SAMSUN (AA) - Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Başkanlık sistemi konusundaki müzakere, bir rejim tartışması değil yeni bir yönetim sistemi, farklı bir yönetim sistemi müzakeresidir, çalışmasıdır." dedi.
Kılıç, partisince Çarşamba İlçesinde düzenlenen 64. İlçe Danışma Meclisi toplantısına katıldı.
Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıç, konuşmasına şehit ve gazileri minnet ve şükranla anarak başladı.
Yeni dönemde 65. Hükümetin ortaya koyduğu yol haritası çerçevesinde çalışmaların sürdürüleceğini ifade eden Kılıç, yarın Meclis'te yapılacak güven oylaması sonucu 65. Hükümetin resmen göreve başlamış olacağını söyledi.
- Dokunulmazlıkların kaldırılması
Türkiye Büyük Millet Meclisinde dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili oylamayı anımsatan Kılıç, bu oylamada vatanın bölünmez bütünlüğüne dil uzatanların, terör örgütüne "terör örgütü" diyemeyenlerin hesap vermesi için AK Parti'nin iradesini ortaya koyduğunu vurguladı.
Kılıç, dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde anamuhalefet partisinin tutumunu eleştirerek, "Önce destek vereceğiz. Sonra vermeyeceğiz. Sonra versek mi acaba? Sonra Meclis'te ne yapıyorsunuz? Meclis'te oylamalar esnasında çok ilginç şeyler yaşandı. Bizi birtakım şeylerle suçladılar. Bizim duruşumuz belli." diye konuştu.
Dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra HDP'lilerin iptal için Anayasa Mahkemesine gittiğini hatırlatan Kılıç, seçim döneminde HDP'nin Eş Genel Başkanı'nın dokunulmazlıkların kaldırılmasını istediğini, ancak dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptığını anlattı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa Mahkemesine blok halinde değil de bireysel olarak başvuru yapılmasını istediğini kaydeden Kılıç, şöyle konuştu:
"CHP milletvekillerinin bazıları gitti. Hepsi değil ama gidenler var. Anayasa Mahkemesine gidip HDP'ye destek veriyorlar o gidenler. Milletimiz bunu zamanı ve yeri geldiğinde en iyi şekilde değerlendirecektir. Çünkü demokrasilerde kararı verecek olan millettir. Biz hep milletle beraber olduk, milletle iç içe olduk, milletle bu yolu yürüdük. Dolayısıyla hiçbir zaman farklı noktalarda düşüncemiz olmadı. Bu hafta grup toplantısında Türkiye'nin anamuhalefet partisinin grup toplantısı salonunda, Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı'na, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı'na ve yol arkadaşlarına hakaret içeren slogan atmışlardır. Anamuhalefet partisinin Genel Başkanı kürsüdeyken bu sloganlar atılmıştır. Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır. Bu nasıl otoriter Türkiye'dir ki siz gidiyorsunuz Meclis'te anamuhalefet partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı'mıza ve yol arkadaşlarına ağza alınmayacak hakaretler ediyorsunuz. Sonra da çıkıyorsunuz ülkenin seçilmiş olarak başında olan Cumhurbaşkanı'nı otoriterlikle itham ediyorsunuz. Siz önce edebinizi adabınızı takının."
- AB ve terörle mücadele konusu
Terör örgütüyle mücadele konusunda ortaya konulan kararlı tutum ve terörle mücadeledeki kanunların değiştirilmesi noktasında Avrupa Birliğinin Türkiye'den talepleri olduğunu dile getiren Kılıç, söz konusu taleple ilgili çalışma ve gündemlerinin olmadığını, terörle mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini belirtti.
Türkiye'yi eleştirenlerin Fransa'da demokratik gösteri yapan halka karşı orantısız güç kullananlara sessiz kaldığını ifade eden Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Fransız polisinin müdahalesi bana çok orantısız geldi. Orantısız bir güç kullanımı vardı. Bu noktada Fransız polisinin göstermiş olduğu orantısız güç kullanımından biz rahatsısız. Bunu yapmamaları gerekir. Orada gösteri yapan, demokratik şekilde fikrini ortaya koymaya çalışan farklı fikirlerde olan göstericiler vardı. Onlara böyle bir müdahale yapma, gaz kapsülleri atma, üstlerine yürüme, yerlerde sürükleme bu çok tehlikeli bir şey. Avrupa Birliği kurallarına ve kanunlarına göre de suçtur. Kamu düzeni sağlıyoruz noktasında herhalde bir yaklaşımları var Fransız otoritelerinin. Herkesin kamu düzenini sağlama hakkı vardır. Nasıl Fransa'da varsa Türkiye'de de vardır. Biz de zaten kamu düzenimizi sağlıyoruz. Kimseden de kamu düzenimizi nasıl sağlayacağımızın dersini alacak değiliz."
- Almanya'da sözde Ermeni soykırımı tasarısı
Kılıç, 2 Haziran'da Alman Parlamentosu'nda 1915 olaylarına ilişkin iddiaları içeren tasarısının görüşüleceğini anımsatarak, şunları dile getirdi:
"Ben buradan Alman dostlarımıza bir kere daha seslenmek istiyorum, parlamentodaki milletvekillerine... Tarihteki konuların araştırılması, müzakere edilmesi tarihçilerin işidir. Tarihle meşgul olan bilim insanlarının işidir. Arşivlerde yazanların incelenmesiyle ilgili bir konudur. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, Ermenistan Cumhurbaşkanı'na daha önce de yaptığı gibi bir mektup yazdı. 'Arşivlerimizin açık olduğunu, bir komisyon kuralım tarihçilerden oluşan, o komisyon sonuç olarak ne ortaya koyacaksa bunu kabul ediyoruz' dedik. Daha henüz Ermenistan tarafından bir ses gelmedi. Ayrıca ülkemizde Ermeni kökenli vatandaşlarımız var. Onlar gayet huzur içinde ülkemizde ikamet ediyorlar."
- Yeni anayasa ve başkanlık sistemi
Kılıç, yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusunda da değerlendirmelerde bulunarak, "Başkanlık sistemi konusundaki müzakere bu bir rejim tartışması değil yeni bir yönetim sistemi, farklı bir yönetim sistemi müzakeresidir, çalışmasıdır. Buna kim karar verecek? Meclis'te millet tarafından seçilmiş milletvekilleri, karar veremediler mi? Sayıları yetmedi mi? O zaman halka soracağız. Peki milletin verdiği bir kararın önünde, hani diyor ya 'kan' ne demek ya, o günler geçti. Sayın Kılıçdaroğlu bitti o iş. Bitti o günler." diye konuştu.