Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde bulunan Yunus Emre Konferans Salonu’nda gerçekleşen "Ortadoğu'da Kalıcı Barış İçin Çocuk Edebiyatı" konferansında konuşan Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yazarları Birliği Başkanı Yıldız, Türkiye ve çevresinde, Ortadoğu’da, genel anlamda da dünyada kalıcı barış için çocuk edebiyatına gereken önemin verilmesi gerektiği düşüncesini anlattı. Yıldız, şöyle konuştu: "Sanat ve edebiyat zevki almış, okuma ve yazma kültürü edinmiş bireyler yetiştirmenin en temel şartı yerli, kendi kültür ve medeniyetinizin kodlarını taşıyan, evrensel değerlere önem veren, uluslararası alanda ses getirecek yetkinlikte bir çocuk edebiyatı oluşturmaktan geçiyor. Mesela, masallar, süreçte ne yaşanırsa yaşansın sonuçta iyilerin kazanacağını anlatır. Çocuğun ve gencin zihin altyapısına, bilinçaltına bu mesajı kazır." İyiyi değerli kılmanın, doğruyu üstün tutmanın insanlık için en önemli ortak payda olduğuna dikkati çeken Yıldız, bu ilkeleri hayat prensibi edinmiş bir nesil yetiştirmek gerektiğini ifade etti. Yıldız, "Ülkelerimize, daha kötüsü zihinlerimize düşman eliyle, düşmanın kalemiyle çizilmiş suni sınırlar, Ortadoğu’daki kavgaları, çekişmeleri tetikliyor" diyerek, şunları aktardı: "Kardeş kalemlerle yazılmış edebiyat sayesinde çocuklarımızın zihin ve gönül dünyasından dikenli telleri ve mayın tarlalarını kaldırabiliriz. Bunları aşabiliriz. Şiirler, ninniler, masallar, şarkılar, türküler dikenli tellere takılmaz, mayın tarlalarına aldırmaz. Düşman eliyle, düşmanın kalemiyle çizilmiş suni sınırları dünya haritasından kaldıramasak da zihin ve gönül haritalarımızdan kaldırabiliriz. Sanatta, edebiyatta, dilde birlik sağladığımızda emin olun ki ilde birlik de dirlik de sağlanır. Dilde birlik olmadıkça ilde birlik olmaz." Çocuk ve gençlik edebiyatında köklü başarının, "yerli düşünce, doğru mesaj" yoluyla sağlanacağını savunan Yıldız, bu konuda çaba gösterilmesi gerektiğini dile getirdi. Topraklarımızı mürekkeple sulamalıyız Yıldız, "İyi yetişmiş bir neslin bu toprakları yeniden mürekkeple sulaması gerekiyor." düşüncesini paylaşarak, şunları vurguladı: "Biz bu toprakları mürekkeple sulayabilirsek birileri dünyanın öbür ucundan gelip topraklarımızı kanımız ve gözyaşımızla sulayamaz. Biz bunu başarmadıkça, birileri bizim topraklarımızı bizim kan ve gözyaşımız ile sulamaya devam edecektir. Bugün yangın yerine dönen Ortadoğu, masalsız büyüyen çocukların cehennemidir. Yaşanan savaş ve terör olayları, masalsız büyüyen çocukların savaşıdır." Masallarda Türkiye'nin yerli kültür mirasın ve medeniyetinin ortağı olan farklı milletlerden kahramanlara da yer verilmesi gerektiğini belirten Yıldız, "Olaylar için kullanılan mekanlar da suni sınırlarına aldırmadan bu coğrafyanın mekanlarından seçilmeli. İstanbul’dan çıkan bir kervan Şam’a, Kerkük’e, Halep’e, Tebriz’e uğramalı. Buhara’dan uçan bir halı, Saraybosna’ya, Taşkent’e şehzade taşıyabilmeli. Afganlı bir çocuğu zehirlemek isteyen yılanı Yemenli çocuk öldürmeli. Keşmirlilere musallat olan ejderhayı Kudüslü bir yiğit yere sermeli" diye konuştu. Yıldız, ortak kültürel değerlerin anlatılması gerektiğinin altını çizerek, salondaki genç dinleyicilerine ise şöyle hitap etti: "Bu salonda bulunan öğrenci arkadaşlarımız, yarının aydınları değil, aydın yetiştiren adamları olacaklar. Bu şuuru taşımak ve yaymak gibi bir göreviniz olduğunu unutmamalısınız. Dünya görüşünüz ne olursa olsun. Siyasi yelpazenin neresinde duruyor olursanız olun. Yerli bir bakışa sahip, evrensel değerlere uyan, dünyayla yarışan bir çocuk edebiyatının oluşumuna, yaşamasına, yaşatılmasına katkı sunmak durumundasınız."
Sıradaki Haber