TBMM (AA) - Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, cinsel saldırı suçlara karşı yaptırımlara ilişkin, "Kimyasal hadım yaptırımı, suçu bir başka suçla önlemekten öteye gitmeyecektir. Bu tip yasal düzenlemeleri yapmadan önce, kadınlara bir sorun." dedi.
Nazlıaka, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, kimyasal hadım olarak da bilinen cinsel saldırı suçlarından hüküm giyen kişilerin ilaçla cinsel dürtülerinin azaltılması veya yok edilmesine yönelik uygulamaya ilişkin yayımlanan yönetmeliği eleştirdi.
Düzenlemenin kadına ve çocuğa yönelik saldırıyı bir hastalık gibi gösterdiğini ve bireyselleştirdiğini ifade eden Nazlıaka, oysa ki kadına ve çocuğa yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olduğunun altını çizdi.
"Kadına ve çocuğa yönelik cinsel şiddet erkeklerin cinsel dürtüleri nedeniyle değil, erkeklerin kadın bedeni üzerinde hakimiyetleri olduğu inancından kaynaklanmaktadır." diyen Nazlıaka, tecavüzün zihinsel bir hastalık olduğunu ve asıl tedavi edilmesi gerekenin bu kafa yapısı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, İstanbul Sözleşmesi'ne imza atan ilk ülke olduğunu, ancak bu sözleşme ve mevcut yasaların gereğinin yerine getirilmediğini savunan Nazlıaka, kimyasal hadımın Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler açısından da açıklanamaz bir yaptırım olduğunun altını çizdi.
Nazlıaka, "Kimyasal hadım yaptırımı, suçu bir başka suçla önlemekten öteye gitmeyecektir. Bu tip yasal düzenlemeleri yapmadan önce kadınlara bir sorun. Biz bu kadar erkek egemen bir toplum yapısı içinde kadınlar olarak dayanışmayı iyi öğrendik. Bu tür uygulamaları kadınlara sormadan, anlık kararlarla, tepeden inme kanun hükmünde kararnamelerle gündeme getirmeyin. Çünkü siz bu kafayla ne cinsel istismarı, ne şiddeti, ne de kadın cinayetlerini önleyebilirsiniz." diye konuştu.
Nazlıaka, konuşmasında, 2012 yılında "disiplinsizlik ve ahlaki durum" gerekçesiyle ordudan uzaklaştırıldıktan sonra intihar eden Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu'nun son görev yerinin o dönemki komutanlarının darbe girişimi sonrası tutuklandıklarını belirtti.
Daştanoğlu'nun "neden makyaj yapıyorsun" gibi akla mantığa aykırı sorulara muhattap bırakıldığını ve haksız yere ordudan atıldığını kaydeden Nazlıaka, Nazlıgül Daştanoğlu'nun ailesinin, kızlarının intiharına giden sürece ilişkin davanın yeniden açılmasını talep ettiğini, kendisinin de bu talebin takipçisi olacağını söyledi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Nazlıaka, bir soru üzerine Yüksek Askeri Şura sonrasında ortaya çıkan tabloya işaret etti.
Nazlıaka, "Dereyi geçerken at değiştirmek istenilmemiş. Ama görülüyor ki bu dere daha çok su kaldırır. Türkiye'de 96 yıl sonra TBMM bombalandı. Bir darbe girişimi bu aşamaya kadar gelebildi. Bunun mutlaka sorumluları olmalı ve bu sorumlular da buna göre pozisyonlandırılmalıydı." değerlendirmesinde bulundu.