TBMM (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan 65. Hükümete ilişkin, "Karşımıza çıkan tablo, profili inanılmaz derecede düşük bir hükümet ve Başbakan tablosu." dedi.
Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Yüksekdağ, dokunulmazlıkların kaldırılmasını öngören Anayasa değişikliği ile "Meclis darbesinin" yaşama geçirildiğini ileri sürdü. Yüksekdağ, "Üç parti adeta darbe koalisyonu kurarak dokunulmazlık yasasını onayladı. HDP bu darbe koalisyonu karşısında demokratik siyasetin tek gerçek temsilcisidir." ifadesini kullandı.
Milletvekillerine Anayasa Mahkemesine başvuru için imza verme çağrısı yapan Yüksekdağ, "Bugün karşımızda bir suç koalisyonu vardır. Yasanın Anayasaya aykırı olduğunu ifade edenler de bu suçun ortağı olduğunu unutmasınlar." diye konuştu.
Anayasa Mahkemesine perşembe günü de bireysel başvuruda bulunacaklarını bildiren Yüksekdağ, "Eğer 110 milletvekili bir demokratik irade yapmayı başarabilirse, bu darbeye 'hayır' demenin yolunu açabiliriz. Bu darbe yasasına 'hayır' diyen 110 milletvekili onurun ve demokratik siyasetin tarihini yazacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Yüksekdağ, Türkiye'de tarihsel bir saflaşmanın yaşandığını ileri sürdü.
- "Atanmış bir kabine var"
AK Parti kongresini ve 65. Hükümet'i değerlendiren Yüksekdağ, şöyle devam etti:
"Kurmaya çalıştıkları düzen her yerden yıkılıyor. Yeni atanan kabine ve belirlenen Başbakan bu sona uğramaktan kurtulamayacak. Karşımıza çıkan tablo, profili inanılmaz derecede düşük bir hükümet ve Başbakan tablosu. Dün en azından stajyer bir Başbakan vardı, bugün boş bakan var. Başbakan yok. Dün seçimlerin ardından oluşturulmuş bir kabine vardı, bugün atanmış, sarayın merdivenlerinde hizaya dizilmiş bir kabine var. Bugün gerçek bir Bakanlar Kurulu değil, sarayın kapı kulları kurulu var. Bu kadar düşük bir profili ve bu düşük seviyeden çıkan siyasi icrayı ve yönetimi, meşru kabul etmedik, meşru kabul etmeyeceğiz."
Yüksekdağ, Birleşmiş Milletler (BM) Dünya İnsani Zirvesi'nin Türkiye'de düzenlendiğini ve bunun ironik bir durum olduğunu savunarak, "İnsanlık değerlerinin yerlerde süründürüldüğü bir ülkede zirve toplamak insanlık değerine ve kavramına hakarettir. Geride bıraktığımız özellikle 11 aylık süre içerisinde Türkiye'de, bu topraklar üzerinde insanlık suçu işlendi." iddiasında bulundu.
Batı ülkeleriyle mülteciler üzeriden "insan pazarlığı" yapıldığını savunan Yüksekdağ, "Bakın yine sırtlarını Almanya'ya dayayarak, Almanya'daki hükümetle koalisyon yaparak insan hakları ihlallerinde bir zirve gerçekleştirdiler. Sırtlarını dayadıkları hiçbir batı ülkesi bunlara 'ne yapıyorsun' demiyor. Çünkü kirli bir koalisyon var aralarında." dedi.