İSTANBUL (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, tekbirin slogan gibi kullanılmasına değinerek, "Binlerce yıllık kültürümüzde, tekbirin slogan olarak kullanılması yoktur. Yani bir arkadaşımızın çıkıp 'tekbir' diye bağırması, sonra diğer arkadaşlarımızın herhangi bir slogan atıyor gibi tekbir getirmesi, bizim kültürümüzün estetiğine ve milletimizin geleneğine uymuyor. Bu, son zamanlarda çıkan bir adet ama hoş bir adet değil." dedi.
Avcı, Kadir Topbaş Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Esenler Belediyesi Yusuf Has Hacib Kültür Sanat Sezonu'nun açılış törenine katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlikte, Yusuf Has Hacib'i ve Esenler Belediyesinin çalışmalarını anlatan videolar gösterildi.
Etkinlikte konuşan Avcı, kültür sanat sezonunu, doğumunun 1000. yıl dönümü dolayısıyla Yusuf Has Hacib'e adayan Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu'ya teşekkür etti.
Türkiye'nin son 15 yıldır her alanda sessiz bir devrim yaşadığını aktaran Avcı, "Bu 'sessiz devrim' tabirini biz icat etmedik. Yabancılar, Türkiye'nin 15 yılda her alanda kat ettiği mesafeyi göz önünde bulundurarak, bunu tasvip için kullandı. Özellikle kültür sanat alanında Türkiye gerçekten son 15 yılda değil, 25 yılda büyük bir sessiz devrim yaşadı. Çünkü bu kültür sanat, şehir ve yaşama kültürü alanındaki sessiz devrim, bundan 22 yıl önce, Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu 1994 yılında başladı." diye konuştu.
- "Hiçbir devrim halksız olmaz"
Bakan Avcı, hiçbir devrimin halksız olmayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bundan yaklaşık 40 yıl önce, modern sanatın, resmin, non-figüratif resmin öncülerinden Paul Klee'nin 'Modern Sanat Üzerine' diye küçük bir eserini çevirmiştim. Aslında o kitap olarak hazırlanmış bir çalışma değildi. Klee'nin bir serginin açılışında yaptığı bir konuşmaydı. Kendi sanat anlayışlarını, non-figüratif resim anlayışını özetleyen bir konuşmadır. Bu konuşma sırasında Klee der ki, 'Bize bir halk lazım. Burada Bauhaus ekolünü kast ediyor. Bauhaus'da bir grup sanatçı olarak başladık ama yalnızız ve bize halk lazım.' diyor. Çok şükür biz yalnız değiliz. Bizim sanatçılarımız yalnız değil. Halkla beraberiz, halkımızla iç içeyiz."
Kendisi için, "Ak gençlik seninle gurur duyuyor" sloganları atan gençlere uyarılarda bulunan Avcı, "Bu, 'Türkiye seninle gurur duyuyor veya Eskişehir'deki gençlerimizin söylediği gibi, 'Nabi hoca sen bizim her şeyimizsin' türünden sloganları artık bırakalım." ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, etkinlik sırasında bir gencin "tekbir" diye bağırması üzerine salondakilerin tekbir getirmesine de değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Itri'nin segah tekbir bestesi var. Segah tekbir bestesi deyince, 'O neymiş' diyebilirsiniz. O işte, her bayram sabahında camide getirdiğimiz tekbir. Yahya Kemal, onun hakkında çok güzel şeyler yazmıştır. O segah tekbir, bizi millet yapan en önemli kültürel ve dini zenginliklerimizden biridir. Onu her bayramda, bayram namazını kılarken hatırlayın ve o tekbiri getirin. Binlerce yıllık kültürümüzde, tekbirin slogan olarak kullanılması yoktur. Yani bir arkadaşımızın çıkıp 'tekbir' diye bağırması, sonra diğer arkadaşlarımızın herhangi bir slogan atıyor gibi tekbir getirmesi, bizim kültürümüzün estetiğine ve milletimizin geleneğine uymuyor. Bu, son zamanlarda çıkan bir adet ama hoş bir adet değil. Tekbir getirelim ama milletçe, 350 yıldan beri, nasıl bayram sabahlarında hep beraber huşu içinde getiriyorsak, öyle tekbir getirelim. Öyle getirdiğimiz zaman tekbir gerçekten çok derinlere nüfuz ediyor. Aksi takdirde, herhangi bir slogana dönüştürme tehlikesi var. Allah muhafaza."
- "Biz şehre bakarken, içinde yaşayan insana bakıyoruz"
Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu da yeni sezona yeni bir heyecanla başlanması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Biz de yeni döneme, yeni heyecana besmele çekerek başlıyoruz. Bu heyecan farklı bir heyecan. Bir şehri eğer sadece beton yığınından ibaret görürseniz, o şehri yönetenler olarak, kendinizi şehrin yöneteni değil, en fazla o şehrin müteahhidi görebilirsiniz. Biz şehre bakarken, o şehrin betonlarına ya da arsalarına, tarlalarına değil, içinde yaşayan insana bakıyoruz. Bir şehrin felsefesini yaparken, şehrin üzerinde değil, şehrin içinde yaşandığını düşünüyoruz."
Bir şehirde kültürel ve sosyal dönüşümün önemini vurgulayan Göksu, şehri birkaç boyutuyla ele alarak, şehrin kültür üretmesi ve tüketmesi üzerine çalıştıklarının altını çizdi.
Göksu, Esenler'de suç oranlarının 2009 yılına oranla düştüğünü belirterek, sokaktaki çocuk ve gençlerin eline gitar, bağlama, ney gibi müzik aletlerini verdiklerini, gençleri hat, ebru, resim, tiyatro, sinema, şiir sanatıyla tanıştırdıklarını söyledi.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş da sezon içinde Yusuf Has Hacib'in ölümsüz eseri Kutadgu Bilig okumaları yapacaklarını dile getirdi.
Konuşmaların ardından Belediye Başkanı Göksu, Kültür ve Turizm Bakanı Avcı'ya Esenler Sanat Evi öğrencilerinin hazırladığı rölyef hediye etti.
Etkinlik, klarnet sanatçısı Serkan Çağrı'nın konseriyle sona erdi.
Bu arada, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı etkinlik öncesi "Şehirler ve Düşünürleri" isimli sergiyi ziyaret etti.