İSTANBUL (AA) - Tanburi Cemil Bey, ölümünün 100. yıl dönümünde özel bir etkinlikle anıldı.
Pera Müzesi'nde gerçekleşen etkinlikte, Ersu Pekin'in moderatörlüğünde, Prof. Dr. Mutlu Torun, Yrd. Doç. Aslıhan Eruzun Özel, Dr. Bülent Aksoy ve Cemal Ünlü Tanburi Cemil Bey’i ve eserlerini anlattı.
Panelde konuşan müzik araştırmacısı Cemal Ünlü, "Tanburi Cemil Bey Külliyatı'nı toplarken, Cemil Bey'in doğru anlaşılmadığını düşünmeye başladım. Cemil Bey'i yüz yıl sonra da olsa bize en doğru anlatan yine kayıt altına aldığı plaklar olduğunu gördüm. En önemli kaynaklardan biri de oğlu Mesut Cemil'in yazdığı kitaptır. Aynı zamanda şiirler, belgeler ve yayınlar geliyor. Bunları doğru anlayamadığımız zaman Cemil Bey'i anlamamız zorlaşıyor. Ancak plaklara doğru bakıldığında Cemil Bey'e dair en doğru bilgiye ulaşabiliyoruz." dedi.
Cemil Bey'in müzikal eğilimlerinin ve icrasının ancak plaklardan görülebildiğini savunan Ünlü, "Cemil Bey'in çok sayıda kaydı bulunuyor. Öncelikle fonograf kaydı yaptığını görüyoruz. Bu kayıtlar tek bir kayıt halinde yapılıyor çünkü o zamanki teknolojide kopyaları yapılamıyor. Bunlar bazı koleksiyoncularda mevcut. Aynı zamanda bir Alman firmasının gelip Cemil Bey'in kayıtlarını yaptığını görüyoruz. 1911 yılında yaptığı kayıtların bir kısmına ise ulaşamadık." diye konuştu.
Ünlü, topladıkları kayıtlardan Cemil Bey'in müzikal yolculuğuna da şahitlik ettiklerini ifade ederken, müziğinde nasıl bir çizgi izlediğini görme fırsatı yakaladıklarını sözlerine ekledi.
Klasik kemençe sanatçısı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Aslıhan Eruzun Özel ise izleyicilere Tanburi Cemil Bey'in kemençedeki ustalığını anlattı.
Cemil Bey'in tambura ve diğer müzik aletlerine hakim olduğu gibi kemençeye de yeni bir üslup getirdiğini aktaran Özel, şunları söyledi:
"Cemil Bey'in sahip olduğu yetenek sadece tamburla yeterli kalmamıştır. Cemil Bey'in kemençe anlayışı ondan sonra gelenleri de etkilemiştir. Onun üzerine kemençede pek çok yenilikler olmuştur. Bizler sadece bize ulaşan plak kayıtlarından bunu görebiliyoruz. Oysa kim bilir hangi müzik aletlerini icra etmişti. Taksimler ve gazeller doğaçlama olduğu için tam olarak notaya dökmek pek mümkün değil. Bu yüzden 12 eserini inceleyebildim, yay bağlarını tespit edip bunları notaya almaya çalıştım."
- "Tanburi Cemil Bey, çok sesli bir müzisyendir"
Müzisyen ve Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Mutlu Torun, "Tanburi Cemil Bey'in anmak için burada bulunanlara ve organize edenlere çok teşekkür ederim. Cemil Bey, Osmanlı müziğinin en önemli icracısıdır. Halk müziğinin peşinde yaşayan bir insandı. Bağlama bile çaldığı söyleniyor. Cemil Bey'in eserlerinde Batı müziği gibi çok seslilik de mevcuttur. Bunu söylediğimde insanlar şaşırıyor. 'Türk müziği Türk'ün değildir' bakış açısı yaygın olduğu için böyle bir tepkiyle karşılaşıyorum." ifadelerini kullandı.
Özellikle yaylı sazlarda çok sesli bir müzik icra ettiğini dinlediği eserlerde görüldüğünü belirten Torun, "Cemil Bey örneğin kemençe çalarken yayı, kalın tele de ince tele de sürte bildiği için çok seslidir. Birçok eserinde iki sesi bir arada çekebildiğini görebiliyorsunuz." dedi.
Osmanlı - Türk müziği tarih araştırmacısı Dr. Bülent Aksoy, "Cemil Bey için 'ibtidai Türk sazcısı' gibi yakıştırmalar görüyoruz. Eski tanbur üzerine uzun yıllar bu yönde tartışmalar mevcuttur. Eski tambur üslubu ile Cemil Bey'in üslubu arasında nasıl bir fark vardı tatmin edici bilgilere ulaşamıyoruz. Bu sazın 400 yıllık bir geçmişi vardır. Osmanlı döneminde müzik aletleri arasındaki hiyerarşide önemli bir yeri vardır. Bu yüzden ibtidai bir alet nitelendirilmesi bana çok tuhaf geliyor." dedi.
Programın sonunda Cemil Bey'in eserleri icra edildi.