Yeni Çağ'ın haberine göre, Uzmana göre, ABD’nin Suriye’de “sınır güvenliği gücü” oluşturma isteği, gerginliği daha da tırmandırıyor.
BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA
Orta Doğu’da ve Suriye’de yaşanan son olaylar durumun karmakarışık bir hal aldığını bir kez daha ıspatlıyor. Afrin için daha önceleri de çatışmalar oluyordu. Ama ABD’nin son adımı, bardağı taşıran son damla oldu.
Washington ve onun müttefiklerinin bu kararı öncelikle Suriye’de ve Orta Doğu’da istikrarın bozulmasına hizmet ediyor. Diğer yandan ABD, bu adımla Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye’deki etki alanlarını kısıtlamayı planlıyor. Washington, bu üç ülkeye baskı göstermek için her yolu deniyor.
MOSKOVA ÜZERİNDE BÜYÜK BİR BASKI VAR
Basın, Rus askerlerinin Afrin’den tamamen geri çekildiğini yazıyor, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’sa bunun yalan haber olduğunu dile getiriyor. Tüm bunlar aslında şunun göstergesi, Türk-Kürt ilişkilerine karışmaması için resmi Moskova üzerinde büyük bir baskı var. İki ülke arasında Afrin’le ilgili somut bir anlaşma da yok.”
Perenciyev, Türkiye ve Rusya askeri güçlerinin karşı karşıya kalacağı konusundaki iddiaların saçmalık olduğunu belirtti:
“Bu ülkeler arasında hiçbir çatışma çıkmayacak, aksine Ankara ve Moskova’nın kuracağı ittifaka ileride İran ve Suriye de katılabilir.”
RUS-TÜRK İLİŞKİLERİ GÜÇLENİYOR
ABD’nin Suriye’de ordu kuracağını ilan etmesi, Kürtlerin durumunu resmen “tanımak” demek. YPG’ye dahil olan terörist birlikleri ABD’nin tarafına geçerek, Suriya, Rusya ve İran’a tamamen düşman oldular.
Türkiye de haklı olarak bu durumu sınır güvenliği için tehlike olarak görüyor ve bu yüzden de Afrin operasyonuna başladı. Yani teröristlerin ABD’yle yakınlaşması, bölgedeki durumu bir anda değiştirmekle birlikte Rus-Türk ilişkilerini de güçlendiriyor.