İSTANBUL (AA) - Yapımcılığını ve yönetmenliğini Atalay Taşdiken’in üstlendiği "Arama Motoru" filmine özel bestelenen türkü müzikseverlerden büyük ilgi görüyor.
"Arama Motoru" filmine özel Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğunun (Bajar) seslendirdiği "Dellendim" türküsüne Konya’nın Şükran köyünde klip çekildi. Halk oyunları grubu tarafından "kaşık" oyununun oynandığı ve renkli görüntülere sahne olan klibin söz ve müziği Vedat Yıldırım tarafından yapıldı.
TBMM tarafından 2009 yılında "Üstün Hizmet Ödülü" verilen Atalay Taşdiken’in "Kız Kardeşim Momo", "Meryem" filmlerinden sonra çektiği üçüncü sinema filmi olan "Arama Motoru", 27 Mayıs-4 Haziran tarihleri arasında Hollanda'nın Rotterdam ve Amsterdam gibi 6 büyük şehrinde bu sene 4.'sü gerçekleşecek "Kırmızı Lale Film Festivali"nin "Panaroma" bölümünde gösterilecek.
Film, 3 Haziran'da vizyona girecek.
- Film hakkında
“Arama Moturu” medeniyetler beşiği Anadolu coğrafyasının orta yerinde, sevimli bir kasabada geçen ve her biri kendileri için yaşamsal değerdeki bir şeyleri arayan bir avuç insanla birlikte, bu arayışları paraya dönüştüren girişimci ruhlu yeni yetme bir gencin öyküsünü anlatıyor.
Filmde, 76 yaşındaki Musa Dede, kalan ömründe kendisine nefes arkadaşı olacak bir "kadın", Sefil Hasan, babasından yadigar “Sefil” lakabından kurtulmak için “itibar”, karısıyla birlikte çilek tarlasına giderek çalışması gereken emekli öğretmen Fahri Hoca, her gün bir bahane bulup köyün kahvehanesine giderek "belasını", yaşadığı toprağın üzerinden umudunu keserek, bütün umutlarını toprağın altından çıkacaklara bağlayan Kanunsuz, "define", kasabanın azimli belediye başkanı, seçim zamanı seçmenlere verdiği sözü yerine getirebilmek için önünde bir sondajcı arkasında bütün kasaba “su” aramaktadır. Belediye başkanının müteşebbis ruhlu yeni yetme oğlu Sırrı da, elindeki bilgisayar ve internet aracılığıyla “arama motoru”nu kullanarak köylünün bütün arayışlarını paraya dönüştürerek, internetten tanıştığı “aşk”ının yanına gidebilme hayalleri kurmaktadır.
Kasabanın giriş yolu üzerinde dört direk üzerine inşa ettikleri “Soğan ve Çilek Sarayı”nın sahipleri olan Mithat ve Kobra karakterleri de, bulduklarını düşünüp hiç aramayarak her gün felekten gün çalmaktadırlar. Sırtında boya tezgahı, elinde enstrüman niyetine kullandığı tenekesiyle bütün arayanların “deli, uğursuz” diye kovduğu bir garip olan Tenekeci Mahmut ise, uhrevi bir gözle bütün "arayanları" izlemektedir.