Geçtiğimiz gün ABD'de federal mahkemenin Apple ile FBI arasında süregelen ''şifre savaşı''nda ”Amerikan hükümeti Apple’a şifre kırma konusunda baskı yapamaz” kararına karşı, tarafların karşı karşıya geldiği Temsilciler Meclisi'ndeki oturumda, sorunun ancak "Kongre'de yapılacak bir düzenleme" ile çözülebileceği düşüncesi ağırlık kazandı. ABD Temsilciler Meclisi Adalet Komitesi'nde salı günü gerçekleştirilen ayrı oturumlarda ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü James Comey ile Apple Kıdemli Başkan Yardımcısı Bruce Sewell, son günlerde yaşanan "şifre savaşı"na ilişkin komite üyelerinin sorularını cevaplandırdı. Comey, kişisel bilgi mahremiyetine her zaman saygı gösterdiklerini ancak suçluların takibiyle ilgili birçok durumda (güçlü şifrelerle korunan) akıllı telefonlar da dahil elektronik cihazlarla uğraşmak zorunda olduklarını ifade etti. Comey, Kaliforniya'da, Apple'ın FBI'ya yardım etmesi gerektiği yönünde kadar veren mahkemeye atıf yaparak, "Eğer bu mahkeme olumlu sonuçlanırsa bundan sonraki tüm davalar için bu karar emsal niteliğinde olacaktır" dedi. Şifreli elektronik cihazların, özellikle suç soruşturmalarında "tehlikeli bir bekçi köpeği" gibi olayın aydınlatılmasının önünde engel olduğunu savunan Comey, "Böyle bir durumda teröristleri aydınlatamayız" yorumunu yaptı. Gelinen noktada Kongre tarafından yapılacak bir düzenlemenin, her olayda mahkemelerin tek tek konuyu ele almasından daha doğru bir yöntem olacağını belirten Comey, bu konuda kendi kurumunun hazırlıklı olduğunu söyledi. FBI hatasını kabul etti FBI Direktörü'nün açıklamaları arasında dikkati çeken bir diğer konu ise aralık ayı başında Kaliforniya'nın San Bernardino kentindeki saldırıyı gerçekleştiren saldırganlardan Seyid Rıdvan Faruk'a ait olan cep telefonunun (FBI'ın isteğiyle) iCloud şifresinin değiştirilmesi idi. Comey, FBI'ın bu konuda "yanlış yaptığını" kabul ederek, Faruk'a ait (çalıştığı kamu kurumu tarafından kendisine verilen) cep telefonunun FBI'ın isteğiyle iCloud şifresinin değiştirildiğini ve bu durumun telefondaki eski bilgilere ulaşmayı daha da zorlaştırdığını kaydetti. Comey, bu hata yapılmamış olsaydı bile telefonun şifresinin kırılmasının yine de bir gereklilik olduğunu ancak bu hata ile iCloud'a yüklenen bazı bilgilere erişimin de imkansız hale geldiğini anlattı. Apple: "FBI'ın talebi, müşterilerimizin kişisel bilgi güvenliğini tehlikeye atıyor" Apple adına komite karşısına çıkan Sewell ise "FBI, bizden müşterilerimizin güvenliğini azaltacak bazı şeyler yapmamızı istiyor. Eğer FBI'ın istediği şeyi yaparsak teröristler yine bir yolunu bulup iletişimlerini sürdürür ancak bizim milyonlarca müşterimizin kişisel bilgi güvenliği tehlikeye girer" değerlendirmesinde bulundu. "FBI, meselenin sadece tek bir telefonla ilgili olduğunu söylüyor ama tüm iPhonelar aynı temel üzerinde çalışıyor; dolayısıyla bir kez güvenlik kapısını kırdığınız zaman şu an kullanımda olan tüm telefonlar için riski ortaya çıkarmış oluyorsunuz" diyen Sewell, sorunun herhangi bir mahkeme kararıyla "oldu-bitti" şeklinde değil, Kongre'de yapılacak daha geniş bir düzenleme ile çözülmesinin daha makul olduğunu dile getirdi. Kaliforniya'daki karara itiraz eden Apple, Amerikalı bir şirketin hükümetin işini yapmaya yasal olarak zorlanmasını ''eşi benzeri görülmemiş'' bir karar olarak nitelendirmiş ve bu durumun gelecekte sürekli tekrarlanacağından endişe duyduğunu kaydetmişti. Kaliforniya'daki kararın yankıları sürerken pazartesi günü New York Doğu Bölgesi Mahkemesi Yargıcı James Orenstein, Brooklyn'de devam eden bir uyuşturucu davasında, ele geçirilen bir iPhone'un şifresinin kırılma talebini reddetmişti. Orenstein, kararında, "ABD hükümeti, soruşturma kapsamında, Apple'ı rızası dışında bir yükümlülüğe zorlayamaz" ifadesini kullanmıştı. Her ne kadar birbirinden tamamen farklı davalar olsa da federal bir mahkemenin "Apple, şifre kırmaya zorlanamaz" yönündeki kararı, Apple açısından büyük önem taşıyor. Dünkü oturumun ardından gözler Kongre'nin bu konuyu ele alıp almayacağına ve ele alacaksa bunun ne zaman olacağına çevrilmiş durumda.
