İSTANBUL (AA) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ, arkeolog, müzeci, yazar Erdem Yücel’in otobiyografisini, "Erdem Yücel: Mazide Kalanlar" adıyla bir kitap olarak yayımladı.
Yücel'in Cumhuriyet dönemi İstanbul’undaki şehir hayatına dair birçok anekdot ve gözlem içeren kitap, İstanbul’daki şehir hayatının sosyal, kültürel ve siyasi yönlerine dair kişisel bir kayıt sunuyor.
Şehir tarihi yazımında otobiyografik eserlerin önemini vurgulamak amacıyla oluşturulan "İstanbul'a Dair" dizisinin üçüncü kitabı olan "Erdem Yücel: Mazide Kalanlar", Cemile Yücel ve Fatih Dalgalı’nın editörlüğünde hazırlandı.
Kitabı kaleme alan arkeolog, müzeci, yazar Erdem Yücel, eserin önsözünde, Türkiye'deki yazı hayatında otobiyografi türünün çoğunlukla önemsenmediğini, bu yüzden ünlü pek çok kişinin ölümlerinin ardından yazılanların hem eksik hem de yanlış olduğunu aktarıyor.
Yücel, otobiyografisinin birinci bölümünde ebeveyninin hayatlarını anlatırken, Osmanlı’nın son dönemine ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına dair onlardan dinlediği hatıraları okuyucusuyla paylaşıyor. İkinci bölümde ise Kuzguncuk’taki bir köşkte ve ardından Fatih’te yeni yapılmaya başlanan apartmanlardan birinde geçen çocukluğunu anlatan Yücel, ilk gençlik yıllarına dair hatıralarına da yer veriyor.
Erdem Yücel'in başarısız hukuk fakültesi öğrenciliği macerasından sonra okuduğu arkeoloji ve sanat tarihi bölümüne dair anılarının yer aldığı üçüncü bölümde, ders aldığı Ord. Prof. Arif Müfit Mansel, Prof. Dr. Halet Çambel, Prof. Dr. Oktay Aslanapa, Prof. Dr. Semavi Eyice gibi hocalarına dair hatıralar bulunuyor.
Kitabın dördüncü bölümünde, Yücel'in Bursa Müzesi, Türk ve İslam Eserleri Müzesi gibi kültür kurumlarındaki profesyonel hayatına dair hatıra ve gözlemleri aktarılırken, beşinci bölümde ise yazarın Ayasofya Müzesi’nde müdürlük yaptığı sırada ağırladığı devlet başkanları ve diğer yabancı devlet temsilcileriyle yaşadığı olaylar okuyucuyla buluşuyor.
Altıncı bölümde, Erdem Yücel’in farklı bölümlerde okuyan üniversite öğrencilerine verdiği derslerinde öğrencileriyle yaşadığı olaylar konu edilirken, son bölümde de çeşitli gazete ve dergilerde sürdürdüğü yayın hayatındaki tecrübelerine odaklanılıyor.
Erdem Yücel’in otobiyografik anlatımıyla raflardaki yerini alan kitap, eski fotoğraflarla destekleniyor.