TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu Varlık Fonu değil, hayırsız evlat fonudur. Hayırsız evlat, babadan dededen kalan her şeyi har vurur harman savurur." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubu'nda anayasa değişikliği ve bazı kurumların Türkiye Varlık Fonu'na aktarılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bir kişiye bütün bir ülkenin, 80 milyonun kaderinin bağlanması halinde Türkiye'nin ateşe atılacağını belirten Kılıçdaroğlu, bunları anlattığında, "Kılıçdaroğlu söyleyince milletin kafası karışıyor" denildiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse endişe etmesin Kılıçdaroğlu söylerse doğruyu söyleyecektir." diye konuştu.
Sorunun sadece kendisinin değil çocuklarının, torunlarının, simitçinin, esnafın, sanayicinin, ülkede yaşayan herkesin, kendisinin sorunu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bunları anlatmak zorunda olduğunu vurgulayarak, "Kılıçdaroğlu'nun şu cümlesi yanlış" denilemediğini, "Sakın onu dinlemeyin" denildiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Niye korkuyorsunuz? Allah akıl vermiş, hayatı sorgulayacağız ne doğru ne yanlış öğreneceğiz. Bu anlattıklarım bir anayasa uzmanın konusuna girmez ki. Bir vatandaşın sokakta karşılaşacağı olaylardır bunlar. Köyün merası var, merayla ilgili kararı tek başına muhtar mı yoksa köylüler mi versinler. Bunlar, 'Ne ihtiyar meclisi ne köy halkı boşverin onları, tek başına muhtar çıksın bu merayı ortadan kaldırıyorum desin' diyorlar. Doğru değil. Niye biz köyde muhtarı, ihtiyar meclisini seçtik? Türkiye'yi de köy gibi düşünün, niye buraya Türkiye Büyük Millet Meclisi diyoruz. Niye buraya milletin vekilleri, her partiden milletvekilleri geliyor? Türkiye'nin sorunlarını değişik pencereden irdelemek, ortak aklı egemen kılmak için yapıyoruz. Bunu söyleyince alınıyorlar."
-"Adını değiştirecek misin?"
Kılıçdaroğlu, neden evet denileceğinin bilinmediğini, vatandaşa da anlatılamadığını öne sürdü.
Başbakan Binali Yıldırım'ın, "PKK, FETÖ hayır oyu veriyor, biz onun için evet diyeceğiz" açıklamasına işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Peki FETÖ sana Binali Yıldırım dediğinde adını değiştirecek misin? Üzülerek ve utanarak ifade ediyorum. Bir ülkenin başbakanı referandumda hayır oyu verecek kişilerin tamamını terörist ilan ediyor, terör örgütleriyle yan yana gösteriyor. Bu kadar üzüntü verici tablo olamaz, üzülüyorum. Çünkü bu anayasa değişikliğinin Türkiye'ye nasıl felaket getirdiğini onlar da biliyorlar, savunamıyorlar. Nasıl savunacaklar, karşımıza çıkamıyorlar. 'O zaman bunları karalayalım...' Bunlar bazen kendilerine de büyüklerine de ihanet ederler. Saadet Partisi de buna hayır diyordu. Rahmetli Erbakan da başkanlık sistemine hayır diyordu. O da mı terörist? Sizde utanma yok mu ar damarı denen bir şey var. Bunlar Oslo'da vardı, Dolmabahçe'de beraber oturuyorlardı, Habur'da yan yanaydılar. Kimi suçluyorlar? 'Ne istediniz de vermedik?' diyen kimdi, CHP'nin Genel Başkanı mıydı; Allah esirgesin. Memleketi verdiniz, parsel parsel sattınız. CHP Genel Başkanı olarak söylüyorum, onlar bu milleti ayıracaklar, biz ayırmayacağız. Evet diyen vatandaşım da hayır diyen vatandaşım da benim başımın üstündedir. Bu ülkeyi bölmeyeceğiz, böldürmeyeceğiz."
- "Bir kişinin devleti haline getirmek istiyorlar"
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TOBB'da 12.30'da yapacağı konuşmanın, 13.30'a alındığını ifade ederek, kendilerinin konuşmasının verilmemesi için bunun yapıldığını öne sürdü. Bunun; korkunun, zayıflığın, yaptıkları işin yanlış ve ülkenin büyük felakete sürüklendiğinin işareti olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, kendilerinin de inadına, sokak sokak, cadde cadde, fabrika fabrika gezeceklerini anlattı.
Tek adam rejimine her zaman karşı çıktıklarını, bir adamın her şeyi bilemeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bunun liyakat sistemine de aykırı olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Her şeyi biliyorum" diyen kişinin, hiçbir şeyi bilmediğini ifade ederek, bütün her şeyi, 80 milyonun kaderini bir kişiye teslim etmenin doğru olmadığını savundu.
Eskiden bir imparatorluğun kaderinin bir kişiye bağlı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün 13 Ağustos 1923'te Meclisin ikinci dönem açılışında, "... yeni Türkiye Devleti bir halk devletidir, halkın devletidir. Geçmiş dönemde ise bir kişinin devletiydi, kişilerin devletiydi." dediğini anımsattı. Kılıçdaroğlu, "Şimdi koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni bir kişinin devleti haline getirmek istiyorlar. Buna izin verecek miyiz; hayır. Bizleri tahrik etmek istiyorlar, provakasyonlar yapıyorlar. Tahriklere kapılmayacağız. İstedikleri kadar provakasyon yapsınlar. Sakin, sağduyulu, bilgimize, inancımıza güvenerek vatandaşlarımıza anlatacağız. Bizi kışkırtmak isteyeceklerdir, iç kavga çıkarmak isteyeceklerdir. Hiçbir kavganın içine girmeyeceğiz. AK Parti tabanındaki vatandaşlarıma da seslenmek istiyorum; benim sorunum senin de sorunundur. Tek adam rejimi sadece benim için değil, senin için de tehlikelidir." diye konuştu.
-"Senin mazotunda niye sıfırlanmıyor?"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 3 Şubat'ta çıkan bir kararnameyle yat, kotra, tekne ve lüks gezinti gemisi için KDV'nin yüzde 18'den yüzde 1'e indirildiğini, ÖTV'nin de sıfırlandığını anımsattı.
Çiftçilere ve şoförlere, "Senin mazotunda niye sıfırlamadılar." diye soran Kılıçdaroğlu, "Senden hayırlı bir iş bekliyorum, senin çıkarına hayırlı bir iş bekliyorum. Mazotunda ÖTV ve KDV'yi sıfıra indirmeyenlere, hayır deme zamanın geldi." ifadelerini kullandı.
Varlık fonlarının dünyada iki temel düşünce üzerine kurulduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, bütçe fazlalığında, dış ticaret fazlalığında bunun olabileceğini söyledi.
OHAL'den yararlanılarak bir KHK çıkarıldığını, Varlık Fonu'na aralarında BOTAŞ, Ziraat Bankası, PTT, İstanbul Borsası, TÜRKSAT, Eti Maden'in de bulunduğu bazı kurumların devredildiğini anımsattı.
-"Hayırsız evlat"
Kılıçdaroğlu, bu fonun İhale Kanunu, Özelleştirme Kanunu, Rekabet Kanununun da aralarında bulunduğu 18 kanuna, Sayıştay ve TBMM denetimine tabi olmadığına işaret etti. Bir apartmanda dahi yapılan işlerin denetlendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bu milletin onlarca yıldır kurduğu, büyüttüğü kurumları bir fona devrediyorsunuz, hiçbir denetim yok. Ziraat Bankası, çiftçiye ucuz kredi versin diye kuruldu şimdi birilerine peşkeş çekilecek. Bu Varlık Fonu değil, hayırsız evlat fonudur. Hayırsız evlat, babadan dededen kalan her şeyi har vurur harman savurur. Denetimden niye korkuyorsunuz? Apartman yöneticisi denetleniyor, koskoca Varlık Fonu denetlenmeyecek, yok böyle bir şey.
Terörü bahane edip bunu çıkarıyorlar, buna desteği veren Anayasa Mahkemesi. Varlık Fonu Yasası çıktığında bunun denetlenmesi gerektiğini söyleyerek yürürlüğün durdurulması talebinde bulunduk. Anayasa Mahkemesi, o tarihten bu yana karar almış değil. Onun üzerine bu KHK çıktı, cesareti Anayasa Mahkemesi veriyor. Mahkeme neden böyle bir beklenti içine girdi? Saltanattan bilgi bekliyorlar, nasıl karar vereceğiz, kararın içeriği ne olacak, talimat bekliyorlar. O Anayasa Mahkemesi, anayasayı korumakla görevli olan bir mahkeme niteliğini kaybetti, milletin çıkarlarını savunan mahkeme olmaktan çıktı. O kadar ki eskiden aldığı kararları bile reddeder konuma geldi. Bir Anayasa Mahkemesi, iktidarın sopası haline gelirse, nasıl karar vereceğine dair talimatı beklerse, o Anayasa Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi olmaktan çıkmıştır. Acaba şu beklenti içine mi girdiler; Nasıl olsa yarın Cumhurbaşkanı atama yapacak, 12'sini bizden seçecek, biri ben olayım, onun gözüne gireyim. Bunu yapan kişiler hakim, yargıç olamazlar, hukuka, hukukun üstünlüğüne ihanet ediyorlar. Üzüldüğüm nokta hukukun hakimler tarafından katledilmesidir. Kendi vatandaşının hakkını nasıl korumaz? Bunu içime sindiremiyorum. Bunun adına Anayasa Mahkemesi de denmez. Her önüne gelenin önünde düğmelerini ilikleyene hakim mi denir? Bu fonla Türkiye'nin güçleneceğini söylüyorlar. Yeni ne yaptınız ki Ziraat Bankası, PTT, BOTAŞ, Halkbankası duruyordu, gelirleri vardı. Gelir kaynağı mı yarattınız, güçlenmesinin yolu üretimden geçer. "
(Bitti)