17 °c

26 Kasım Dünya Zeytin Günü

İZMİR (AA) - Arkeolog Ahmet Uhri, "Zeytinyağı ilk zamanlarda bir yiyecek olarak değil, birçok uygarlığı aydınlatan bir maddeydi. Zeytin, Yakındoğu’da özellikle Neolitik Dönem’den itibaren evcilleştirilmeye başlandı. Zeytinin aydınlatmada kullanılmak istenen yağ için evcilleştirildiği ileri sürülebilir." dedi.Urla ilçesindeki Köstem Zeytinyağı Müzesi’nde "26 Kasım Dünya Zeytin...

Kültür-Sanat Haberi
26 Kasım Dünya Zeytin Günü
26 Kasım Dünya Zeytin Günü

İZMİR (AA) - Arkeolog Ahmet Uhri, "Zeytinyağı ilk zamanlarda bir yiyecek olarak değil, birçok uygarlığı aydınlatan bir maddeydi. Zeytin, Yakındoğu’da özellikle Neolitik Dönem’den itibaren evcilleştirilmeye başlandı. Zeytinin aydınlatmada kullanılmak istenen yağ için evcilleştirildiği ileri sürülebilir." dedi.

Urla ilçesindeki Köstem Zeytinyağı Müzesi’nde "26 Kasım Dünya Zeytin Günü" nedeniyle panel düzenlendi.

Panelde bir konuşma yapan Arkeolog Ahmet Uhri, 6 bin yıl öncesine ait buluntularda zeytin çekirdeklerine rastlandığını belirtti.

O dönemde zeytinyağının ortamları aydınlatmada kullanıldığına işaret eden Uhri, "Zeytinyağı ilk zamanlarda bir yiyecek olarak değil, birçok uygarlığı aydınlatan bir maddeydi. Zeytin, Yakındoğu’da özellikle Neolitik Dönem’den itibaren evcilleştirilmeye başlandı. Zeytinin aydınlatmada kullanılmak istenen yağ için evcilleştirildiği ileri sürülebilir." diye konuştu.

Zeytinin tarihsel yolculuğuna değinen Uhri, şunları söyledi:

"Mezopotamya’da yazılı çağlarla birlikte adına rastlanan ilk ürünlerden olan zeytin ve zeytinyağının bundan sonraki yolculuğu Doğu Akdeniz ticaret yolları aracılığıyla olmuştur. Zeytin ve zeytinyağı sözcükleri de Doğu Akdeniz ticaretinin o dönemlerde ne derece güçlü olduğunu gösterir biçimde yine Mezopotamya kaynaklıdır."

Prof. Dr. İlber Ortaylı da zeytinin canlılığına dikkati çekerek, "Zeytin üreyen bir bitkidir. Öldü sanırsınız, dibinden fidesi yetişir. O yüzden ölümsüzdür. Zeytin insanı çok dinlendiren, huzura sevkeden bir ağaçtır. O yüzden tanrıçaların sembolü olmuştur. Barış zeytinle ifade edilir. Nitekim Atina’da mabedin önünde ölümsüz ağaç vardır, devamlı yenilenen bir ağaçtır. Hatta bir efsane var. Güya Persliler Atina’yı yaktıkları zaman onu da yaktılar. Ama o yeniden yaşadı." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de çok çeşitli ve kaliteli zeytinin yetiştiğini anlatan Ortaylı, şöyle devam etti:

"Bu topraklar ve mikroklima itibarıyla Ege Bölgesi Akdeniz’e kadar çok değişik ve güzel türler var. Sağlık açısından da çok faydalı. Birisi yer, başındaki kepeğe iyi gelir, insanların kapalı bölgelerinde oluşan alerjik yaralara iyi gelir, kiminin midesine faydalıdır, kiminin de bağırsaklarına."

Panelin ardından, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Komitesi (UZKK) Başkanı Ümmühan Tibet, panelistlere birer plaket takdim etti.


Sıradaki Haber