TBMM (AA) - AK Parti İstanbul Milletvekili Hurşit Yıldırım, Gezi Parkı odaklı eylemleri, "bastırılmış darbe özleminin sosyal medya yardımıyla ortaya çıkması" olarak tanımlayarak, yıl dönümü girişimlerinin "potansiyel darbeciliği" canlı tutma amacı taşıdığını söyledi.
Yıldırım, AK Parti Çorum Milletvekili Ahmet Sami Ceylan ve İstanbul Milletvekili Serap Yaşar ile düzenlediği basın toplantısında, Gezi Parkı odaklı eylemlerin yıl dönümüne işaret etti. Yıldırım, her parti ve milletvekilinin, eylemleri kendi bakış açısından farklı değerlendirdiğini söyledi.
"Gezi kalkışması, Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik göstergelerinin en iyi döneminde ilerleyişimizi durdurmak isteyenlerin senaryosudur." diyen Yıldırım, hiç kimsenin bu eylemleri masum bir protesto olarak gösteremeyeceğini ifade etti.
Yıldırım, Gezi Parkı eylemlerine katılanların bir kısmının "kandırılmış gençler", bir kısmının da "provokatör" ve "milli iradeye saldıran vandallar" olduğunu belirtti. Hurşit Yıldırım, şöyle devam etti:
"İki tane tencere tavayla hükümeti düşürmeye çalışmak, ülkeyi karıştırmak isteyenlere kimse masum diyemez. Gezi Parkı'ndan Atatürk'ün posterlerini kaldırıp, yerine bölücübaşının paçavralarını asanları, rengini kanımızdan alan şanlı bayrağımızı ayaklar altına alanları affetmiyoruz. Gezi kalkışmasında sosyal medya üzerinden sahte fotoğraflarla, sahte paylaşımlarla halkı tahrik edenleri de lanetliyorum. Panzerle ezilen genç diye başka bir ülkede bir bot kazasındaki kazazedenin fotoğrafını kullandılar. 'Polis gerçek mermi kullandı' dediler. Masum hayvanlar üzerinden bile algı yönetimi yapmaya çalıştılar. Köpeğe biber gazı sıkan polis resmi gösterildi, oysa o polis başka ülkenin polisiydi. Çevreci gençler, 'doğa katlediliyor' diye kışkırtılmış ve kullanılmışlardır. Günlerdir Avrupa'da, Fransa başta olmak üzere pek çok ülkede olaylar yaşanıyor. Paris, Roma ve daha birçok kent eylemciler tarafından yangın yerine çevrilirken o büyük kanalların sesinin çıkmaması, bir kare bile yayın yapmamaları manidar değil mi? Gezi'nin nasıl büyük, çok uluslu ve destekli bir yardım aldığının başka açık ve net bir göstergesidir."
Gezi eylemcilerinin ve destek veren siyasilerin her yıl aynı tarihte tekrarlama ve yaygara yöntemleriyle canlı tutma çabasının nafile bir algı yönetimi, üst akılın başka bir kirli senaryosu olduğunu belirten Yıldırım, yıl dönümü girişimlerinin "potansiyel darbeciliği" canlı tutma amacı taşıdığını ve asla kabul edilemeyeceğini söyledi. "Gezi, bastırılmış darbe özleminin sosyal medya yardımıyla ortaya çıkmasıdır." diyen Yıldırım, ülkenin karışmasını, İstanbul'un en önemli merkezinin terör örgütlerince işgal edilmeye çalışılmasını normal bir protesto eylemi olarak görmenin iyi niyetli yaklaşım olmadığını dile getirdi.
"Gezi vandallığı"nda amacın ağaçlar ve çevrecilik olmadığını, ülkenin liderini ve hükümetini yıkmaya yönelik olduğunu belirten Yıldırım, "Denediler; 7 düveli arkalarına aldılar, 7 düvelden her türlü yardımı aldılar ama 7 düveli arkasına alanlar değil, Anadolu'yu arkasına alanlar kazandı. Güzel vatanımızı yangın yerine çevirmeye çalıştılar ama liderimiz Recep Tayyip Erdoğan ve bu millet, böyle bir darbe girişimine izin vermedi. Gezi eylemlerini canlandırmak isteyenleri kınıyorum." diye konuştu.
-"Cumhurbaşkanımızın söylediği çok doğru bir tespit"
Yıldırım, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Grup toplantısı nedeniyle TBMM İçtüzüğü'nün değiştirilerek seyircisiz yapılması gerektiğini söyledi. Böyle bir değişikliğe ihtiyaç var mı?" sorusunu yanıtlarken, yeni milletvekilleri olduğunu hatırlatarak, "Hayal ettiğimiz Meclis ile karşılaştığımız Meclis çalışması arasında büyük hayal kırıklığı yaşıyoruz. TBMM İçtüzüğü, bizim seçilme standartlarımıza uymuyor, halkın gösterdiği teveccühe de uymuyor. Biz yüzde 50 oy almışız, 3 parti muhalefette. Onlar herhangi bir 30 dakika, sataşmayla beraber 50 dakika konuşuyor, biz 10 dakika konuşabiliyoruz. İçtüzükten faydalanarak maalesef bu Mecliste terör propagandası yapılıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği çok doğru bir tespit." diye konuştu.
Meclisin her türlü kanunu çıkardığını ancak kendi çalışmasıyla ilgili İçtüzüğü değiştiremediğini ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle bitirdi:
"Çünkü mutabakat aranıyor. İki acil konumuz var; yeni Anayasa ve İçtüzük... Meclis çatısı bir bütündür. CHP grup toplantısında gerek kendi liderinin gerekse katılanların Cumhurbaşkanımıza, partimize ve herhangi birimize hakareti masum, doğru gösterilemez. İçtüzük'ten dolayı zaman kaybediyoruz. İçtüzüğü değiştirmek konusunda kısa sürede çalışma yapacağız. Tüm vekillerimizin İçtüzükle ilgili serzenişi var. Biz bu İçtüzük ile çalışamayız. Eğer hakaret, küfür ediliyorsa, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı'na hakaret ediliyorsa kesinlikle seyircisiz yapılması gerekiyor."