KOCAELİ (AA) - Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'nde görev yapan Doç. Dr. Nuri Öztürk tarafından kurulan Aziz Sancar Biyolojik Saat Laboratuvarı açıldı.
Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar, katıldığı açılış töreninin ardından düzenlenen basın toplantısında, ABD'deki laboratuvarında çok sayıda Türk öğrenci ve doktora sonrası araştırmacının çalıştığını söyledi.
Doç. Dr. Öztürk'ün onların arasında ayrı bir yeri bulunduğunu anlatan Sancar, ona çok güvendiğini belirtti.
Nobel Ödülü'nün kime takdim edileceğine İsveçlilerin karar verdiğini dile getiren Sancar, "Hepinizden rica ediyorum 'İlla Nobel alacaksın' diye Nuri'ye baskı yapmayın. Nuri güzel bilim yapacaktır, ondan eminim. Dünya çapında bilim yapacak ve iyi bilim insanı yetiştirecek." diye konuştu.
Bu ödülün "bazı hastaları olduğuna" işaret eden Sancar, "İşleri güçleri Nobel'i kovalamak. Bunu yapanlar Nobel alamaz, bu bir gerçektir. Bana ilk tebrik mailini gönderen meşhur bir kimya profesörü. Oturmuş sabahın köründe bilgisayarın başında bekliyor 'Nobel alacak mıyım' diye. Öyleleri de var, o gibiler Nobel almaz." ifadelerini kullandı.
- "Temel bilimlerin desteklenmesi çok önemli"
Kocaeli'nin teknoloji alanında Türkiye'nin lideri olduğunu belirten Sancar, şöyle devam etti:
"Temel bilimlerle ilgilenen bir araştırmacı olarak, temel bilimlerin desteklenmesini de çok istiyorum. Çünkü konu teknoloji olunca çoğunu dışarıdan alıyoruz ve burada tatbik ediyoruz. Böyle olunca benim anlayışıma göre, yine dışarıya bağlı oluyoruz. Mesela burada kullandığımız en kritik bilimsel makineler ABD'den, Almanya'dan ve Avrupa'dan geliyor. Bence Türkiye'de Avrupa ile yarışmanın en zor tarafı, bir makine bozuluyor onu tamir edecek adam yok Türkiye'de. Bunu ya yapana göndereceksiniz ABD'ye, İngiltere'ye veya Almanya'ya veya oradan adam getireceksiniz. O da geliyor günlüğü bin dolar. Bu büyük bir sorun. O bakımdan biz temel bilim yapalım, kendi ürünümüzü kendimiz yapalım ve ondan sonra teknolojiye onu tatbik edebiliriz. O bakımdan temel bilimin desteklenmesi çok önemli."
- "Allah İsveçlilerden razı olsun"
Prof. Dr. Sancar, "Başarılı olmak için Nobel almak şart mı?" şeklindeki soru üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Allah İsveçlilerden razı olsun diyorum çünkü buradaki 2 öğrencim Seçil ve Nuri de önemli araştırmalar yaptılar laboratuvarımda ama bana Nobel, 1982 ve 1992'de yapılmış iki buluş için verildi. O yanımda çalışan bütün öteki arkadaşların çalışmaları Nobel'e dahil değildi. Demek istediğim şu, gerçekten güzel çalışmalarımız vardı, bunlar 1982'den beri ders kitaplarına geçmişti. Üniversite okuyan çocuklarımız bilirlerdi ama Türk halkı bunu bilmiyordu. Sağ olsun İsveçli arkadaşlarımız Nobel verince bütün Türk halkı öğrendi ve halkımızın bilime ilgisi arttı. İnşallah devam eder, inşallah temel bilimin önemli olduğunu halkımız kavrar ve politikayla uğraşmaktan ziyade biraz da bilimle uğraşır."
- "Bilim geleneğini yerleştirmemiz lazım"
"Eğitim sistemimizin üniversitelerimizin başarısızlığında bir etkisi var mı? Üniversiteye giden iyi öğrencilerin meslek lisesinden gelmesi gerekmez mi?" sorusunu Sancar, "Bunun cevabını bilsem Türkiye'ye döner bunun için uğraşırdım ama bilmiyorum. Bizde bilim geleneği yerleşmiş değil, bu geleneği yerleştirmemiz lazım. Biraz daha politika kavga ve gürültüsünü azaltıp, enerjimizi oraya aktarırız ama o nasıl olur bilmiyorum. Güzel şeyler görüyorum, inşallah bu devam eder." şeklinde yanıtladı.
- "Kızlarımızı eğitmemiz lazım"
Sancar, üniversitelere, sanayi ve halk desteğinin önem taşıdığını vurguladı.
Suudi Arabistan'ın petrokimyada oldukça ileri olduğunu anlatan Sancar, "Suudi Arabistan'da temel bilim yok, dünyanın her tarafından bilim adamı ithal ediyorlar. Bana da teklif edildi, 'Üniversitemizde profesör ol' diye ama temel bilimleri kendi içlerinden yetiştirmiyorlar." dedi.
"Türk kadınlarına ne mesaj vermek istersiniz?" sorusu üzerine Sancar, "Genellikle kadınlar erkeklerden daha ileri görüşlüdür. Ben onu annemde ve tanıdığım tüm kadınlarda gördüm. Yeni bir yemek hiç denemem, tadına bile bakmam. Hanım değişik şeyleri yapar ve dener. O bakımdan Türk kadınlarına tavsiyem, kızlarımızın eğitimi için erkeklerden daha fazla ısrar etsinler ve babalar ne söylerse söylesin kızlarımız eğitilsin. Bütün kızlarımızı eğitmemiz lazım." ifadelerini kullandı.
- "Yılda 14 ders veriyorum"
Sancar, "Türkiye'de bazı akademisyenler ders yükü fazla olduğu için bilim yapamadıklarını söylüyorlar. Siz öğrencilerinize ne kadar vakit ayırıyorsunuz?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Yılda 14 ders veriyorum. Kasım ayında 13 ve aralık ayında 1 ders, o kadar. Geri kalan zamanımı araştırmayla geçiriyorum. ABD'de araştırma üniversiteleri var, eğitim üniversiteleri var, oralarda hocaların işi gücü ders vermek. Bizde karışımı onun. O bakımdan o şekilde şikayeti olan hocaların hakkı var. Eğer günde 5 ders verirsem, ben öylesini de görmüşümdür, araştırma yapmaya imkan yok. Fakat başka hocalarımızın imkanları var. Günde 5 ders vermiyorlar, belki 2 ders veriyorlar, onlar araştırma yapabilir."