'Tek sent borcu olmayan ülke Türkiye'
Anadolu Ajansı, Makedon, Arnavut ve Kosovalı akademisyen ve uzmanlardan Türkiye ile ABD arasında son dönemde yaşanan kriz ve bunun ekonomiye yansımalarıyla ilgili değerlendirme aldı.
Arnavut ekonomi uzmanı Bardhi Sejdarasi, büyük baskılara rağmen Türkiye'nin sürdürülebilir ekonomi modeline sahip olduğunu belirterek, Türkiye'nin yerel para ve finansal istikrar aracılığıyla son yaşanan dalgalanmaları atlatma yolları ve olanakları bulacağını söyledi.
‘BU AN KALKINMA ANIDIR'
Sejdarasi, Türkiye'deki en son sosyoekonomik gelişmelere bakıldığında, ülkede özellikle yerel parada istikrar sağlandığını ve bunun da ekonominin olumlu yönde hareket ettiğinin göstergesi olduğuna dikkat çekip, "ABD dahil olmak üzere farklı ülkeler tarafından gerçekleştirilen bazı işlemler nedeniyle yaşanan büyük baskılara bakmaksızın bu an kalkınma anıdır" dedi.
Merkez Bankası ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın aldığı tedbirlerin yerel paraya istikrar getirdiği gibi, istikrarlı parasal ve mali denge de sağladığını kaydeden Sejdarasi, Avrupa'da en yüksek ekonomik büyüme oranlarından birine sahip Türkiye'nin ekonomisinin güçlü olduğunu vurguladı.
‘REFORMLAR, SADECE MAKROEKONOMİK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK SAĞLAMADI'
Arnavut uzman, son dalgalanmaların ister istemez ekonomiye yeniden yön verdiğini ifade ederken, görüşünü şu şekilde paylaştı: "Bu ülkede yapılan reformlar sadece makroekonomik sürdürülebilirlik sağlamadı. Yerel ve yabancı yatırımları da önemli seviyelere çıkarttı. (Türkiye) Sürdürülebilir bir ekonomi modeline sahip. Böyle bir ekonomi modeline sahip olmadan ekonomik büyümenin veya Türkiye'nin tüm vatandaşlarının refahının bir göstergesi olamazdı."
‘MEVCUT DURUMUN ÇOK KISA SÜRECEĞİNE İNANIYORUM'
Bölge ve Türkiye ekonomisinde yaşanan herhangi bir dalgalanmanın bölgesel, Avrupa ve daha geniş pazarlarda etki yarattığına dikkat çeken Sejdarasi, "Türkiye veya herhangi bir AB ülkesindeki ekonomik büyüme oranı ne kadar yüksek olursa AB genelindeki ekonomik büyüme oranları o kadar yüksek olacaktır" vurgusu yapıp ekledi: "Türkiye hükümetinin aldığı tedbirler, liranın istikrarı ve özellikle ekonomi ve mali politikalar yoluyla mevcut durumun çok kısa süreceğine inanıyorum."
‘ABD, BUNLARI BİRKAÇ VATANDAŞI GÖZALTINA ALINDI DİYE YAPIYOR'
Priştine Üniversitesi Ekonomi Fakültesi'nde görev yapan Prof. Dr. Nagib Skenderi de, Türk lirasının yaşadığı düşüşün yatırımcılarda karamsarlığa neden olduğunu belirterek, "Son dönemde dış borçta tek sent borcu olmayan tek ekonomi Türkiye'nin. Türkiye, yıllık yüzde 5 ila 8 büyümeyle dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisi arasında yer alıyor. Dolayısıyla bunu yıkmak kolay değil" diye konuştu.
Skenderi, ABD'nin, uyguladığı yaptırımlarla Türkiye ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan intikam almak istediğine işaret ederek, "ABD, bunları birkaç vatandaşı gözaltına alındı diye yapıyor. Donald Trump'ın başkanlık görevine gelmesiyle Türkiye gibi endüstriyel anlamda gelişmiş ülkelerin Amerikan bankalarından kredi çekme koşulları güçleştirilmiştir" değerlendirmesinde bulundu.
‘AYNI DURUM GLOBAL FİNANS PAZARINDA EURO VE TÜRK LİRASI ARASINDA DA BEKLENİYOR'
Türkiye ve daha birçok ülkenin ABD'den alınan kredilerle yeni yatırımların önünü açmayı hedeflediğini ifade eden Skenderi, "Şimdi bu hedeflerini gerçekleştiremiyorlar ve bu nedenle de dolar ve Türk Lirası arasında bir salınım mevcut. Aynı durum global finans pazarında euro ve Türk Lirası arasında da bekleniyor" diye konuştu.
‘TÜRKİYE, ÇİN, RUSYA VE DİĞER DOST ÜLKELERE YÜZÜNÜ DÖNECEKTİR'
Skenderi, sahip olduğu güçlü ekonomiyle Türkiye'nin ABD ile yaşadığı krize dayanabileceğine dikkati çekerek, "Türkiye ve ABD arasında yaşanan ekonomi bilenmesi, uzun vadede geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın The New York Times'ta yayımlanan, "ABD, Türkiye'ye karşı ekonomik oyunlarına son versin" sözlerini anımsatan Skenderi, "Türkiye, Çin, Rusya ve diğer dost ülkelere yüzünü dönecektir" ifadesini kullandı.
‘YATIRIMCILAR BİR KEZ ÜLKEDEN UZAKLAŞTI MI YENİDEN GERİ DÖNMESİ VE GÜVENMESİ OLDUKÇA ZORDUR'
Skenderi, Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ilişkilerin, gözaltına alınan Amerikalılar ve siyasi anlaşmazlık nedeniyle ‘bilenmemesi' gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomik yaptırım sonucu doğurmayacak siyasi yaklaşım sergilemesi gerektiğini söyleyen Skenderi, "Yatırımcılar bir kez ülkeden uzaklaştı mı yeniden geri dönmesi ve güvenmesi oldukça zordur" vurgusu yaptı.
‘BRICS ÜLKELERİ, TÜRKİYE İLE BİRLİKTE DÜNYADA EKONOMİ ALANINDAKİ HAKİMİYETİ TAMAMEN ELE GEÇİREBİLİR'
Üsküp Amerikan Koleji Üniversitesi Ekonomi Fakültesi Öğretim Üyesi Tome Nenovski ise ABD'nin Türkiye'den alüminyum ve çelik ithalatına ek gümrük vergisi uygulamasının, Türkiye'nin BRICS'e olası katılımının açıklanmasının ardından geldiğine dikkat çekti.
Nenovski, "BRICS üye ülkeleri, Türkiye ile birlikte dünyada ekonomi alanındaki hakimiyeti tamamen ele geçirebilir ve aralarındaki ödemeler için kademeli bir şekilde Amerikan dolarını başka bir dövizle değiştirebilirler. Bu şekilde dolardaki dalgalanmalara olan bağımlılığı azaltabilirler" dedi.
ABD ile Türkiye, Çin, Rusya ve Hindistan gibi ülkeler arasındaki ‘ticari savaşın' belirli bir süre devam edeceği görüşünü paylaşan Nenovski, ABD'nin bu ürünlere ek gümrük vergisi getirmesinin Türk ekonomisine olumsuz yansıdığını kaydetti.
‘YETKİLİLER, TÜRKİYE'NİN DÖVİZ REZERVLERİNİN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜNÜ KULLANIP LİRANIN DEĞERİNİ KORUYABİLİR'
Nenovski, bunun, Türkiye'nin döviz rezervlerinin azalmasına ve Türk lirasının değer kaybetmesine yol açtığını belirterek, Türk ekonomilerinin liradan kaçmaları ve mevcut liralarını dövize çevirmeleri gibi olumsuz psikolojik etki yarattığını dile getirdi.
Mevcut ekonomik durumun daha hızlı iyileştirilmesi için tedbirler alınması gerektiğini ifade eden Nenovski, "Çelik ve demir ihracatı başka dünya pazarlarına yönlendirilebilir ancak bu kısa sürede olmayabilir ya da yetkililer, Türkiye'nin döviz rezervlerinin önemli bir bölümünü kullanıp liranın değerini koruyabilir" diye konuştu.