17 °c

Cumhurbaşkanlığında muhtarlar toplantısı

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün 'Cumhurbaşkanı şuna karışmasın, buna karışmasın' diyenlerin hepsi de, bu duruma mevcut sistemin yol açtığını aslında bal gibi biliyorlar" dedi.Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 18'incisi düzenlenen muhtarlar toplantısında, milletin başkanlık sistemi veya Anayasa hakkında bildiklerinin ile bunu...

Politika Haberi
Cumhurbaşkanlığında muhtarlar toplantısı
Cumhurbaşkanlığında muhtarlar toplantısı

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün 'Cumhurbaşkanı şuna karışmasın, buna karışmasın' diyenlerin hepsi de, bu duruma mevcut sistemin yol açtığını aslında bal gibi biliyorlar" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 18'incisi düzenlenen muhtarlar toplantısında, milletin başkanlık sistemi veya Anayasa hakkında bildiklerinin ile bunu anlatanların bildiklerinin ne olduğunun ortaya çıkarılması gerektiğini belirtti. 

Geçmişteki tecrübeler ışığında daha hızlı ve samimi bir yeni Anayasa süreci yaşanacağına inandığını vurgulayan Erdoğan, Mecliste başlatılacak çalışmaların daha verimli sürdürülebilmesi için her partinin yeni Anayasaya ilişkin tekliflerini somut bir şekilde ortaya koymasında fayda gördüğünü bildirdi.

Böylece kimin gerçekten yeni Anayasa için çalıştığının, kimin de sadece sistemi tıkamanın peşinde olduğunun tüm çıplaklığıyla görüleceğine işaret eden Erdoğan, yeni Anayasa çalışmaları kapsamında, üzerinde durulması, tartışılması gereken hususlardan birinin de başkanlık sistemi olduğunu anlattı.

- "Hitler gibi bir diktatör ülkenin başına musallat oldu"

Erdoğan, "Açıkçası muhalefet partilerinin bu konuda kendi geçmişleriyle, tarihleriyle çelişen tutumlarını anlamakta zorlanıyorum. Tutarlı bir politika ortaya koymak yerine, sadece 'ötekiler ak diyorsa, ben kara diyeyim' gibi bir anlayışla yürütülen siyaset kimseye başarıya götürmez. Başkanlık sistemi bu ülkenin, milletin tarihinde varolan, adı ne olursa olsun, fiili uygulaması bulunan bir yönetim tarzıdır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, parlamenter, yarı başkanlık ve başkanlık sistemlerinin tamamında başarılı ve başarısız örneklerin olduğuna dikkati çekti. 

"Yine her sistemin, ülkelerin kendi ihtiyaçları ve anlayışları doğrultusunda biçimlendiği, adı aynı da olsa hiçbir sisteminin diğerinin aynısı olmadığını da görüyoruz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: 

"İngiltere'deki parlamenter sistemle Türkiye'dekinin aynı olduğunu kim iddia edebilir? ABD'deki başkanlık sistemi ile Güney Kore'dekinin aynı olduğunu söyleyebilmek mümkün müdür? 'Parlamenter sistem diktatör üretmez' diyenler var. Geçtiğimiz günlerde Hitler örneğini vermiştim. Meselenin önünü arkasını bilmeyenler hemen buradan hareketle şahsıma hücum etmeye kalktılar. Halbuki benim söylediğim şey gayet basit. Almanya parlamenter sistemle yönetiliyordu ama buna rağmen Hitler gibi bir diktatör ülkenin başına musallat oldu. Ben bunu söyledim. Aynı şekilde Fransa, parlamenter sistemde bulamadığı istikrarı yarı başkanlık sisteminde yakaladı. Bunu söyledim. Yine başkanlık sistemiyle yönetilen pek çok ülke, hem demokrasi bakımında hem kalkınma bakımında bölgesinde ülkelerin fersah fersah  önüne geçebiliyor. Demek ki burada asıl mesele ülkenin hedefleri ile yönetim biçimi arasındaki ilişkiyi doğru kurabilmektir." 

Erdoğan, Türkiye'nin de kendi yönetim sistemini gereksinimlere göre belirlemeye ihtiyacının olduğunu ifade etti.

Erdoğan,  "Ben 'Türk biçimi' veya 'Türkiye biçimi' bir başkanlık sistemi dedim. Başladılar saldırmaya. Bunlar kendi ülkelerinin markasını da istemiyorlar. Ya mecbur muyuz illa Amerikan, Fransız sistemi veya şu sistemi bu sistemi söylemeye? Biz hepsinden alırız, adeta bir arı gibi ondan da ondan da, hepsinden toplarız balımızı yapar milletimize sunarız. Olay bu kadar basit" dedi.

"Ülkemizdeki mevcut parlamenter sistemin işleyişinden memnun olan var mıdır?" sorusunu yönelten Erdoğan, "Bilmiyorum. Bugüne kadar olanını duymadım. Ama ben şahsen sürekli darbelere, müdahalelere, krizlere çanak tutan bu sistemin ülkemin ve milletimin faydasına olmadığını inanıyorum. İşte biz parlamenter sistemde yaşıyoruz güya, ama devamlı ne getiriyor? Darbe üstüne darbe getiriyor. Çare olarak da rahmetli Özal'dan rahmetli Türkeş'e kadar pek çok siyasetçinin teklifi olan başkanlık sistemini öneriyorum. Ama şu anda merhum Türkeş'in varisleri buna karşı çıkıyor. Demek ki iş kabir ziyareti ile bitmiyor. Zihin hazmedilmiş olsa karşı çıkamazlar" diye konuştu.

- "Türkiye'nin hızlı karar alma ve uygulama ihtiyacı olduğu bir gerçektir" 

Başkanlık sisteminin altınını nasıl doldurulacağına, geçmişteki tecrübelere bakarak milletçe karar verileceğini belirten Erdoğan, "Türkiye'nin hızlı karar alma ve uygulama ihtiyacı olduğu bir gerçektir. Başkanlık sisteminin bu ihtiyacı karşılayacak şekilde tasarlanması gerektiği kanaatindeyim. Bu sistemde yasama, yürütme ve yargı arasındaki sınırların doğru şekilde çizilmesi, parlamenter rejimdeki pek çok sorunu ortadan kaldıracaktır. Yeni Anayasa sürecinde diğer konularla birlikte bu hususun da günlük siyasi polemiklerin ötesinde bir anlayışla etraflıca ele alınarak tartışılması gerektiğini düşünüyorum" ifadesini kullandı.

 Erdoğan, Türkiye'de istihdam konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşandığını vurgulayarak, "Memur istihdamında yaşanan sıkıntılar. Dolayısıyla 657'nin elden geçirilmesi  gerekiyor. Ama 'Tayyip Erdoğan bunu söyledi' diye 'istemezük' diyenler çıkacaktır onu da söyleyeyim. Bu, devlete, millete faydalı olur mu, olmaz mı? Bunun üzerinde gitmek lazım" dedi.  

- "Zira gökten zembille inmiş bir Cumhurbaşkanı değilim"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisine yönelik eleştirilere de değinerek, bugün 'Cumhurbaşkanı şuna karışmasın, buna karışmasın' diyenlerin hepsinin de bu duruma mevcut sistemin yol açtığını aslında bal gibi bildiklerini ifade etti. 

"Cumhurbaşkanı olarak bugüne kadar Anayasanın şahsıma vermediği hiç bir yetkiyi, tanımadığı hiç bir imkanı kullanmadım. Hangi yetkiyi veriyor, hangisini vermiyor bunları da gayet iyi biliyorum. Zira gökten zembille inmiş bir Cumhurbaşkanı değilim" değilim diyen Erdoğan, şunları kaydetti: 

"Siyasetin içerisinde ömrümün en verimli yılları geçti. Halen da içindeyim. Ne yaptıysam hepsi de Anayasa'ya uygundur, yasalara uygundur. Buna rağmen sürekli şahsımı eleştirenler benim 'yönetim sistemimizi tartışmalıyız' teklifime de karşı çıkıyorlar. Bazı medya gruplarının ahlaki olmayan şekilde saldırılarını herhalde sizler de görüyorsunuz, izliyorsunuz. Acaba bu medya mensuplarının hiç ahlaktan nasipleri olmadı mı? Olmaz mı? Bu ülkede yüzde 52'ye yapılan saygısızlığın ne olduğunu bunlar ne anlama geldiğini biliyorlar mı? Bunlar kendi isteklerinin, kendi arzularının yerine gelmeyişi sebebiyle çılgına dönüyorlar. Senin gazetenin tirajı ne? Sen, bu yüzde 52'nin düşüncesine, iradesine bu kadar ahlaksızca nasıl saldırabilirsin, nasıl onlara bu saygısızlığı gösterebilirsin? Tabi biz bütün hukuk yollarımızı sonuna kadar kullanacağız, kullanıyoruz. Mevcut sistemden bu kadar memnunsanız o zaman beni niye eleştiriyorsunuz. Mevcut sistemden memnun değilseniz alternatiflerin tartışılmasına niye karşı çıkıyorsunuz? Milletimiz böyle durumlarda ne der, 'bu ne perhiz ne lahana turşusu.' Elbette ben bu eleştirilerin de karşı çıkışların da mevcut Anayasayı sahiplenişin de herhangi bir siyaset, herhangi bir ilke ürünü değil, günlük reflekslerden ibaret olduğunu 40 yıllık siyasi tecrübeme dayanarak, gayet iyi biliyorum. Her zaman ve her konuda olduğu gibi yeni Anayasa ve başkanlık sistemi hususlarında da ben milletime, milletimin temsilcileri muhtarlarıma güveniyorum." 

(Sürecek)

 

Sıradaki Haber