KONSTANTİN (AA) - Cezayir'in Konstantin kentindeki Hacı Ahmed Bey Sarayı, Osmanlı'nın başarılarından ve Cezayir Beyi Hacı Ahmed Bey'in kahramanlığından izler taşıyor.
Konstantin kentinin merkezinde, 5 bin 600 metrekarelik bir alana sahip olan ve 1825 ile 1835 yılları arasında inşa edilen yapının tarihi, Cezayir'deki son Osmanlı beylerinden Ahmed bin Muhammed eş-Şerif bin Ahmed el-Kuli (Hacı Ahmed Bey) dönemine uzanıyor.
Sarayın genel sorumlusu Halefullah Şadiye, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşşiz eserlerden birisi olan Hacı Ahmed Bey Sarayı'nın İslam medeniyetini ve Hacı Ahmed Bey'in başarılarını yansıtan tarihi izlerle dolu olduğunu söyledi.
"Sarayın, dönemin uzman inşaatçıları ve sanatkarları tarafından Ahmed Bey'in Avrupa saray mimarisinden aldığı ilhamla inşa edildiğini" ifade eden Şadiye, "Sarayın içindeki fıskiye ve bir çok ağaç çeşidini barındıran büyük bir bahçenin yanısıra ikinci bir bahçenin de yaz aylarında hava akımının geçişine imkan veren 27 adet koridora sahip olduğunu" kaydetti.
İnşası 10 yıl süren ve doğu beyliğinin merkezi olan sarayın koridorlarının farklı ülkelerden getirilen 250 mermer sütunla süslenmiş. Bununla birlikte iki bölümlü bir havuzu olan sarayda 121 oda, 60 pencere ve İslami motiflerle süslenmiş 2 bin 300 metre karelik ahşap tavan dikkati çekiyor.
Sarayda ayrıca, "Bey Meclisi" adı verilen idare bölümü, biri Hanefi diğeri Maliki mezhebine göre hukuki davaların görüldüğü mahkeme salonları yer alıyor. Harem bölümünde ise hamam odaları bulunuyor.
Ahmed Bey ve ailesinin kışın ikamet ettiği küçültülmüş bir daireye de yer verilen sarayın zemin katı, sonraları Fransız işgali zamanında zindan olarak kullanılan bir ahır olarak tasarlanırken, üst katı muhafızlara ayrılmış.
Sarayın duvarlarında toplam 2 bin metrekarelik alan, Cezayir'in doğu bölgesine tayin olunmadan evvel Ahmed Bey'in, Cezayir Dayısı ile beraber İskenderiye, Trablusgarp ve Cezayir seyahatleri, İstanbul, Kahire ve Hicaz ziyaretleriyle 1818-1819 yıllarındaki 15 aylık gezi ve tecrübelerinden kesitler içeren resimlerle süslenmiş.
Şadiye'ye göre, söz konusu süslemeler arasında 36 yelkenli, 66 Fırkateyn, 78 çeşit ağaç, yüzlerce ev, 69 minare, 55 kubbe figürü, sadece 23 tanesi okunabilen çok sayıda yazılı ibare ve cümle, 4 saray, 7 yel değirmeni ve kuş resimleri ile İslam-Doğu kültüründen çok sayıda geometrik şekil bulunuyor.
Söz konusu süslemelerden bir kısmının 1837 yılında Kostantin'i işgal eden Fransızlar tarafından yok edildiğini aktaran Şadiye, sarayda bazı değişikliklerin de yapıldığını ancak yapılan restorasyon çalışmalaryla sarayı eski haline döndürmeye çalıştıklarını kaydetti.
Konstantin kentinin sembollerinden sayılan ancak restorasyon çalışmaları nedeniyle kapalı tutulan saray yeniden açılmasının ardından çok sayıda turist tarafından ziyaret edilirken, aynı zamanda kentteki birçok kültürel faaliyete de ev sahipliği yapıyor.