Tekirdağ'da halk eğitim merkezi işaret dili kursu öğretmeni Emine Çiçek Öztürk, 2 yıldır Süleymanpaşa Halk Eğitim Merkezi'nde işaret dili eğitimi verdiğini söyleyerek, yaşam kalitesini düşüren her türlü engelle mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Öztürk, "Bana göre en büyük engel sevgisizlik. Sevgi ile yola çıktık. İşaret dili eğitimlerimiz yanı sıra işitme engelliler ile ilgili farkındalığı arttıracak, içinde rol alabileceğimiz bir proje tasarladık ve bu mücadelede sessiz dünyada adım atmak, bu insanları sosyal hayatın içine alabilmek için bir kitap, bir sözlük geliştirdik" dedi. Kitabın içeriğinde işaret dili bilgilerinin yanı sıra "İşitme engelli nedir-kimdir?", "İşitme engelliler ile karşılaştığımızda ne yapılması gerekiyor" gibi bilgilerin de yer aldığını anlatan Öztürk, şöyle konuştu: "Biz istiyoruz ki işitme engelli ile karşılaşan bir öğretmen veya vatandaş onunla iletişim kurabilsin. Bununla ilgili sınıf ortamında, diğer ortamlarda onların daha iyi hayata adapte olabilmeleri için gerekli algıları ya da bilgileri alabilmeleri için gerekli her türlü ortam nasıl yaratılabilir, asgari düzeyde neler yapılabilir kitapta akademik olarak da bilgi verdik. Çünkü ben bu yolculuğa bir engelli çocuğun annesine yazdığı mektupla başladı etkilenmem ve onlara yardımcı olabilme düşüncesi yılladır içimde vardı. Ben ona yardım etmek için onun annesine, ailesine ve akrabalarına yardım etmek için bu kitabı hazırladım." "Annem ve babam için..." Kurs öğrencisi Burcu İgüs de anne ve babasının işitme engelli olduğunu, bu sebeple kursa başladığını söyledi. İşaret Dili Rehberi kitabının hazırlanması için arkadaşlarıyla projeye katkı sunduklarını anlatan İgüs, "Ailem için bu proje içerisine olmak istedim ve ailem gibi olan herkes için. Çünkü sadece annem - babam değil benim tüm ailem işitme engelli ve gerçek anlamda vatandaşlarımız bunların var olduklarını bilmiyorlar. Bunu ortadan kaldırmak için bu şekilde, bu proje içerisinde olmak istedim" diye konuştu. Kurs öğrencisi Mahmure Yel ise işaret dili kursuna bir buçuk yıl önce başladığını ve projeye gönüllü olarak katıldığını söyledi. Projede yer almanın sessiz dünyaya ilk adım gibi olduğunu dile getiren Yel, "Çok mutluyum çünkü sessiz dünyaya ilk adım gibiydi. Ailemde işitme engelli kimse yok fakat ileride benim engelli olmayacağımın garantisi de yok. Yani hayatın ne getireceğini bilmiyoruz. Fırsatım varken bu fırsatı değerlendirip hem işaret dilini öğrenmeye devam ediyorum hem de böyle bir kitabın çıkmasında emek verdik. Çok da güzel bir kitap oldu. Umarım herkese sessiz dünyaya bir ilk adım olur." ifadelerini kullandı.
