17 °c

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (1)

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın Rusya Milli Günü dolayısıyla bu ülkeye gönderdikleri mektuba ilişkin, “Ümit ediyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın mektuplarıyla birlikte bu normalleşme sürecinde önemli bir adım atılmış olur. Bu, Türkiye’nin bu sürecin...

Politika Haberi
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (1)
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (1)

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın Rusya Milli Günü dolayısıyla bu ülkeye gönderdikleri mektuba ilişkin, “Ümit ediyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın mektuplarıyla birlikte bu normalleşme sürecinde önemli bir adım atılmış olur. Bu, Türkiye’nin bu sürecin normalleşmesine ilişkin iradesinin de aynı zamanda beyanıdır, öyle görmek lazım. En kısa zamanda inşallah uçak kriziyle birlikte başlayan Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerde düzelme ortaya çıkar ve sonuçlar alınır.” dedi.

Kurtulmuş, Başbakanlık muhabirleriyle bir restoranda iftarda bir araya geldi.

Gazetecilerin ramazan ayını tebrik eden Kurtulmuş, resmi toplantıların dışında basın mensuplarıyla buluşmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Türkiye’de gazeteci olmanın zor bir iş olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "başka bir ülkede bir senede devam eden bir gündemin, Türkiye’de bir hafta, on günde bittiğini" dile getirdi.

- Rusya ile ilişkiler

Kurtulmuş'a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın, Rusların milli bayramı olan 12 Haziran Rusya Günü vesilesiyle, bu ülkenin liderlerine kutlama mesajı gönderdikleri hatırlatılarak değerlendirmesi soruldu. Numan Kurtulmuş, Rus uçağının düşürülmesiyle birlikte başlayan süreçte, Türkiye olarak görüşlerin, açıkça ifade edildiğini anımsattı.

Rus uçağının bilerek, kasten düşürülmediğinin altını çizen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:

“Sınırdaki hareketlilik dolayısıyla defaatle uyarıldıktan sonra orada böyle bir kaza vuku buldu. Dolayısıyla en baştan itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız da bizler de ifade ettik; o uçağın kimliği vurulduğu anda bilinmiyordu, eğer bilinseydi belki başka bir sonuç olurdu. Bakanlar Kurulu toplantılarının sonrasında da ifade ettim, ne Türkiye Rusya’dan ne de Rusya Türkiye’den vazgeçemez, kolay kolay gözden çıkaramaz. Dolayısıyla bu kadar derin ilişkileri olan; ekonomik, siyasi, kültürel her bakımdan ilişkileri olan, komşu olan iki ülkenin arasındaki ilişkinin normalleşmesidir esas olan. Ümit ediyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın mektuplarıyla birlikte bu normalleşme sürecinde önemli bir adım atılmış olur. Bu, Türkiye’nin bu sürecin normalleşmesine ilişkin iradesinin de aynı zamanda beyanıdır, öyle görmek lazım. En kısa zamanda inşallah uçak kriziyle birlikte başlayan Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerde düzelme ortaya çıkar ve sonuçlar alınır. Ancak bu şu anlama gelmiyor; Türkiye ile Rusya bütün siyasi konularda anlaşıyorlar, çevredeki bölgedeki bütün sorunları çözdüler anlamına gelmiyor, başta Suriye meselesi olmak üzere birçok konudaki görüş ayrılıklarımız devam edebilir. Ama sonuç itibarıyla iki komşu ülkenin aslolan arasında barışın tesis edilmesidir. Ortaya çıkan huzursuzluk konusu olacak meselelerin aşılabilmesidir. Ümit ediyorum ki Rusya tarafında da benzer bir sinyal gelecektir. Zaten geçmiş günlerde de bu tür tavırlar Rusya tarafından da sergilendi.”

- “Talihsiz bir söz olmuştur”

TRT’de bir programa katılan ilahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Aşkar'ın tartışılan sözlerinin hatırlatılması ve “Sizin görüşünüz nedir? Geçen sene de buna benzer tartışma doğuracak cümleler sarf edilmişti. O programlara katılan isimler nasıl seçiliyor?” sorusunun yöneltilmesi üzerine Kurtulmuş, programdaki konuşma ortaya çıktıktan sonra izlediğini hemen Diyanet İşleri Başkanlığı ve TRT Genel Müdürlüğündeki ilgilileri bu konuyla ilgili uyardığını bildirdi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, her iki kurumdan da gerekli açıklamaların yapıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

“En son da programın sunucusu Serdar Tuncer Bey tarafından dün akşamki iftar programında da gerçekten meseleyi son derece açık bir şekilde ortaya koyan bir açıklama yapıldı. Bizim Türkiye’deki halkın büyük çoğunluğunun, Müslüman ahalinin büyük çoğunluğunun itikatta mezhebi, Maturidi mezhebidir. Biz çoğumuz Hanefi kökende olan yurttaşlarımız Maturidi mezhebine mensup, itikatta. Bu mezhepte de amel, imandan bir cüz değildir. Yani bir insanın Müslüman sayılması için kelime-i şehadet getirmesi yeterlidir. Amelleri ise kulla Allah’ın arasındaki bir meseledir. Onun mümin olup olmadığı konusunda yargımızı ortaya çıkaran şey, kelime-i şehadet getirmiş olmasıdır. Bu yeterlidir. Dolayısıyla bu, çoğunluğun itikadı bakımından da doğru bir husus değildir. Kaldı ki Cenab-ı Allah insanı, eşref-i mahlukat olarak yaratmıştır. 'Yaratılanların en şereflisi' olarak yaratmıştır. Her birimize kendi ruhundan üflediği için her birimiz hazreti insan olduk, şerefli bir yaratılmış olarak dünyaya geldik. Dolayısıyla insanların hepsi şereflidir. O şekilde görmek gerekir. Talihsiz bir söz olmuştur. Bir ramazan programında, iftar programında bunun ifade edilmiş olması, hakikaten yaralayıcıdır. Bu isimlerin tespiti meselesine gelince TRT her sene bir havuzdan isimleri tespit ediyor. Bu programlarda yer alan insanların büyük bir kısmı daha evvel benzer programlarda yer almış ve bu programlarda belli bir şekilde kamuoyu tarafından da benimsenmiş olan isimlerden seçildiğini biliyoruz ama demek ki bundan sonraki süreçlerde de daha titiz bir şekilde bu isim havuzunu gözden geçirmek lazım. Ama şunu da söyleyeyim, bu söze hiçbir şekilde katılmamız mümkün değil. Ama o akşam aynı zamanda Twitter’dan da büyük bir şekilde bu karşılık buldu. Twitter’da bu kadar yayılmasına vesile olan arkadaşlarımızın aynı şekilde mesela Serdar Tuncer’in açıklamalarını içeren konuşmasını da yaymasını, Diyanet İşleri Başkanlığımızın yapmış olduğu açıklamaları yaymasını da tavsiye ederiz, temenni ederiz. Böyle bir yanlış anlatım ya da bir yanlışlık, bir haksızlık düzeltilmiş diye ümit ediyorum.”

(Sürecek)

Sıradaki Haber