Son dönemde Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesine katılan ve İstanbul'un en stratejik hastanelerinden biri olan tarihi hastanenin 1990 depreminde tarihi taş binası hariç tüm binalarının hasar görmesi sebebiyle yaklaşık 1 yıl sonra taşınarak yıkılıp yeniden yapılması planlanıyor.
Ancak hastanede 1 ay önce göreve başlayan başhekim Doç. Dr. Eyüp Veli Küçük ilk icraat olarak eski tarihi taş binada daha önce cerrahi servisi iken fiziksel koşullarının hasta yatırmaya elverişli olmaması sebebiyle kapatılıp doktor odalarının taşındığı katı yeniden içhastalıkları servisi yapmaya karar verdi. Buradaki doktorların katın hasta yatırmaya elverişsiz ve standartlara uygun olmadığı; ısınma problemi, hasta odalarında ve dışındaki lavabo ve tuvaletlerin yetersiz ve hastalara uygun standartta olmaması, elektrik sisteminin eskiliği sebebiyle daha önce de birkaç kez yangın çıkması, hastabaşı vakum-aspirasyon sistemi vb eksiklikleri ve asansörün eski ve yetersiz olması gibi pek çok sebeplerle itirazlarına rağmen bu tehlikeli kararında ısrarcı oldu.
Hastanenin geliri arttırma bahanesiyle buraya yatırılacak hastaların hayatını ciddi tehlikeye atacak kararında ısrarcı olan başhekim, serviste hasta yatırabilmek için de büyük masraflar ederek (koridora dev klimalar almak, sonradan döşenen oksijen boruları, kalorifer peteklerinde revizyon vb) hastaneyi gereksiz büyük bir maddi yükün de altına soktu.
Zaten en geç 1 yıl sonra taşınıp yıkılması planlanan bir hastanede alınan kararlar akıllarda şimdiden büyük soru işaretleri bıraktı.