Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'un Beşikdüzü ilçesinde halka hitap etti.
İşte Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları:
Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz demiştik. 15 yıl içinde görevi aldığımız yerden bulunduğumuz nokta çok farklı. Artık dünyada Türkiye bir idol olmuş durumda.
Geziciler çıktı meydana, dolaştılar. Zannettiler ki, Gezicilerle biz Türkiye'yi bitiririz. Arkasında emperyalist güç vardı. 11-12 ağaç bir başka yere taşınıyor diye kıyamet koparıyorlardı. Halbuki biz iktidarımız dönemimizde 2.5 milyar ağaç diktik. Şu anda Anadolu'nun yollarında gördüğünüz fidanlar var ya, onları hep biz diktik. Aşık olan, dertli olan bir şeyler yapar.
270 bin derslik yaptık, mevcut dersliklerin üstüne. Eğitimde en büyük desteği milli eğitime veriyoruz. Çünkü öğretmenlere ihtiyacımız var. Boş ders olmayacak dedik. Bizim sınıfımızda 170 öğrenci vardı. Biz öğrenci sayısını 30'a indireceğiz dedim. Tüm Türkiye'de 30'a inmiş vaziyette. 20'li sınıflar da var. Daha iyi olacak bunu da yeterli bulmuyoruz. Şu anda öğrencilere burs veriyoruz değil mi, anneye veriyoruz parayı. Babaya versek gidecek onunla içecek sigara. Dedik ki bunu anneye verelim. Anne hiç olmazsa sigara içmez, çocuğuna verir.
Yeni eğitim ve öğretimde burs ve krediler de artacak, lisansüstü doktora, onlar da artacak. Üniversitelerimizde kalite artacak. Bunlar için çok önemli adımlar atmamız lazım.
Biz gelmeden önce Türkiye'de, sağlıkta hastayı bir yerden bir yere alıp gitmek ölümdü, ölüm. Yola çıkarken ne dedik, biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Şu anda hastalarda bazı sıkıntılar yaşıyorduk. Yurt dışından gelen ilaçlar falan, Sağlık Bakanlığı tarafından artık bunlar da ödeniyor. Kanuni gibi. Biz Trabzonlu Kanuni'nin torunuyuz. Trabzonlu Kanuni, öyle diyorum bak. İlaç yurt dışından mı gelecek, onu biz devlet olarak öderiz. Böyle bir şey olduğu anda ilgilileri, yetkilileri arayın.
"Sosyal adalet bizde var, bizde onun gereğini yapıyoruz. Sözde adalet yürüyüşü yapıyor. Çıkmış bir Alman dergisine beyanatta bulunuyor. Yazıklar olsun. Ankara'dan çıktın İstanbul'a kadar yürüdün senin güvenliğini kim aldı. O kadar vatandaşa zulmettin, güvenliğini kim aldı? Bu hükümet aldı ya. Hala sözde adalet derken, senin İzmir Büyükşehir Belediyende grevler var. Orada işçiler adalet arıyor, sen orayı bir hallet de ondan sonra adaleti konuşalım. Adalet, duygusal değildir. Adalet, hissi değildir. Adalet, yürek ister, yürek ve adalet sorumluluk ister. Biz bununla bu yoldayız. FETÖ'cüyü, PKK'yı, DEAŞ'ı korumak için sözde adalet yürüyüşü yapıyorsan yazıklar olsun sana. Hastayım diye yargı onları bıraktı, hasta olan yürüyor nasıl oluyor bu iş. Bunları iyi tanıyalım.