İSTANBUL (AA) - Bakırköy Belediye Tiyatroları, Tarabya Kültür Akademisi, Goethe-Institut Istanbul ve Maria Wimmer Vakfının destekleriyle gerçekleştirilen adlı oyunun prömiyeri gerçekleşti.
Yunus Emre Kültür Merkezindeki gösterim öncesi AA muhabirine açıklama yapan oyunun sanat yönetmeni ve yapımcısı Tunçay Kulaoğlu, Alman sanatçılarla bir akşam buluştuklarında, oyun fikrinin ortaya çıktığını anlattı.
Kulaoğlu, "Türkiye'de yaklaşık 70 bin Almanın yaşadığı söyleniyor. İstanbul'da kaç Almanın yaşadığını bilen kimse yok. İstanbul'da yaşayan Almanlar kimlerdir? Bunun üzerine konuşmaya başladık ve çok ilginç bulduk. Mutlaka bunun üzerine bir şeyler yapmamız gerekiyordu." dedi.
Kulaoğlu, Alman tiyatrolarında Almanya'da yaşayan göçmenlerin hayatları üzerine çok sayıda proje olduğunu dile getirerek, "O kadar klişe var ki. Örneğin, döner satanlar, türban takan kadınlar, namus cinayeti işleyen gençler. Tamamen klişeler" dedi.
Alman tiyatrosundaki hikayelerin bu klişeler üzerinden gittiğini söyleyen Kulaoğlu, şöyle devam etti:
"Bu hiç hoş değil. O yüzden dedik ki bunu tersine çeviremez miyiz? Türkiye gibi bir ülkede yaşayan Alman azınlığı nerede yaşar, ne yapar, ne eder, İstanbul'da yaşayan bu insanların sayısı tam olarak ne kadar? Sokaklarda karşılaşıyoruz. Okulları, fırınları ve her şeyleri var fakat nasıl bir toplum?"
Tunçay Kulaoğlu, oyunda kişilerin gerçek yaşam öykülerinden yola çıkarak beş karakteri sahnede yansıttıklarını kaydederek, "İstanbul'da yaşayan Alman toplumunun ruh hali nedir? Nasıl bir dünyada yaşıyorlar? Yedek bir memleketleri var, bu bir gerçek. Buradan yola çıkarak bu beş kişinin hikayelerini sahneye taşıyoruz." ifadelerini kullandı.
- Akal: "Oyunda benim için önemli olan göç konusuna ayna tutmaktı"
Yazar ve yönetmen Emre Akal ise oyunu yazmadan önce Türkiye'de yaşayan Alman toplumundan belirli insanlarla buluşup hikayelerini topladığını ve o hikayelerden 5 karakteri yazdığını dile getirdi.
Oyunun provalarına da değinen Akal, "Almanya'dan gelip ilk defa uzun süre İstanbul'da kaldılar. Çoğu Almanya'da yaşayan Türk kökenli insanlar ve burada bulunma süreçleri de ilginçti. Bu da oyuna çok şey kattı. Ne kadar Alman olduklarını ve buraya ne kadar ait olduklarını da anladılar." dedi.
Emre Akal, oyunda kendisi için önemli olanın göç konusuna ayna tutmak olduğunu aktararak, şöyle konuştu:
"Batı'da göç ve sorunları gibi konular konuşuluyor. İnsanlar Batı'ya doğru yöneliyor ama tersi olduğunu da keşfediyor ve o aynayı çevirip diğer tarafa bakmak istedik. Böyle bir toplumdan giden insanlar Nasıl bir hayat yaşıyor? Nasıl bir farkları var? Aslında çok büyük farkları olmadığını anladık. Alman tiyatro edebiyatında göç ve göçmenlik üzerine çok oyun var ama ilk defa Almanları konu eden böyle bir oyun çıktı. O yüzden herkese çok ilginç geliyor."
Tiyatrocu Lodi Doumit, Berivan Kaya, Su Olgaç, Hasan Taşgın, Elif Veyisoğlu'nun rol aldığı "Homeland İstanbul-Bir Alman Memleketi" oyunu, yarın ve 26 Mayıs'ta Yunus Emre Kültür Merkezinde izlenebilecek.
