İSTANBUL (AA) - İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Nedret Apaydın, sanatçıların, kendisini, ailesini, çevresini şehir kültürü ve kalite anlamında çok olumlu etkileyen insanlar olduğunu belirtti.
Zeytinburnu Belediyesi tarafından Albayrak Holding'in sponsorluğunda düzenlenen "Geleceğin Ustaları IV Geleneksel Sanatlar Tasarım Yarışması"nı kazananlara ödülleri verildi.
Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi'nde yapılan törende konuşan Apaydın, yarışmaya katkıda bulunanlara teşekkür ederek, "Cumartesi günü ruhen ciddi anlamda bir doygunluk yaşadık." dedi.
Apaydın, İstanbul'da kültür adına en önemli hedeflerinin insan kalitesi olduğunu dile getirerek, "Sanat, tek başına sanat değildir. Bu çarpıcı cümleyi çok duyduk ama bir kültür müdürü olarak benim, 'Sanat tek başına sanat değildir.' derken kastım şu: Sanatçı, kendisini, ailesini, çevresini mutlaka, olumlu anlamda şehir kültürü ve kalite anlamında çok olumlu etkileyen insandır. Bu manada amatörden, profesyonele tüm sanatçıların desteklenmesi gerekir. Bu yarışmanın son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Öncelikle jürideki hocalarımıza çok teşekkür ederim. Müthiş ağır bir yük üstlenmişler." diye konuştu.
Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, yarışmanın bu yıl 4. kez düzenlendiğine işaret ederek, "Arzu ediyoruz ki bu proje daha da gelişsin, daha anlam kazansın. Daha da güçlü hale gelsin. Güçlü hale gelmesi de ödüller üzerinde biraz çalışma yapmakla ilgilidir diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Yarışmaya katılımın artması temennisinde bulunan Aydın, "Yarışmaya, 191 eser katılmış. Bu eserlerden 100'den fazlası kadınlarımızın yaptığı eserler. Salonda da çoğunlukla hanımefendiler var. Demek ki kadınların elinin dokunduğu işler çok daha anlam ifade ediyor. Katkınız, emeğiniz ve bu anlamlı işe gönlünüzü verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Gelecek, kültür sanatta. Hepsi bitecek ama bunlar kalacak. Geçmişten geleceğe iz bırakmak isteyenlerin mutlaka, kültür sanata önem vermesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Ebru ile ilgileniyorum diye çok yadırgandım"
Ebru sanatının yaşayan önemli ustalarından Hikmet Barutçugil ise jüri arasında en yaşlı kişinin kendisi olduğunu belirterek, bu sanatla 1973'te tanıştığını ve o günden beri ebru yaptığını anlattı.
Barutçugil, "Hala öğrenemedim ama o yıllarda çok yadırgandım ebru diye bir sanatla ilgileniyorum diye. Arkadaşlarım, yakınlarım tuhaf karşılıyordu. 'Bunlar öldü bitti. Geçinemezsin. Doğru dürüst bir işle uğraş.' gibi eleştiriler alıyorduk." diye konuştu.
Sanatçı Barutçugil, bu tür etkinliklerin artmasının çok sevindirici olduğuna dikkati çekerek, "Yakın tarihimizde öz kültürümüze bilinçli olarak uzaklaştırıldık. Bu ülkede şuur kaybettirme politikaları uygulandı ama güneş balçıkla sıvanmıyor." yorumunu yaptı.
İyinin iyisini seçmenin kolay olmadığını vurgulayan sanatçı, şöyle devam etti:
"Daha geniş kapsamlı sergileri de göreceğimizi umut ediyoruz. Çünkü tasarım girdi artık. Belli kalıpların dışına çıkılıyor. Bunu da görmek çok güzel. Sanat tekamül etmek zorunda. Hayatın, yaradılışın sırrı da bence tekamül. İyi ki de tekamül. Yoksa insanoğlu, Cilalı Taş Devri'ne gelemeyecekti. Bunu yakın tarihimizde görmekten de büyük mutluluk duyuyorum."
Yurt içi ve dışından katılımcıların "merhamet" temasını işlediği eserlerini gönderdiği yarışmada, hüsn-i hat alanında, "celi sülüs", "talik" ve "sülüs" dallarında 15 eser ödüle layık görüldü.
Hüsn-i hat eserleri arasında "sülüs" dalında Hakan Arslan, "celi sülüs" dalında Mısır'dan Abdel Mahsen Atta, "talik" dalında Abdullah Eren birinciliğe hak kazandı.
"Ebru" sanatında Zeynep Göktürk, "minyatür"de Mehlika Hilal Kırca, "kalem işi"nde Leyla Altınbaşak, "çini"de ise Ayşe Kaya eseriyle birinciliği kazandı. Toplam 120 bin liralık para ödülünün takdim edildiği yarışmada, "tezhip" dalında birinciliğe uygun eser bulunamadı.
Tören öncesi, ödül alan ve sergilenmeye değer bulunan eserlerin yer aldığı sergi ziyarete açıldı.