Özgecan Aslan... Tüm Türkiye'nin gündemin oturan olayla tanınmıştı. Özgecan Aslan, Mersin'in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015'te tecavüz girişimine direndiği için bir minibüste öldürülmştü...
Aslan'ın yanmış bedeni 12 Şubat 2015 günü suçu beraberindeki iki kişiyle işlediğini itiraf eden kişinin jandarma ekiplerini olay yerine götürmesi ile bulundu.
Olayın ardından soruşturmalar başladı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2 Kasım 2015 tarihinde Mersin’in Tarsus İlçesi’nde Ahmet Suphi Altındöken tarafından minibüs ile kaçırıldıktan sonra cinsel saldırının ardından hunharca katledilen Özgecan Aslan davasıyla ilgili kararını oybirliğiyle verdi.
Cezaevinde öldürülen katil Ahmet Suphi Altındöken’in babası Necmettin Altındöken ve olayda kendisine yardımcı olan arkadaşı Fatih Gökçe hakkında “adam öldürme” suçundan verilen “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezalarını onadı. Yerel mahkeme, Fatih Gökçe hakkında “cinsel saldırı” suçundan dolayı da ayrıca 24 yıl hapis cezası vermişti.
‘MİNİBÜS TOPLU YAŞAM ALANI SAYILMAZ’
Gazete Habertürk'ten Helin Şahin'in haberine göre Gökçe hakkında verilen bu cezayı, “delil yetersizliği” gerekçesiyle bozan Yargıtay, “Maktulenin cesedi üzerinde yapılan otopsi ve inceleme sonuçları ile dosyada mevcut delillere göre sanık Fatih’in savunmasının aksine maktuleye cinsel saldırıda bulunduğuna ilişkin mahkûmiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldı” denildi.
Yargıtay, yerel mahkemenin Fatih Gökçe hakkında verdiği kararda Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) cinsel saldırı suçlarında ceza artırımına ilişkin hükümlerinin uygulanmasını da isabetsiz buldu.
Kararda “TCK’nın (cinsel saldırı suçlarını düzenleyen) 102-2. maddesi ile belirlenen temel ceza, suçun beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı insanların toplu yaşadığı ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlendiği gerekçesiyle aynı kanunun 102-3 (a) ve (e) bentleri uygulanmak suretiyle artırılmış ise de; maddenin gerekçesine bakıldığında suçun yetiştirme yurdu, ceza infaz kurumu, öğrenci yurdu, okul pansiyonu ve Hastane gibi insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi halinde (e) bendi ile artırım yapılabileceği; somut olayda sanığın cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiği kabul edilen minibüsün insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamlardan sayılamayacağı, bu nedenle (e) bendinin uygulama koşullarının bulunmadığı (yerel mahkeme kararında) gözetilmemiştir” denildi.
KATİL HAKKINDAKİ DAVA DÜŞÜRÜLDÜ
Yerel mahkeme 11 Nisan 2016 tarihinde cezaevinde öldürülen Ahmet Suphi Altındöken’e “öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve “cinsel saldırı” suçundan 27 yıl hapis cezası vermişti. Yargıtay yerel mahkemenin verdiği bu kararın Altındöken öldüğü için düşürülmesine hükmetti.