Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarının Man Adası'na para transferi yaptıklarına ilişkin iddiaları nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na açılan üçüncü 1,5 milyon liralık tazminat davası da karara bağlandı. Mahkeme, Kılıçdaroğlu'nun toplam 359 bin lira manevi tazminat ödemesini karara bağladı.
Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya, davalı Kılıçdaroğlu'nun avukatı ile davacılar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarını temsilen avukat Ferah Yıldız ile davacı Özdemir Bayraktar'ın avukatı Abdullah Demirhan katıldı.
Son sözü sorulan avukat Yıldız, olayın birinci olarak iftira boyutuyla ele alınmasını istediklerini belirterek, şunları söyledi:
"Davalı taraf 21 Kasım 2017 tarihli Grup konuşmasında elinde belgeleri sallayarak milyonlarca dolar paranın yurtdışına transfer edildiğini söylemiştir. Ancak bu belgeleri sunamadığı gibi Anayasa'nın 36. maddesi kapsamında iddiaları ispat edememiştir. İkinci olarak ise olayın hakaret boyutuyla ele alınmasını istiyoruz. Müvekkilim Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olması ve makamı yanında bir baba olarak çocuklarına dokunulması nedeniyle de manevi zarara uğramıştır."
Avukat Demirhan da davalı taraftan şahsi olarak veya medya vasıtasıyla özür dilenmediğini ifade ederek, davanın kabulünü istedi.
Davalı Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik ise davanın başından bu yana mahkemece Türk yargı tarihine geçecek şekilde "hukuksuzluklar" yapıldığını savunarak, dava konusu yapılan sözlerin ve olguların doğru olduğunun ısrarla ifade edildiğini ve bunların ispat edileceğinin belirtildiğini söyledi.
"Size yakıştıramadım"
Dava sürecinde yaşananları tek tek anlatan avukat Çelik, konuşmasının sonunda yargılamanın hukuksuz olduğunu ve mesleğini layıkıyla yapamadığını belirterek, cübbesini çıkardı.
Bunun üzerine araya giren Mahkeme Hakimi Memun Kılıç, "Kemal Kılıçdaroğlu milyonlarca seveni olan bir genel başkanımız. Kemal Kılıçdaroğlu da Recep Tayyip Erdoğan da başımızın üstünde. Lütfen Kılıçdaroğlu'nun ağırlığına uygun davranın ve cübbenizi giyin. Cübbe çıkarılmaz. Kemal Kılıçdaroğlu'nun milyonlarca seveni var. Başımızın tacıdır. Bu dava kazanılır, kaybedilir ama bir avukatın cübbe çıkarmasını yakıştıramadım size. Sizi kişisel olarak çok seviyorum. Sizinle asla kişisel bir sorunumuz olamaz, hele hele ki Kemal Bey'le asla olamaz. Müvekkiliniz milyonlarca kişiyi temsil ediyor. Lütfen onun ağırlığına uygun davranın." ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine avukat Çelik, cübbesini giyerek konuşmasına devam etti.
Tekrar söz alan davacılar avukatı Yıldız ise, şöyle konuştu:
"Öncelikle davayı kişiselleştirerek, müvekkilllerime savunma sınırı aşılarak hakaret eden karşı taraf vekili hakkında şikayet hakkımızı saklı tutuyoruz. Davalı Kemal Kılıçdaroğlu elinde belgelerle 'yanına doktor al Recep Bey, elimdeki bu belgeler senin yurtdışına para transfer ettiğini ve vergi kaçırdığının belgeleridir' şeklindeki beyanına istinaden müvekkillerim hakkında soruşturma açılmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi'nin belge taşıyıcısı Bülent Tezcan tarafından basın önünde 'belgeleri savcılığa teslim ettik' denilmiştir. Savcılık kararında çok açık şekilde 'belgeler teslim edilmemiştir' şeklinde yazmaktadır. Bu dava bir algı operasyonudur. İş bu davamızda karşı tarafın yapacağı tek şey elinde salladığı belgeleri alıp dosyaya sunsaydı o zaman incelenmesi konusunda biz de muvafakat ederdik. Ancak böyle bir belge olmadığı için dosyaya sunamamışlardır. Davayı farklı yöne çekerek yine mağduru oynamaya çalışmaktadırlar."
Cübbe çıkarma polemiği duruşmayı uzattı
Bunun üzerine yeniden söz alan Kılıçdaroğlu'nun avukatı Çelik, "Ortada olmayan bir belge yoktur. Belgeler tarafımızdan sunulmuş ve bu dosya içinde de bulunmaktadır. Biz bu hukuksuzluğa ortak olmayacağımızı belirterek cübbemizi çıkararak duruşma salonunu terk ediyoruz." dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Hakimi Memun Kılıç tekrar tepki göstererek, "Şahsınıza yönelik burada herhangi bir sıkıntı yok. Genel başkanınız milyonlarca kişinin lideridir. Yine de salonu terk etme iradesi size aittir." diyerek duruşmaya kısa bir ara verdi.
Aranın ardından tarafları yeniden salona alan Kılıç, Çelik'ten cübbesini giyerek yerine geçmesini istedi. Tekrar cübbesini giyen Çelik, mahkeme hakiminin kararı açıklayacağını söylemesi üzerine cübbesini çıkartarak duruşma salonundan ayrıldı.
Daha sonra kararını açıklayan mahkeme hakimi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 150 bin lira, Özdemir Bayraktar'a 60 bin lira, Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan Bayraktar'a yirmi ikişer bin lira, Necmeddin Bilal Erdoğan'a 20 bin lira, Ahmet Burak Erdoğan'a 16 bin lira, Mustafa Erdoğan'a 15 bin lira, Sadık Albayrak ve Ziya İlgen'e on dörder bin lira, Orhan Uzuner ve Osman Ketenciye'de on üçer bin lira manevi tazminatın, davalı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan alınarak 21 Kasım 2017'den itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesine hükmetti.