Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarının PKK, FETÖ ve DHKP/C'yle ilişkili oldukları gerekçesiyle yargılandığı davada mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.
Sanıklardan karikatürist Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri Bülent Utku ve Önder Çelik, vakfın Danışma Kurulu Üyesi Avukat Mustafa Kemal Güngör, Okur Temsilcisi Güray Öz, köşe yazarı Hakan Kara ve Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay tahliye edildi.
Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, muhabir Ahmet Şık, yazar Kadri Gürsel, gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve Jeansbiri adlı Twitter hesabını kullanmakla suçlanan Kemal Aydoğdu'nun ise tutukluluk halleri devam edecek.
AHMET ŞIK'IN SAVUNMASINA SUÇ DUYURUSU
Ahmet Şık'ın savunmasında kullandığı ifadeler için suç duyurusunda bulunulması talebi de mahkeme heyetince kabul edildi.
Şık tutukluluğuna ilişkin kararın ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Bugün burada çıkan karar diyor ki 'Size diz çöktüreceğiz...'. Bütün zorbalar, tüm tetikçileriyle bu organize örgütün tüm adamları bilsinler ki- kendi adıma diyorum, buna tüm arkadaşlarımı da dahil ediyorum- ben sadece anne babamın elini öpmek için eğildim. Bundan sonra da böyle devam edeceğim."
Cumhuriyet gazetesi davası avukatı Bahri Bayram Belen kararın ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Siyasal saiklerle açılan davalar, gerek bizim ülkemizde gerekse diğer ülkelerde, tarihin, hukukun karanlık çöplüklerine atıldılar..."
"Tahliye edilmeyen gazeteci arkadaşlarımıza, avukat arkadaşlarımıza üzülüyoruz. Aslında, belki de katedilen mesafeye ve şu dayanışmaya sevinmeliyiz, teşekkür etmeliyiz. Bu dayanışma, geleceğin hukuk güvenliği açısından, demokrasi açısından muştusudur. "
'HUKUKSUZLUKTAN ÖLÜYORUZ'
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın Cuma günkü duruşmasında, savcının mütaalasından önce avukatlar ve sanıklar tahliye taleplerine ilişkin söz almıştı.
Cumhuriyet'in avukatlarından İlkan Koyuncu, "Biz buraya Norveç'ten gelmedik. Adalet fışkırsın diye beklemiyoruz. Ancak hukuksuzluktan da ölüyoruz. 9 aydır tutukluyuz" diye konuştu.
Söz alan avukatlardan Ali Rıza Dizdar ise, sanıkların özgürlüklerinin kısıtlanmasını gerektiren delillerin dosyada olmadığını söyleyerek, "Derhal beraat kararı verilmelidir" dedi.
Kadri Gürsel'in avukatı İlkan Koyuncu da, müvekkilinin 9 aydır tutuklu olduğunu hatırlatarak, "Cemaat örgüttür diyen Kadri Gürsel sanık, Fethullah Gülen'in kitaplarını okudum diyen tanık" ifadelerini kullandı.
Hikmet Çetinkaya'nın avukatı Burak Oder ise, müvekkilinin Bylock'lu telefondan aranmış olmasının delil olamayacağını söyleyerek, "Hikmet Çetinkaya iddianameye göre Bylock'cu bir polis memuru ile görüşmüş. Numarayı aradığımızda karşımıza karakol çıktı" dedi.
ABDULLAH GÜL'DEN AÇIKLAMA
Öte yandan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhuriyet davasına ilişkin yaptığı açıklamada gazetecilerin tutuksuz yargılanmasının daha doğru olduğunu söyledi.
Gazetecilere konuşan Abdullah Gül, "Gazetecilerin her zaman tutuksuz yargılanmasının doğru olduğunu söylemişimdir. Şimdi de gazetecilerin tutuksuz yargılanmasının daha doğru olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Cumhuriyet çalışanları, "Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla yargılanıyor.
Mahkeme başkanı, 'Cumhuriyet davası' kapsamındaki bir sonraki duruşmanın 11 Eylül'de yapılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca, avukatların cezaevinde görüşmesi konusunda kısıtlılık kararını kaldırdı.