Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişimi esnasında Yalova bulunan Hava Harp Okulu öğrencilerini İstanbul'a sevk eden, aralarında eski Yalova Hava Meydan Komutanı ile kalkışma gecesi görev yapan helikopter pilotlarının da bulunduğu 10'u tutuklu 16 sanığın, üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli hapis cezalarına çarptırılması istemiyle yargılanmasına devam ediliyor.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, suç tarihinde Hava Harp Okulu Komutanlığı 5. Filo'da helikopter pilotu olarak görev alan Üsteğmen Tuncay Yıldırım savunmasını yaptı.
Yıldırım, Haziran 2016'da görev sebebiyle Yalova'daki birimlerinde çalışmaya start verdiklerini ifade ederek, 15 Temmuz 2016'da komutanlığa ziyarete gelen eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ı, helikopterle Fenerbahçe Orduevi'ne getirdiklerini söyledi.
Daha sonra saat 17.00 civarında Yalova'ya geri döndüğünü dile getiren Yıldırım, saat 19.30 sıralarında uçuşların kesildiği haberi geldiğini, havanın ve pilotların durumu gibi nedenlerle bunun normal olduğunu kaydetti.
Sanık Yıldırım, eski 5. Filo Komutanı Binbaşı Yusuf Yenihayat'ın (darbe soruşturmasında şüpheli), kendisini arayarak "Terör alarmı verildi. Okul güvenliğini korumak, güvenliği artırmak için İstanbul'a asker getireceksin. Hazırlan." şeklinde emir verdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"2015-2016 yıllarında artan terör olayları nedeniyle böyle bir emir verilmesi normal geldi. Uçuş kıyafetlerimi giyip helikopterin yanına gittim. Komutanım Yenihayat tekrar arayınca teknisyeni beklediğimi söyledim. 'Kalk, sana emrediyorum.' dedi. Helikopterin yanına gelen Yüzbaşı Fatih Aksoy (darbe sanığı) helikoptere kaç kişi alabileceğimizi sordu. 9-10 kişi alarak helikopteri havalandırdım. Havalandıktan sonra helikoptere alınanların askeri öğrenci olduğunu gördüm. Fatih Yüzbaşı'ya ne olduğu sorduğumda bilmediğini söyledi. Atatürk Havalimanı'ndaki askeri uçuşların yapıldığı alana indim. Fatih Yüzbaşı öğrencileri indirdi ve ayrıldı."
Yıldırım, helikopteri durdururken yanına başka bir darbe davası sanığı eski Üsteğmen Pilot Kerime Yıldırım'ın geldiğini ifade ederek, ne olduğunu sorduğunda onun da bilmediğini söylediğini, telefonunu şarj etmek için odaya geçip saat 11.30 civarında eşiyle konuştuğunu, anormal bir durum hissetmediğini anlatı.
"Sabah 07.30'a kadar helikopterde uyuduk"
Daha sonra Kerime Yıldırım'ın acil olarak Vodafone Park'a 2 helikopterle asker götüreceklerini söylediğini belirten Yıldırım, şunları kaydetti:
"Helikopterlerimizi hazırladık, askerleri alarak önce o, sonra ben kalktım. Arama ve kurtarma pilotu olduğum için statların acil iniş yerleri olduğunu biliyorum. Bu nedenle stada inmekte endişe duymadım. Stadın ışıkları da yanıyordu. Stadın üstünde 5-6 tur attık. Yakıtımız azaldığı için önce ben, sonra o indi. Personeli indirip Atatürk Havalimanı'na dönerken ışıkları yanmayan 2 helikopter gördük. Hatta birine neredeyse çarpıyorduk. İndikten sonra telefonumu yine şarja taktım. İnternete falan bakınca, ışıkları yanmayan iki helikopteri görünce de darbeyi anladım. Bir süre yalnız kalıp düşündüm. Dışarıya çıkışlar yasaktı. Kerime Üsteğmen helikopterinde uyuyordu. Ben de çok yorgundum. Sabah 07.30'a kadar helikopterimde uyudum. Uyandığımızda ortalık sakindi. Bir süre sonra 'Çıkabilirsiniz.' denildi. 09.30 gibi Hasan'ın (dava sanığı) babası gelip bizi aldı. Ben lojmana gittim. Pazartesi günü de Kerime Üsteğmen'in babası bizi Yalova'ya 5. Filo'ya götürdü. Orada gözaltına alındık."
Kendisine hiç kimsenin darbe yapıldığına ilişkin bir görev vermediğini, terör eylemi söylendiği için helikopterle personel taşıdığını, darbe girişimini anladıktan sonra da kimseyi helikopterle götürmediğini ifade eden Yıldırım, darbe yanlısı uçan helikopterler gibi bir kod da kullanmadığını anlattı.
Yıldırım, FETÖ'yle bağlantısı olmadığını belirterek, tahliyesine ve beraatine karar verilmesini istedi.
Duruşma sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.