KIBRIS'ta, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) desteğiyle Türk ve Rum gazeteciler için hazırlanan tavsiye niteliğindeki 'Önem Taşıyan Kelimeler' adlı sözlük tartışmaya neden oldu. Sözlüğü hazırlayan ekipte yer alan Kıbrıslı Rum Edebiyatçılar Birliği Genel Sekreteri, gazeteci Maria Siakalli, ölüm tehdidi aldı, Türkiye'nin ajanı olduğu iddia edildi.
AGİT'in hazırlattığı sözlükte, 'işgal', 'Attila', 'sınır', 'kapılar', 'Rum lider', 'Rum yönetimi', 'yasa dışı liman', 'gavur', 'Kuzey Kıbrıs-Güney Kıbrıs', 'anavatan', 'işgal askeri', 'barış kuvvetleri' gibi sözlerin kullanılmaması tavsiye ediliyor. Bu sözlerin de yer aldığı 56 sayfalık sözlüğün AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Harlem Desir'in Ada'ya yaptığı ziyaretten sonra dağıtılması Güney Kıbrıs'ta tartışma yarattı.
RUM LİDER ANASTASİADİS TEPKİ GÖSTERDİ
Rum yönetimi sözlüğü desteklemedikleri yönünde açıklama yaptı. Rum lider Nikos Anastasiadis, "Başkan olarak değil, vatandaş olarak konuşuyorum. İşgal, işgaldir. BM kararları vardır. Tarihi görmezden gelemeyiz. Kıbrıs sorunu eylemlerle çözülecek, söylemlerle değil" dedi. "İşgal, Kıbrıs sorunu çözüldüğünde ve Türk askerleri çekildiğinde işgal olmaktan çıkacak" diyen Anastasiadis, "Suçu her şekilde süslemeye çalışmak iyi bir şey değil, tam aksi duygulara neden olur. Çoğu kişinin, güya iki toplumu yakınlaştıracağına inanarak yapmaya çalıştığı budur" ifadelerini kullandı.
Sözlük çalışmasının AGİT şemsiyesi altında olmasının kendisini rahatsız ettiğini söyleyen Anastasiadis, "Karışmak istemiyorum ama güya dostluk ortamına veya dostluk ortamı olmasına hizmet etme çabasının olumsuz etkilerini görüyorum. Gerçekleri, var olmadığına inanarak halının altına gizlemeye çalışıyoruz. Kıbrıs sorununun çözüm yöntemi bu değil" diye konuştu.
Tepkilerin odağındaki isim Kıbrıslı Rum Edebiyatçılar Birliği Genel Sekreteri, gazeteci Maria Siakalli'nin ise Türkiye'nin ajanı olduğu iddia edildi. Tepkilerle ilgili konuşan Siakalli, "Sözlük hiçbir şeyi, özellikle de o kelimeleri kaldırmak için gelmedi. Okunursa, kaldırmak şöyle dursun, uzlaşma sağlanmadığına vurgu yapıldığı görülür" açıklaması yaptı. Siakalli, "Ölüm tehditleri alıyorum, küfürlere ve seksist yorumlara maruz kalıyorum. Lisansüstü eğitimimi Türkiye'de yaptım diye Türklerin ajanı olduğum ve finanse edildiğim söylendi. Günlerdir gazetecilerin susturulmasından söz eden bazı kanallar bizi susturuyor" dedi.
KKTC'DEN DEV DESTEK: YANINDAYIZ
Ölüm tehditleri alan Rum gazeteci Maria Siakalli'ye destek için KKTC'de sosyal medyada, 'Yanındayız Siakalli, yalnız değilsin' kampanyası başlatıldı. KKTC iktidar partisi milletvekili Doğuş Derya yaptığı açıklamada, "Faşizm her yerde aynı. Kullandığı lisanın Türkçe, Almanca ya da Yunanca olması fark etmiyor. Faşistlerin bildiği tek dil hakaret, tehdit, ölüm ve tecavüz dili. Bu dile karşı barış, kardeşlik ve umut dilini kullanmaktan vazgeçmeyeceğiz. Gözünüzün içine baka baka ve inadına 'Faşizme karşı omuz omuza' diyeceğiz" ifadelerini kullandı.
KKTC Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir de "Faşistin dili, dini ve ırkı yoktur. AGİT çatısı altında üç örgütün üstlendiği ve dört gazetecinin hayat verdiği sözlükle ilgili Güney'deki çirkin ve ahlaksız saldırılar gericiliğin hâlâ ne kadar üst düzeyde olduğunu gösteriyor" dedi. KKTC'ki gazeteciler de, Siakalli'yi etiketleyerek onlarca destek yorumu yaptı.
AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Harlem Desir de Rum gazeteciye yönelik tehditlere tepki gösterdi ve Siakalli'nin yanında olduklarını açıkladı.