ALMATI (AA) - Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Tatçı, Hoca Ahmet Yesevi'nin, Türk olmanın sınırlarının çok ötesinde olduğunu belirterek, "Onun öğretisinin ulusal değil, evrensel ve çağlar üstü bir mana mesajı taşıdığının iyi anlaşılması gerekir." dedi.
Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk- Kazak Üniversitesinin Almatı'daki Avrasya Araştırmaları Enstitüsünde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) iş birliğinde "Yesevi Okumaları ve Divanı'ndan Tahliller" konulu konferans düzenlendi.
Tasavvuf edebiyatı uzmanı Yrd. Doç Dr. Mustafa Tatçı konferansta yaptığı konuşmada, Hoca Ahmet Yesevi'nin, insanın oluşu, kendini tamamlaması, evrenin ve eşyanın hakikati, dinin hakikati ve özüyle ilgili temel sorulara, diğer bütün mutasavvıflarda olduğu gibi kendi manevi yolculuğu içinden cevap aradığını anlattı.
Bu yolculuğun sonunda Yesevi'nin dilinde ilahilik kazanmış hikmetlerinin, İslam dininin hakikatlerinin, Türkçe'deki ilk ifadesi ve Anadolu'da Yunus Emre'nin yaptığı ile aynı şey olduğunu söyleyen Tatçı, "Yesevi'nin hikmetleri, bugün de bir benzerini yaşadığımız, İslam dünyasının toplumsal ve düşünsel karmaşasına, tefrika haline, kafa ve gönül bulanıklığına karşı, kaynağından tertemiz bir pınar olarak, aynı zamanda sahih ve doğru İslam'ın da ifadesidir." diye konuştu.
Tatçı, 63 yaşından itibaren hücresinde yaşayan Yesevi'nin tavrını, "pozitif dünyadan el etek çeken" bir tavır olarak yorumlamamak gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Yesevi'nin bu tavrı, varlığın ve bütün insanlığın tekamülü için kendi vücudundan, rahatından verilmiş bir bedel olarak kavranması gerekir. Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri, yetiştirerek, Anadolu ile Rumeli'ye gönderdiği 99 bin öğrencisiyle aynı zamanda aksiyoner İslam'ın da temelini oluşturdu."
Hoca Ahmet Yesevi ve Yunus Emre gibi sözleri ilahilik kazanmış Hak dostlarının hangi milletten olurlarsa olsunlar, ana dillerine bir seviye kazandırdığını vurgulayan Tatçı, "Hoca Ahmet Yesevi, Türk olmanın sınırlarının çok ötesindedir. Onun öğretisi ulusal değil, evrensel ve çağlar üstü bir mana mesajı taşıdığının iyi anlaşılması gerekir. Dolayısıyla biz Kazaklar ve Türkler iki devlet bir milletiz. Bizim anamız bir. Bizi anamız aynı beşikte sallıyor." dedi.
Konferansa, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, Mütevelli Heyeti üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, Türkiye'nin Almatı Başkonsolosu Musa Kağan Yılmaz, Avrasya Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Nevzat Şimşek, TİKA Daire Başkanı Dr. Zülküf Oruç’un yanı sıra birçok Türk ve Kazak akademisyen katıldı.
Öte yandan TİKA ve Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi, fakir ve muhtaçlara ramazan boyunca iftar yemeği veriyor.