İSTANBUL (AA) - Bacaklarında meydana gelen ağrı ve şişlikler nedeniyle destek almadan hareket edemez hale gelen Bahar Aydın, lipödem tanısının ardından geçirdiği ameliyat ve uyguladığı diyet sayesinde sağlığına kavuştu.
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yener Demirtaş, yaptığı açıklamada, halk arasında genellikle estetik bir girişim olarak bilinen "liposuction"ın, özel bir formatta lipödem tedavisinde de kullanıldığını belirtti.
Bahar Aydın'a "Lenf Koruyucu Vaser Liposuction" adı verilen özel bir teknik uygulayarak tek seansta 13 litre yağ aldıklarını kaydeden Demirtaş, şunları anlattı:
"Vaser adlı yöntem, ameliyat sırasında yaydığı ultrasonik enerji sayesinde yağları seçerek parçalıyor, kan damarlarına ve özellikle lenf kanallarına zarar vermiyor. Bu sayede ameliyattaki kanama azaldığı için, yüksek miktarda yağı tek seansta ve risksiz bir şekilde alabiliyoruz. Ayrıca lenf kanallarını koruduğumuz için de lipödem hastalarında daha sonra lenfödem ortaya çıkma ihtimalini bertaraf ermiş oluyoruz."
Demirtaş, lipödem ameliyatının ardından hastalara özel bir diyet başladıklarını ve diyetine uyan hastaların ameliyatta alınan yağların yanı sıra, ideal kilolarına inene kadar kalan yağlardan da kurtulma şansına kavuştuğunu ifade ederek, Vaser Liposuction sayesinde ameliyatta alınamayan yağların da metabolizmasının bozulduğunu ve bu inatçı yağların diyetle verilebilir hale geldiğini vurguladı.
Lipödemin hekimler tarafından da az bilindiğine değinen Demirtaş, şu bilgileri verdi:
"Çünkü tıp fakültelerinde okutulan bir hastalık değil. Hekimler, diyetisyenler, hastaların yakınları lipödem hastalarına obez muamelesi yapıyor, çok yedikleri için kilo veremediklerini iddia ediyorlar. Oysa lipödem hastaları son derece sağlıklı beslenip, düzenli diyet dahi yapsalar, bedenlerinin üst kısımlarından çok rahat kilo verirken bedenlerinin alt yarısından veremezler. Bu kalıtsal bir hastalıktır ve sadece kadınlarda görülür. Lipödem hastaları kolay morarırlar ve çok ayakta kaldıklarında bilekleri şişer. Ne yazık ki bugün için ameliyattan başka bir çözüm bulunmuyor."
Demirtaş, lipödemin obezite olmadığının altını çizerek, "Dolayısıyla obezite tedavisi için uygulanan tüp mide ameliyatı lipödem hastalarında işe yaramaz. Tüp mide ameliyatı olan lipödem hastaları, vücutlarının üst kısımlarından kilo verir ancak lipödemli bölgeler, yani vücutlarının alt yarısından kilo veremez. Ayrıca lipödem hastalarının tüp mide ameliyatına ihtiyacı yoktur. Çünkü Vaser Liposuction sonrası uygulanan diyetle hem alt hem de üst bölgelerden kilolarını verebilirler." ifadelerine yer verdi.
- "Ağrı yok, hareket var, özgürlük var"
Bacaklarında meydana gelen ağrı ve şişliklerin giderilmesi için 20 yıl boyunca tedavi arayan 52 yaşındaki Bahar Aydın, 96 kiloya ulaştığında desteksiz yürüyemez ve geceleri şiddetli ağrılardan uyuyamaz hale geldiğini belirterek, yaşadığı süreci şöyle anlattı:
"Oturup kalkmak, yürümek de dahil günlük ihtiyaçlarıma kadar her şeyimi kısıtlayan ve zorlayan bu ağrılarım, ameliyat öncesinde artık ağlatacak boyutlara varmıştı. Bacaklarımdaki şekil bozukluklarını ve aşırı kilolarımı elimden geldiğince giysilerle kamufle etmeye çalıştım. Ancak geceleri beni ağlatan ağrılarımı kamufle edemiyordum. Yürümem zorlaşmış, destek almadan hareket edemez duruma gelmiştim. Artık yardım almadan yaşamam mümkün görünmüyordu. Geçmiş yıllarda derdime çare ararken çok fazla doktor gezdim. Lenfödem teşhisi konuldu, varis teşhisi konuldu. Uzun süre tedavi gördüm, varislerim azalsa da hiçbir tedavi ağrılarıma çare olmadı."
Aydın, karın bölgesinde başlayan ağrıların ardından, muayene için gittiği doktorun asistanının kendisine lipödem teşhisi konulduğunu söylediğini ve lipödem araştırmalarının kendisini Doç. Dr. Yener Demirtaş'a yönlendirdiğini aktardı.
Geçirdiği ameliyatın ardından 66 kiloya indiğini kaydeden Aydın, "Bundan daha önemlisi, normal insanların yapabildiği her şeyi şu an yapabiliyorum. Ağrı yok, hareket var, özgürlük var. Hayat benim için 52 yaşımda başladı." ifadelerini kullandı.