İSTANBUL (AA) - Yazar ve romancı Mehmet Cavit Ersen, "35. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı" kapsamında Mihrabat Yayınları tarafından Beyazıt Devlet Kütüphanesinde düzenlenen etkinlikte anıldı.
Etkinliğe katılan yazarın oğlu Ömer Süreyya Ersen de babasını anlatmanın hem zor hem de kolay olduğunu ifade ederek, çeşitli anılarını paylaştı.
Ersen'in çok yoğun bir şekilde çalıştığını söyleyen oğlu, "Romanlar biliyorsunuz kurgudur. Fakat 'Kızıl Zindanlar' yazılırken yaşı çok ilerde ve gerçekten Rusya'da o dönemi yaşayan çok yaşlı bir kişiyle aylarca görüştü. Sürekli not alıyordu. Daha sonra Zindanlar dizisi doğdu. Babam gerçek anlamda Torosların çocuğudur. 15-16 yaşlarındayken Toroslarda bütün çadırları dolaştığını bize daha sonra anlattı. Kendisine yol arkadaşlığı yapan tanınmış kişiler de vardı." dedi.
Ömer Süreyya Ersen, babasının çok yeri görmeyi sevdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Türkiye şartlarını incelemeyi çok severdi. Bize önemli şeyler bıraktı tabii. Bizim davranış biçimimizi oluşturan şeyler bıraktı. Kendisi mevcut durumundan yarar sağlamayı asla düşünmeyen bir insandı. Izdırabı oradan kaynaklanıyor. Fransa'dan Amerikan edebiyatındaki ve Türk yazarlarımıza kadar bütün dünyadaki yazarlar ondan biraz perişanlık çekmiştir. Bu herhalde bir kaçınılmazlık. Mesele parasızlık meselesi değil, bambaşka bir şey bu. Edebiyata yönelenlerin kaderi herhalde bu. Kader olabilir."
Babasının yazarken ve kitap üretirken olağanüstü bir heyecana sahip olduğunu dile getiren Ersen, çok konsantre olduğunu ve 20 saatin üzerinde çalıştığını kaydetti.
Ömer Süreyya Ersen, babasının kitaplarının yeniden basılmasını kendisine vasiyet ettiğini vurgulayarak, "Çok basılmayan ve unutulan kitapları da var. Umarım bunlar okuyucuya ulaşacak. Cavit Ersen'in şu anda da çok gerekli bir yazar olduğunu düşünüyorum. Geçmişte de zaten yüz binlerce satarak bunu gördük. Çok gerekli satırları, kitap üreten bir yazar olarak değerlendiriyorum." diye konuştu.
- İnanç: "Babıali'nin yıldızıydı"
Üstün İnanç ise gazetecilik mesleği sırasında Ersen'in kendisi için "abi" konumunda olduğunu belirterek, "Mesela bizim Babıali'nin gazeteciliğin temelinde iki önemli şey vardı, İstihbarat şefi ve Anadolu Masası şefi. Şimdi ara ki bul. Kaldırdılar. Çünkü Babıali'de idealizm pek canlı değildi. Bir, iki kişiydik. Onun yerine daha magazine yakın, popülist şeyler olurdu. Anadolu Masası bir misyondu. Çünkü bütün Anadolu'da görevlendirilmiş muhabirler, Anadolu Masası vasıtasıyla gazeteye intikal ederlerdi. O öyle zor bir işti ki. Cavit abinin kocaman bir daktilosu vardı ve sehpasını çeker şakır şakır yazardı. Gazetecilerin Anadolu'dan verdiği haberi yazardı." ifadesini kullandı.
Ersen'in o dönem Babıali'nin yıldızı olduğuna vurgu yapan İnanç, "Çok nefis bir dili vardı. O diliyle yazdığı romanları çok ilgi görmüştür. Çok çile çekti. Allah rahmet eylesin." dedi.
- Doğru: "Okuduktan sonra Cavit Ersen'i daha iyi tanıdım, daha çok sevdim"
Mihrabat Yayınlarının kurucusu Hasan Hüseyin Doğru da yayınevinin Mehmet Nuri Yardım genel yayın yönetmenliğinde yayın hayatına başladığını ifade ederek, "İnşallah bundan sonra Damla Yayınevi'nin 42 yıllık tecrübesiyle, tarih ve medeniyet ekseninde kitaplar yayınlamak suretiyle, kaybolan medeniyetimizi ortaya çıkarmak arzusundayız" diye konuştu.
Ersen'in azarın tüm kitaplarını baştan sona okuduğunu söyleyen Doğru, şu bilgileri verdi:
"Bugüne kadar yayımladığım bütün kitapları okudum. Okumadığım hiçbir kitabı yayımlamadım. Bu kitapları da okudum baştan sona. Okuduktan sonra Cavit Ersen'i daha iyi tanıdım, daha çok sevdim. Çünkü gerçekten ihtiyaç duyduğumuz o milli ve manevi his, enerji ne varsa, onları özellikle de genç oyuncuya vermek için sanki ilmekten süzülmüş gibi mesajlarını romanın arasına yerleştirmiş."
Etkinliği yöneten edebiyatçı yazar Mehmet Nuri Yardım ise yazarın eserlerinin 15-20 yıldır yayımlanmadığını aktararak, Mihrabat Yayınlarının ilk yayımı olarak, Ersen'in vefatından 13 yıl sonra, "Orhan Gazi" ve "Osman Gazi" isimli tarihi kitaplarının okuyucuyla buluştuğunu söyledi.
Yardım, Ersen'in eserlerindeki üslubun çok etkileyici olduğunun altını çizdi.
Hülya Günay'ın, Mehmet Cavit Ersen'in biyografisini ve hayatındaki önemli detayları dinleyicilerle paylaştığı etkinliğe ESKADER Başkanı Şerif Aydemir de katıldı.
- Öz geçmiş
Roman yazarı Mehmet Cavit Ersen, 29 Mart 1921'de Adana'da doğdu. İlk yazısı henüz 17 yaşındayken Yeni Adana gazetesinde yayımlanan Ersen, daha sonra İstanbul'a geldi. Çeşitli gazete ve dergilerde muhabirlikten, şefliğe, yazı işleri müdürlüğünden başyazarlığa kadar hemen hemen her kademede görev yapan Ersen'in ilk milli eseri, "Çeteler" oyunu, 9 Ocak 1949'da Adana'da sahnelendi.
Gazetelerde yayımlanan ilk iki romanı "Semiramis" ve "Ruhsuz Gece" olan yazarın, kitapları ise "Günahkar Sokaklar", "Aşkın Gözyaşları", "Kızıl Zindanlar", "Kara Zindanlar", "Zindanlar", "Osman Gazi", "Orhan Gazi", "Selahaddin-i Eyyubi", "Murad Hüdavendigar", "Fatih Sultan Mehmet" ve "Battal Gazi".
Mehmet Cavit Ersen, 21 Ocak 2003'te hayatını kaybetti.