Yaklaşan 31 Mart yerel seçimleri öncesinde Kürt kamuoyunun nabzını tutan araştırmacılara göre, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Adayı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart seçimlerinde hem DEM seçmeninden hem de muhafazakar Kürt ve AK Parti seçmeninden ciddi oranda oy alma potansiyeline sahip. Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun, "Partiler birbirlerinden ayrıldılar ama seçmen düzeyinde bu ayrılmanın mutlak düzeyde olduğunu söyleyemeyiz. Dolayısıyla, ben bu seçimde İYİ Parti’ye oy veren seçmenlerin bir kısmının da DEM seçmeninin bir kısmının da kendi partilerine değil, muhalefetin güçlü adayı olan İmamoğlu'na oy vereceklerini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
31 Mart yerel seçimlerine kısa bir süre kala araştırmacılar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun DEM Parti ve muhafazakar Kürt seçmen ile AK Parti seçmeninden oy alma sahip olduğu değerlendirmesi yaptı. Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun'un değerlendirmesine göre, seçmen partilere rağmen ittifakı tabanda bozmadı. Muhalefet seçmeninin İmamoğlu etrafında toplanabileceğini belirten Coşkun, “Partiler birbirlerinden ayrıldılar ama seçmen düzeyinde bu ayrılmanın mutlak düzeyde olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü seçmenler hâlâ bu geçmiş seçimlerdeki ittifaklara dair davranış modunu devam ettiriyor. Özellikle muhalefet seçmenlerinin iktidara olan karşıtlığı bozulmuş değil. Dolayısıyla, ben bu seçimde İYİ Parti’ye oy veren seçmenlerin bir kısmı da DEM seçmeninin bir kısmı da kendi partilerine değil, muhalefetin güçlü adayı olan İmamoğlu'na oy vereceklerini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
DEM SEÇMENİN MOTİVASYONU İKTİDAR KARŞITLIĞI
DEM Partisi'nin İstanbul'da Başak Demirtaş'ı aday göstermemesinin CHP adayı Ekrem İmamoğlu için avantaj yarattığı ifade eden Akademisyen Vahap Coşkun, DEM seçmeninin asıl motivasyonunun iktidar karşıtlığı olduğunu vurgulayarak, “DEM seçmeni, sandık başına gitmemeyi veya AK Parti karşıtlığı nedeniyle CHP adayı Ekrem İmamoğlu’na oy verebilir. İktidar karşıtlığı İmamoğlu için ciddi bir avantaj. İstanbul’un AK Parti'nin eline geçmemesi, AK Parti tarafından yönetilmemesi hissiyatı DEM seçmeninin önemli bir kısmında yer etmiş bir duygu” dedi.
DEM SEÇMENİNİN EN AZ YÜZDE 40’I “İMAMOĞLU” DİYECEK
Kürt seçmenler üzerinde yapılan araştırma ve analizlere göre Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Girasun'a göre, Ekrem İmamoğlu, DEM seçmeninden en az yüzde 40 oranında oy alabilir. Girasun, muhalefet seçmeninin iktidarı yerelde dengeleme arzusu içinde olduğunu belirterek, İmamoğlu'nun bu seçimlerden zaferle çıkması halinde muhalefetin ana lokomotifi olacağını öne sürdü. Girasun, “Muhalefetin dağınıklığına rağmen İmamoğlu bu seçimlerden zaferle çıkarsa bundan böyle muhalefetin ana lokomotifi İmamoğlu olacak. Bu seçimleri siyasal tek anlamı İstanbul seçimleri olacak. DEM partinin son seçimlerde aldığı oy yüzde 8-8,5 bir oy. İstanbul’da bu oyu alırsa İmamoğlu’nun kazanma şansı yok. Bugün görünen İmamoğlu’na DEM partisinin oylarının en az yüzde 40’ının gittiği yönünde. İmamoğlu bugün önemli bir oranda DEM parti oylarını almış gözüküyor. DEM Partisi seçmenlerinin geçmiş seçimlere, 2019 seçimlerine göre İmamoğlu’na oy vermeye daha motive oldukları belirtiliyor. Daha önce partilerinin ısrarına rağmen oy vermekten uzak duran seçmenler, bugün partilerinin oy çıkarmasına rağmen İmamoğlu'na yönelebilir. Buradaki en önemli konu Kent Uzlaşısı denilen mesele oldu.
İMAMOĞLU AK PARTİLİ KÜRT SEÇMENDEN DE OY ALABİLİR
Araştırmacı Yazar Cuma Çiçek, CHP'nin Adayı Ekrem İmamoğlu'nun AK Partili Kürt seçmenini de ikna etme kapasitesine sahip olduğunu belirtti. Çiçek'e göre, İmamoğlu, profil olarak AK Parti seçmenine hitap edebilen bir figür. Kürt meselesinde belki çözümleyici olmasa da olumsuz bir dil kullanmayan bir aktör. Hatta belirli ölçülerde pozitif bir duruş sergileyerek, AK Parti'ye oy veren Kürt seçmenleri arasında İmamoğlu'na yönelme potansiyeli bulunabilir. Ancak, bu potansiyelin en fazla yüzde 20 ila yüzde 30 civarında olduğunu söylemek mümkündür. İmamoğlu'nun AKP Kürtlerini ikna etme potansiyeli var. İmamoğlu'nun profilinin bilindik bir CHP'li olmamasından kaynaklanıyor; yani muhafazakar camia ile konuşma potansiyeline sahip bir politikacı olması."