EDİRNE (AA) - Trakya Üniversitesi (TÜ) Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük, edebiyatın toplumun temeli, hamuru, nüvesi, çekirdeği ve mayası olduğunu söyledi.
Yörük, TÜ Balkan Yerleşkesi Balkan Kongre Merkezi'nde düzenlenen "1. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Kongresi"nin açılışında, TÜ'nün Balkanlar için eğitim alanında önemli bir merkez olduğunu belirtti.
TÜ'den mezun öğrencilerin Türkiye ve Balkan ülkelerinde akademisyen olarak görev yaptığını ifade eden Yörük, şöyle konuştu:
"Edebiyat kongremiz her anlamıyla yararlı olacak. Edebiyat toplumun temeli, hamuru, nüvesi, çekirdeği ve mayasıdır. Toplumlar bazen düşebilirler, bazen esir olabilirler, bazen zayıf olabilirler ama güçlü bir edebiyatları varsa, güçlü bir DNA'ları varsa küllerinden doğan zümrüdü anka gibi yeniden doğar. Edebiyat belki görsel sanatlar yanında günümüzde önemsiz gibi gözüküyor ama bu kongrelerle hiç olamazsa biz edebiyatın önemini ve büyüklüğünü vurguluyoruz."
TÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali İhsan Öbek ise kongreye TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Edirne Belediyesi, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile üniversitenin birçok biriminin destek verdiğini söyledi.
Kongre süresince yazarların çeşitli yaş gruplarında öğrencilerle bir araya geleceğini dile getiren Öbek, şunları kaydetti:
"Aramızda Mısır'dan, Suriye'den, Ortadoğu'dan katılımcılar da var. Tabii Mısır, Suriye, Ortadoğu demişken, artık coğrafyalar belki tarihin görmüş olduğu en hazin göç dolayısıyla birbirine girmiş bulunmaktadır. O bakımdan düzenlediğimiz kongrede Suriyeli ve Ortadoğulu göçmen çocukları ihmal etmemiz mümkün değildir. Şunu açık olarak söyleyeyim Suriyeli olmasının çok büyük önemi de yok. En önemlisi onların çocuk olmasıdır. Nereden gelirse gelsin o çocukların okuması ve büyümesi gerekiyor. Bu nedenle salonlarımıza Barış Manço'dan La Fontane kadar çeşitli büyüklerin isimleri verildi."
- "Aylan bebek sembol bir isim"
Öbek, Aylan bebeğin sembol bir isim olduğunu aktararak, "Düzenleme kuruluna bir salona onun da isminin verilmesi gerektiğini ben söyledim. Fakat tabii anlaşılabilir bazı ihtiyatlı düşüncelerle, 'Oraya çekilir mi, buraya çekilir mi?' diye düşündükleri için sıcak bakmadılar. Ben de onları kırmadım." dedi.
Bu konuda iki hususa vurgu yapmak istediğini dile getiren Öbek, şöyle devam etti:
"Birincisi kurumsal isteğim ve talebim şudur. Bu kongre birincisi burada düzenlenip burada bitecek bir kongre olmamalıdır. Özellikle Balkan üniversitelerinden çeşitli üniversiteler ortak paydaş olarak bunu bir seri halinde devam ettirebiliriz. İkinci hususu kurumsal anlamda ya da reklam olsun diye söylemiyorum. Ben bu kongredeki şahsi katkımı Aylan bebek şahsında hazin göç yolculuğunu denizde, karada canından olan çocuklara ithaf ediyorum. Bundan sonra o çocukların yaşaması için büyümesi için Barış Manço olabilmesi için isimlerinin salonlara verilebilmesi için bu kongrelerin devamını istirham ediyorum. Şüphesiz ki bunu şahsi bir istek olarak söylüyorum."
Kongreye, Arnavutluk, Bosna Hersek, Yunanistan, Bulgaristan, Kosova, Makedonya, Romanya ve Sırbistan'daki üniversitelerden temsilciler katıldı.
Kongre 7 Mayıs'a kadar çeşitli etkinliklerle devam edecek.