KOCAELİ (AA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, insanların özgürce, kendi hür iradeleriyle sandığa gidip oylarını kullanabilmeleri için olağanüstü halin ayakta kalması gerektiğini belirterek, "Birilerinin iddia ettiğinin aksine olağanüstü Hal Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlarda yani bu 4 terör örgütünün neredeyse ortak bir biçimde bizim geleceğimizi ipotek altına almak, Türkiye'yi zayıf düşürmek anlamındaki çalışmaları dikkate alınırsa olağanüstü hal demokrasiyi ayakta tutmak, herkesin özgür iradesiyle oy kullanmasını sağlamak için bir teminattır." dedi.
AK Parti İl Başkanlığında partililerle bir araya gelen Akdağ, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin büyük bir ülke, Türk milletinin de geçmişi çok derin bir halk olduğunu söyledi.
Türk milletine büyük işlerin ve bütün mazlum milletlerin hamisi olmanın çok yakıştığını vurgulayan Akdağ, güçlü, istikrarlı, yoluna hızla devam eden, sadece yürüyerek hedefine ulaşmaya çalışan değil, koşarak hedefine ulaşmaya çalışan bir Türkiye için yeni Cumhurbaşkanlığı sistemini istediklerini dile getirdi.
Akdağ, buna karşı çıkanların geçmişte de her yaptıklarına itiraz ettiklerine işaret ederek, "İstanbul'a köprü yaptık karşı çıktılar, tünel yaptık karşı çıktılar, hastaneleri birleştirdik karşı çıktılar, şehir hastaneleri yapıyoruz karşı çıkıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisinin yönetiminde gerçekten bir muhalefet kültürü öyle bir yerleşmiş ki millet bunlara iktidarı 1950'den itibaren teslim etmediği için ne yapsanız otomatikman reaksiyon gösterip karşı çıkıyorlar. Bu meseleye de karşı çıkıyorlar ama biz biliyoruz ki 1950'den itibaren bunlara ders veren Türk milleti Allah'ın izniyle nisanda yapılacak referandumda da bu dersi bir kere daha verecek." değerlendirmesinde bulundu.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin burada milli bir duruş sergilediğine dikkati çeken Akdağ, milletin ve ülkenin ihtiyacını iyi gördüklerini, ortak bir metin hazırlandığını anlattı.
Akdağ, bu ortak metnin Türkiye Büyük Millet Meclisinden milletin önüne geldiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık bir kere daha 'Söz de milletin, karar da milletin' diyeceğimiz bir iki ayı sizlerle birlikte yaşayacağız. Biliyoruz ki bu süre boyunca bir takım şer güçler, birlikte hareket etmeye ve dayanışmaya devam edecekler. Burada bizi hayrete düşüren ve üzen nokta şudur, maalesef Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi, bu meselede HDP ile kol kola girmiştir, omuz omuza durmaktadır. Bunu Mecliste de gösterdiler. Meclisteki çalışmalar sırasında da Cumhuriyet Halk Partisi, HDP ile birlikte bu referandum kararının milletin önüne gelmesi için engelleme gayretleri gösterdi, beraber saldırganlık gösterdiler, kürsü işgalleri yaptılar, milletvekillerimize saldırdılar ve bunu birlikte yaptılar."
Akdağ, ülkenin kadim bir partisi olan, hep muhalefette kalsa bile milletin on yıllardır ana muhalefetini yürüten CHP'nin HDP ile kol kola girmesinin kabul edilebilecek, anlaşılabilecek bir durum olmadığını ifade etti. Akdağ, "Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi ve Genel Başkanı, bu yanlış tutumundan vazgeçmelidir, Cumhuriyet Halk Partisi ve Genel Başkanı milletin hayrına olan her neyse o hayra onlar da 'Evet' demelidir. Onlar 'Evet' dese de demese de millet, o büyük ferasetiyle nisan ayında inşallah damgasını, mührünü bir kere daha Türk tarihine, Türkiye'nin geleceğine basacaktır hem de güçlü bir biçimde. Biz buna AK Parti'liler olarak inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye'de OHAL'in sebebi terör mücadelesi"
"Olağanüstü hal ile seçime gidilip gidilmeyeceği tartışmalarının başlatıldığına dikkati çeken Akdağ, "Aslında 'Bu referanduma olağanüstü hal ile gidilir mi?' sorusunun tam tersini sormak lazım. Olağanüstü hal olmadan bu referanduma gidilir mi, gitmek ne kadar doğru olurdu? Bu soruyu özellikle soruyorum. Türkiye'de OHAL'in sebebi terör mücadelesi, başka sebebi yok. 15 Temmuz'daki hain darbe, onunla iş birliği yapan PKK, DHKP-C, DAEŞ saldırıları... Bütün bunlar Türkiye'de bir olağanüstü hal ilanını gerekli kıldı. Yani biz olağanüstü hal ile vatandaşımızın hayatında bir değişiklik yapmıyoruz. Türkiye'de olağanüstü hal teröre karşı devleti güçlü kılan, hükümetimizi güçlü kılan bir karar ve onun için olağanüstü hal var. Terörle daha kolay baş etmek için, terörü alt etmek için olağanüstü hal ilan etmiş durumdayız." ifadelerini kullandı.
Bakan Akdağ, 7 Haziran seçimlerinde PKK'nın sahada HDP'yi desteklemek anlamında ciddi bir baskı unsuru halinde olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Maalesef böyleydi. Bu baskı unsuru 7 Haziran'dan sonra kalkınca PKK'nın demokrasi üstündeki baskıcı tavrı, zalim tavrı ortadan kalkınca tablo hemen değişiverdi. Dolayısıyla, bizim referandumda da PKK başta olmak üzere terörün sandıklara baskısına mani olmak için olağanüstü hali ayakta tutmamız lazım. İnsanlar özgürce, kendi hür iradeleriyle gitsinler sandığa, oylarını kullanabilsinler için olağanüstü halin ayakta kalması lazım. Birilerinin iddia ettiğinin aksine olağanüstü hal Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlarda yani bu 4 terör örgütünün neredeyse ortak bir biçimde bizim geleceğimizi ipotek altına almak, Türkiye'yi zayıf düşürmek anlamındaki çalışmaları dikkate alınırsa olağanüstü hal demokrasiyi ayakta tutmak, herkesin özgür iradesiyle oy kullanmasını sağlamak için bir teminattır. Birilerinin iddia ettiği gibi 'Olağanüstü halde geçime gidilmez, gidilmesin referanduma' düşüncesi son derece yanlıştır."
Bu düşüncenin terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürmek anlamına geldiğini belirten Akdağ, "Elbette biz bunu gördük ve dolayısıyla da bir olağanüstü hal ile de seçime gidilebileceğini biliyoruz. İhtiyaç kalmadığı anda olağanüstü hal de kalmaz. Şu anda ülkenin ihtiyacı var onun için de bir olağanüstü hal ilanı var. Olağanüstü hal teröristlerin korkulu rüyasıdır. Olağanüstü hale karşı çıkmak aslında Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlarda teröristlerin ekmeğine, terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürmek anlamına gelir." sözlerine yer verdi.