İSTANBUL (AA) - Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İstanbul Erkek Lisesi tarafından düzenlenen “Nurettin Topçu Günleri” başladı.
Lisenin konferans salonunda gerçekleştirilen açılış programında konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın selamlarını ileterek, "Aslında kendisi bu programa çok gelmek istedi, gündemine de aldı fakat Sayın Başbakanımızın Diyarbakır'daki programından dolayı katılamadı." dedi.
Bilgili, Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmen yetiştirme düzeninde merhum Nurettin Topçu'nun "Maarif Davamız" kitabının rehber kitap olduğunu vurgulayarak, Topçu'nun bütün düşüncelerinin eğitimde ana ölçü niteliğinde olduğunu söyledi.
İstanbul Erkek Lisesi'nin dün Türkiye'nin gündemine oturduğunu ifade eden Bilgili, şöyle konuştu:
"İstanbul Erkek Lisesi'nin yine seçkin bir öğrencisi olan Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, dün Ankara'da yaklaşık 3 bin öğretmen adayımıza bir konuşma yaptı demiyorum, ders verdi diyorum. Bu okuldaki anılarından sık sık bahsetti ve bu okul Türkiye'nin gündemine geldi. İyi de oldu, biz de burada bu okulun en seçkin öğrencisi ve öğretmenlerinden biri olan Nurettin Topçu vesilesi ile bir araya gelmiş bulunuyoruz."
Bilgili, İstanbul Erkek Lisesi'nin NurettinTopçu'ya sahip çıkmasının çok değerli olduğu yorumunu yaparak, "Bu sahiplenmenin sürdürülmesini diliyoruz. Hem ölüm yıl dönümlerinde öğrenciler ve öğretmenlerle giderek mezarı başında Topçu'yu anmayı ama esasında fikirlerini canlı tutmayı diliyorum." diye konuştu.
- "Yazdıklarını ve yaşadıkları arasında bir uyumsuzluk olmamıştır"
İstanbul Valisi Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta da, "İstanbul Lisesi bir okul, Türkiye'nin geçmiş mimarlığında söz sahibi olmuş, gelecekte de söz sahibi olacaktır. Buradaki öğrencilerin hepsini birer Nurettin Topçu olarak algılıyor ve gelecekte Türkiye'yi inşa edeceklerine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Topçu'nun büyük bir fikir adamı olduğuna işaret eden Usta, şunları anlattı:
"Topçu, özellikle yeni cumhuriyetle beraber Atatürk'ün başarılı gençleri yurtdışına gönderme projesi kapsamında 1978 yılında Fransa'ya gönderilen, Sorborne Üniversite'sinde felsefe doktorası yapan ilk Türk aydını. Yazdıklarını yaşayan, yaşadıklarını yazan bir şahıs. Hiçbir zaman yazdıkları ve yaşadıkları arasında bir uyumsuzluk olmamış."
Usta, Topçu'nun 40 yıllık öğretmenlik görevini tarif ederken kullandığı "Ben 40 yıl boyunca görev yaptığım her okula bir mabed gibi girdim, hiçbir derse abdestsiz girmedim" ifadesine atıfta bulunarak, "Kendisi Türkiye hakkında en çok düşünmüş fakat çok fazla bilinen bir insan değil. Bugün geldiğimiz noktada artık Türkiye ile ilgili bir şey söylemek isteyen herkesin yollarının kesişeceği bir insandır." değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, sempozyumun güzel sonuçlar doğurmasını dileyerek, şunları söyledi:
"Maarif demek, eğitim demek, büyük öğrenciler yetiştiren büyük okullara sahip olmak demektir. Bu okullar bildiğimiz anlamda dört duvar içinde, belli kalıplar, formlar içinde yürütülen yapılar değildir. Bu okullar çokça anıldığı gibi Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Nurettin Topçu, Cemil Meriç'tir. Büyük okullar bunlardır. Kendimize bu okullarda eğitim yapma fırsatı verip bu okullardan mezun olabilirsek, işte o zaman gerçek anlamda maarif davamıza katkıda bulunmuş oluruz."
- "Topçu çok yönlü bir insandır"
İstanbul Erkek Lisesi Müdürü Hikmet Konar da lisenin örnek öğrencilerinden Topçu için anma toplantısı düzenlemekten gurur duyduklarını ifade ederek, "Ülkesi uğruna dava ve dert sahibi Nurettin Topçu'yu anmak ve anlamak için düzenlediğimiz etkinliklerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Topçu çok yönlü bir insandır. Düşünürlüğü yanında, dil bilimci, akademisyen, yazar, hatip, yayıncı ve yakın tarihte pek görülmeyen, Mehmet Akif Ersoy'u hatırlatan bir duruşun tek örneğidir."
Topçu'nun hayatı boyunca düşünce özgürlüğü, adaleti, içsel arayışları çok önemsediğini söyleyen Konar, Topçu'nun bu kavramları yeni nesil öğretmenlerin klavuzlarına itina ile işlediğini belirtti.
Konar, Topçu'nun eğitimi bir dava olarak gördüğünü aktararak, şu ifadeleri kullandı:
"Topçu gibi öğrencisinin yüreğine dokunan, onun dertleriyle hemhal olan öğretmenlerin sayısı günümüzde gittikçe azalmakta ve öğretmenler diploma avcıları yetiştiren bir sistemin antrenörü pozisyonu yüklenmektedirler. Hedef ne olmalıdır? İsyanı bile ahlaka oturtan bir kişiliğin zihnindeki talebe, 'Hakikatler içinde koşmayı meslek edinen insan'dır. Sorgulayan, araştıran kıyaslayan ve elde ettiği neticeleri bu ülkenin değerler havuzuna yatıran ve bir ebrucunun tekneden aldığı renkler bütünü misali hakikatleri insanlığa sunan bir öğrenci modelidir."
TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı ise, TYB'nin 40 yıldan bu yana Topçu adına birçok etkinlik düzenlediği bilgisini paylaşarak, "Ama belki de bugün en anlamlılarından birisini burada gerçekleştiriyoruz. Öncü şahsiyetlerden biri olan Topçu'yu mezun olduğu lisede anmak, anlamaya çalışmak bizim açımızdan da ayrı bir anlam taşıyor." şeklinde konuştu.
Topçu'nun "Büyük vatanlar büyük yazarların üstünde yükselir. Büyük ünlüleri olmayan milletler ebedi yaşayamazlar." sözünü hatırlatan Bıyıklı, Türkiye'nin son yüzyılına bakıldığında vatan büyüklüğünde Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç ve Topçu gibi büyük değerler görüldüğünü dile getirdi.
Etkinliğin ilk oturumunda, Prof. Dr. Emin Işık, şair Hüseyin Akın'ın moderatörlüğünde "Nurettin Topçu'dan Hatıralar" etkinliğinde Topçu ile hatıralarını paylaştı.