17 °c

"4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali"

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı direnişi konu edinen "Kalplerin Direnişi" adlı belgesel ve "30 Kuş" adlı kısa film sinemaseverlerle buluştu.Filmlerin gösterimi, Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından düzenlenen, Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu festival kapsamında, Beyoğlu...

Kültür-Sanat Haberi
4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali
"4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali"

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı direnişi konu edinen "Kalplerin Direnişi" adlı belgesel ve "30 Kuş" adlı kısa film sinemaseverlerle buluştu.

Filmlerin gösterimi, Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından düzenlenen, Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu festival kapsamında, Beyoğlu Sineması'nda yapıldı.

FETÖ'nün darbe girişimine direnen 6 kadın kahramanın anlatıldığı "Kalplerin Direnişi" belgeselini hazırlayan Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Yayıncılık Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, gösterim sonrası yapılan söyleşide, 15 Temmuz direnişindeki kadınların baskın ve öncü rolünü anlatmak istediklerini söyledi.

İlk kez bir belgesel çalışması yaptığını bildiren Yiğitbaşı, darbe girişiminin olduğu gece şehit veya gazi olan kadınların hayatından kesitlerin ve tanıkların yer aldığı belgesel için hızlı bir şekilde çalışmalara başladıklarını kaydetti.

- "Bu belgeseli yapmak, bir sorumluluktu"

Yiğitbaşı, eşinin işin başından beri kendisini çok cesaretlendirdiğinin altını çizerek, "Hikayemizi, hem çok fazla işlenmemiş hem de 15 Temmuz'un sembol isimleriyle anlatmak istedik. İnsanların o gece sokağa çıkması gibi bu belgeseli yapmak da bizim için bir sorumluluktu. Bütün toplumsal sorunlara aynı çerçeveden bakılması gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.

Belgeselin yönetmeni Rengin Gültekin de ortaya çıkan eserin bir kadın belgeseli olduğunu ama yalnızca kadınları anlatmadığını ifade etti.

Gültekin, belgeselin toplumun tamamını yansıttığını belirterek, "Dinlediğimiz bütün hikayeler hüzünlüydü. O hikayeler bize güç kattı. O gece gerçekleştirilen mucizevi zaferi de anlatmaya çalıştık." ifadelerini kullandı.

İsmini, Dursun Ali Erzincanlı'nın, şehit Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'e sıkılan 30 kurşuna ithafen yazdığı şiirden alan "30 Kuş"un yapımcısı Nazif Tunç ise 15 Temmuz'da Türkiye'yi esenliğe kavuşturan kahramanları anlatmanın, kendisi için bir zorunluluk haline dönüştüğünü dile getirdi.

- Ekibin tamamı gönüllü

Tunç, Türk milletinin, tüm dünyada özgürlüğün simgesi haline geldiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Kültürümüzde kuşlar biraz 'Simurg', 'Zümrüd-ü Anka' olgunlaşma ve ilahi aşka ulaşmayı da simgeler. Bizim de bütün derdimiz, Ömer'in o şehadet anına nasıl bir yürekle yürüdüğünü yansıtmaktı. Hepsi gönüllü olan ekiple, şehitlerimize layık olma gayretiyle 2 günde çekimleri bitirdik. '30 Kuş', bir kemale erme ve yüce makama kavuşma filmidir. Biz sıcağı sıcağına bu işe giriştik. Biliyorum ki daha sonra o günleri anlatan daha büyük işler yapılacaktır."

Filmde Ömer Halisdemir'i canlandıran Turgay Atalay da bir kahramanı canlandırmaktan dolayı gurur duyduğunu anlattı.

Çekimler boyunca gözyaşlarına hakim olamadığını aktaran Atalay, "Bundan 2 hafta önce Ömer Halisdemir'i rüyamda gördüm. Beni tanıyıp tanımadığını ve filmden memnun olup olmadığını sordum. Bana memnun olduğunu söyledi. Benim için anlatılmaz bir his, bu filmde oynamak." şeklinde konuştu.

Sıradaki Haber