İSTANBUL (AA) - Star gazetesi tarafından ikincisi düzenlenen ''Necip Fazıl Ödülleri"nde "Saygı Ödülü"ne layık görülen yazar Rasim Özdenören, "Necip Fazıl, dünyamızdan alacaklı olarak göçmüştür, hepimize bu alacağın borcunu yüklenme mükellefiyetini bırakarak" dedi.
Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşen ödül töreninde, AA muhabirine açıklamada bulunan yazar Özdenören, ödül çerçevesinde edebiyat alanında saygıya layık bulunmuş olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Özdenören, "Üstada olan sevgi ve saygımızın bir kere daha dile getirilmesine vesile olduğu için çok değerli bir ödül. Bu ödülün Nuri Pakdil'in akabinde bana verilmiş olmasını da bir sevinç vesilesi saydığımın bilinmesini isterim" diye konuştu.
Necip Fazıl Kısakürek'in, sürekli olarak bir kefareti ödeme borcuyla dünyaya geldiğini dile getiren Özdenören, Kısakürek'in heyecanlı ve duyarlı mizacının huzurlu ve sakin bir hayata muhtaç olduğu halde, son nefesine kadar çileli bir ömür sürdüğünü kaydetti.
Özdenören, Kısakürek'in boynunda taşıdığı mahkumiyet kararıyla vefat ettiğine dikkati çekerek, "Onun bu şekilde dünyaya gözlerini yumması, bu halinin reddedilemez belgesidir. Böylece Necip Fazıl, dünyamızdan alacaklı olarak göçmüştür, hepimize bu alacağın borcunu yüklenme mükellefiyetini bırakarak" yorumunu yaptı.
Necip Fazıl Kısakürek'in adını yaşatma adına ihdas edilen ödülün, kurumsal bir anlayış çerçevesinde aksamadan devam etmesini dileyen Özdenören, ödülde maddi ve manevi emeği geçenlerin çabalarının boşa çıkmayacağına inandığını söyledi.
- "En iyi eseri bugün mazlum coğrafyalara hitap eden gençliktir"
"Hikaye Ödülü"nü alan Sibel Eraslan da Necip Fazıl Kısakürek'in bir kültür, sanat, fikir ve aksiyon adamı olduğuna işaret ederek, "Hepimiz Necip Fazıl'ın hırkasından çıkmış isimleriz hem edebiyat hem de aksiyon olarak" dedi.
Yazar Eraslan, Kısakürek'i diğer sanatçılardan ayıran özellikleri şu sözlerle ifade etti:
"Üstat Necip Fazıl'ı zevk ve zarafet dünyası içindeki ayrıcalıklı yerine taşıyan hal, onun milli ve yerli duruşuyla ilgili. Onun baskılara karşı isyan eden, öz güveni yüksek hatırlayışı ve medeniyete dair hafızayı tazeleme girişine dair çalışmalarından oluşuyor."
Ödüle dair duygularını "Necip Fazıl isminin kanatları altında yer almak dünyanın en büyük iftiharıdır" sözleriyle belirten Eraslan, bütün edebiyatçıların Necip Fazıl adına ödül almaktan mutluluk duyacağını kaydetti.
Yazar Eraslan, Kısakürek'in şiir, piyes, eleştiri ve hikaye yazdığına değinerek, kendisi için en önemli özelliğini şu sözlerle paylaştı:
"Şiirler, hikayeleri, piyesleri dışında bence Necip Fazıl'ın en iyi eseri, bugün Türkiye'ye ve mazlum coğrafyalara hitap eden gençliktir. Zaten kendisini o idealist ve aksiyoner gençliğe adamış bir hareket ismiydi. Onu diğer sanatçılardan ayrı ve özgün yere konumlayan şey de o hareket ve dava azmidir."
- "İyiler arasında bir iyiyi değerlendirdik"
Necip Fazıl Ödülleri jüri üyesi yazar Beşir Ayvazoğlu da Türk şiirinin en büyük ismi Necip Fazıl'ın aynı zamanda bir aksiyon ve düşünce adamı olduğunu söyledi.
Ayvazoğlu, "Necip Fazıl adına bir ödülün verilmemesi şimdiye kadar büyük bir eksiklikti" diyerek, Star gazetesinin ödülü düzenleyerek büyük vefakarlık ve hizmet gerçekleştirdiğini aktardı.
Necip Fazıl şiirinin, düşüncesinin ve misyonunun süreceğini dile getiren Ayvazoğlu, şöyle devam etti:
"Ödülden çok, bu ödülleri alan sanatçıların, yazarların, düşünürlerin çok daha verimli olacaklarına, motive olacaklarına eminim. Ödül alan kişi o sahada en iyi anlamına gelmiyor, bu bir seçim. Bu ödül devam edecek önümüzdeki yıllarda da değerlendirilecek ve mutlaka birçok isim ödül alacaktır. Bu tarz ödüllerde kesin memnuniyet söz konusu olamaz çünkü her halükarda kendini o ödüle daha layık bulanlar olabilir. Bu bir seçimdi ve hiç şüphesiz yanlış bir seçim değildi, iyiler arasından bir iyiyi değerlendirdik."
Ayvazoğlu, ödülleri belirlerken mümkün mertebe Necip Fazıl'ın çizgisinde isimler olmasına dikkat ettiklerini vurgulayarak, "Nazım Hikmet için de ödül koyulsa onun ölçüleri söz konusu olacaktır, bu tabii bir şeydir" dedi.
Jüri üyesi Turan Karataş ise Necip Fazıl Kısakürek'in kendi kuşağının ve sonraki kuşakların beslendiği en önemli yazarlardan biri olduğunu belirterek, "Hepimiz onun fikirleriyle bir temel attık ve bize bir hedef koydu. 'Haykırsam kollarımı makas gibi açarak' diyerek, hepimizin ufkumuzu açtı" değerlendirmesinde bulundu.
Verilen ödüllerin Necip Fazıl Kısakürek'in yeniden okunması ve anlaşılması açısından değerli olduğuna dikkati çeken Karataş, "Adına ödül vermek Necip Fazıl'ın değerine yeniden bir şey katmıyor fakat var olan bir şeyi yeniden öne çıkarıyor. Ben Necip Fazıl'ın konferanslarını bizzat dinlemiş biriyim, onun kitaplarını bugün okuyan gençlerde de büyük etkisi olacağını düşünüyorum" ifadesini kullandı.
"Saygı Ödülü"ne yazar Rasim Özdenören'in layık görüldüğü Necip Fazıl Ödülleri, bu yıl, şiir dalında Cevdet Karal'a, hikaye dalında Sibel Eraslan'a, tercüme dalında Senail Özkan'a, fikir araştırma dalında ise İlhan Kutluer’e verildi.