Bakan Albayrak'tan flaş açıklamalar
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ABD'nin yaptırım kararlarından, ekonomik gelişmelere kadar birçok konuda açıklamada bulundu.
NTV'de soruları yanıtlayan Bakan Albayrak'ın konuşmasından notlar;
(ABD ile ilişkiler) Vize krizinde de ABD ile gerginlik olduğunda rahibin hiç adı yoktu. Asıl sorun nerede? Son yaptırımları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son dönemdeki gelişmelere bakarken, rasyonel bir akılla süreci yürütmek lazım. Devlet olmak da, devlet aklını temsil etmekte bu çerçevede. İki ülke ilişkileri tarihi geçmiş olan ilişkiler. Güçlü tarihi ilişkileri, NATO ittifakıyla, stratejik müttefiklikle birleştiren bu iki ülke arasındaki ilişkileri bu çerçevede yönetmek gerekir.
Ne şekilde olursa olsun devlet ağırlığını hiçbir zaman elden bırakmamak lazım. Son dönemki gelişmelerin bu hassas teraziyle yönetilmesi, bizim hep ortak akıl ve çözüm olarak yürütürken, bugün gerçekleşen dışişleri bakanları arasındaki görüşme de iradenin güçlü şekilde masada olduğunu ve ülkeler arasında problemler olur. Yüz yıl savaşları var, milyonlarca insanın öldüğü birinci ikinci dünya savaşı var. Ne olmuş? İlişkiler devam etmiş. Diplomatik akıl kazanıyor, çünkü diplomasi bunu gerektirir.
Amerika ile ilişkilerimizde bugünden yarına bakmamak lazım. Bugün gergin olabilir, yarın düzelebilir.
POMPEO VE ÇAVUŞOĞLU GÖRÜŞMESİNE İLİŞKİN;
Son dönemdeki dalgalanmaların akabinde bunu üstün tutmaya çalışarak yürütüyorum. Sabah dışişleri bakanımızla da görüştüm. Bu noktada baktığımızda iki ülke arasında, iki ülkenin geçmiş hukukuna yakışır şekilde irade ortaya konulmuş, bu önemli bir durum. Dolayısıyla iki ülkenin dışişleri bakanı ülkelerine gidecekler, arasındaki potansiyel ve mevcut krizlerle alakalı yol haritası belirleme noktasında pozitif irade ortaya koyacak. ABD ile bir çok konuda anlaşamadığımız hususlar var. Bu bazen azdı, bazen çoktu. Süreç içerisinde yanlış olan hususlar tespit edildi, bugüne kadar hep yaşadık. Suriye, Münbiç konusuyla ilgili. Şimdi mutabakata varıldı.
Günlük söylemlere dayalı, provokatif bilgilere dayalı değil, devlet ciddiyetinin ortaya koyacağı süreçlerle ortaya koymak lazım.
'İPLER HİÇBİR ZAMAN KOPMAZ'
Araya farklı kanallar, söylemler girdiği zaman piyasa, ülkeler, kamuoyu farklı yorumlar ortaya koyabilir. Gerginlikler diyoruz, piyasaları gerginleştirebilecek söylemler diyoruz. İpler hiçbir zaman kopmaz. İşte Amerika Kuzey Kore, görüşüyorlar. Toplum ve kamuoyu şunu bilmeli, hepten kopmak ve yakınlaşmak değil. Aynı evin içinde iki kardeş bile, 40 yıllık karı koca eşler bile her konuda anlaşamıyorlar. Bazen tartışıyorlar, sonra anlaşıyorlar.
Her koşula da hazır olmak zorundayız. Bundan yana sıkıntımız yok. Bugün gayet yapıcı olumlu bir süreç var. İki ülkenin menfaatine olacak şekilde, güçlü bir irade masaya konmuş. Bundan 5 dakika sonra bu oldu, 10 dakika sonra şu oldu; yok. Duyuyorum bazen. Arkadaşlar falan söylüyorlar. Ortalığı karıştırmaya yönelik söylemler eskiden beri vardı ama bunlara itibar edilmemesi lazım.
'HİÇBİR DÖNEMDE OLMADIĞI KADAR GÜÇLÜ VE KOORDİNELİ YAPI ORTAYA ÇIKACAK'
Şunu ortaya koymak lazım. Biz yeni dönemde atacağımız adımlar ve sürece bakarken biz günlük politikalarla ülkeyi yönetmememiz lazım. Türkiye’nin yapısal ekonomik dönüşümü başlattığı, güçlü ekonomik yeni perspektif ortaya koyan resimle birlikte inşallah farklı süreci ortaya koyacağımızı ifade ettik. Önümüzde 5 yıllık bir iktidar var.
Güncel ve gündelik dalgalanmalarla yaşayan değil. Dün yüzde 2-3 euro değer kaybetti. Merkel’e bir mikrofon, niye kaybetti falan. Böyle değil. Türkiye olarak biz artık yapısal olarak güçlü bir dönüşümü, sanayi üretimini üretim endeksine dayalı, Türkiye’yi yatırım manasında istihdamla alakalı bir sürecin altyapısını çalışıp bu süreci başlattık.
Türkiye olarak biz sürdürülebilir sağlıklı bir büyümeyi, bütçe disiplinini ve dengeli mali disiplinle birlikte eşgüdüm halde yürütmek durumundayız. Hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlü ve koordineli yapı ortaya çıkacak.
'İLK PROGRAMI YAPTIK, EYLÜL AYINDA AÇIKLAYACAĞIZ'
OVP’nin esas mantığında şunu ortaya koyduk. Çok daha güçlü, çok boyutlu farklı kesimlerin de işin içinde olduğu, hazine merkez maliye paydaşları değil, ekonomistlerin de olduğu, katkıyı ortaya koyarak çok daha gerçek ayakları sağlam yere basan bir OVP’den bahsediyoruz.
Bu planın en önemli ruhunu üfleyecek şeylerden birisi de uyum ortaya koymak gerekiyor. Bu hafta ilk toplantımızı yaptık. Hemen alt gruplar belirlendi, ilk defa 5’inci grup oluşturduk. Hızlı bir şekilde koordinasyon açısından süreç başladı. Diğer paydaşlarla toplantımıza önümüzdeki hafta başlıyoruz. Bir çok alt gruplarla ilgili süreci ekiplerle başlatmış olduk. Hedeflenen programın ete kemiğe bürünüp açıklanma süreci Eylül’ün ilk yarısında açıklayacağız. Biz bundan ayrı çok güçlü adımlar attık.
'YIL SONU İTİBARİYLE 170 MİLYAR DOLAR HEDEFİNİ YAKALAYACAĞIZ'
Mali disiplin, bütçe disiplini, süreçlerle ilgili atmaya başladık. Aldığımız bakanlar kurulu kararı noktasında, yüzde 30’a kadar varan cari harcamalarda başlattık. Kamu olarak ad biz tasarruf noktasındaki süreci başlattık. Bunun etkilerini göreceğiz.
Sadece Ağustos ayında 2,3 milyar TL hazine daha az borçlanarak piyasaya likidite, daha güçlü önümüzde süreç var. Geldiğimiz ilk günden beri, makro ekonomik tedbirlerle ilgili hiçbir şekilde boşluk bırakmayacağız.
Biz Afrika’dayken 3,6 milyarlık kredi paketi… Bazı projelerle ilgili kaynak açılması olacak. Biz sadece batı ve doğu değil, kaynak çeşitliliği bağlamında, sermaye piyasaların gelişmesi bakımından güçlü adımlar atacağız. Yani ben hep şunu ifade ediyorum. Türkiye ekonomik olarak da güçlü bir ülke. İhracat rakamlarına baktığınızda da görüyorsunuz. Yıl sonu itibariyle 170 milyar dolar hedefini yakalayacağız.
Hakikaten Türkiye’nin stratejik dönüşümü arasında üretim ve ihracata dayalı büyümeyi ortaya koyması lazım.
'ENFLASYONUN DİZGİNLENMESİYLE İLGİLİ CİDDİ BİR HEDEFİMİZ VAR'
Tasarruf özelinde, enflasyona sebebiyet veren ince çalışmalara dayalı çalışmalar özelinde, bu ay, önümüzdeki ay itibariyle bunların daha somut görüleceği adımlar attık. Piyasadaki bu dalgalanma ve kırılganlığı azaltma noktasında enflasyonu da dizginlemesi ki, ciddi bir hedefimiz var.
BDDK’nın yayınladığı tebliğ önemli bir tebliğ. “Türkiye ısındı soğudu” değil. Türkiye fiyat istikrarından da taviz vermeyecek, büyümeden de. Dün soğutma gibi algılanan bu çerçevede önemli bir adım attı BDDK. Merkez Bankasının adımları öyle. Adımları yakından takip eden her bir analist, tarafgir bakanlar için konuşmuyorum. “Şöyle olursa böyle olur” Ekonomi böyle bir şey değil. Tek başına ahkam keserek yürütülecek bir şey değil. “Borsada şöyle, öğlen böyle oldu” değil. Bütün bunların alt kırılımlarını doğru okuyarak güçlü bir vizyonla, uygulayıcı bir üslupla bunu ortaya koyacaksınız. Türkiye ekonomisi bir çok faktörlerle ilgili farklı muamelelere maruz kaldı. Risk primi yakışmıyor, doğru da değil. Doğru, bunun kırılacağıyla ilgili hiçbir endişem yok. Önümüzdeki süreçte bunu çok güçlü göreceksiniz.
'2019 YILI İTİBARİYLE TEK HANELİ RAKAMLARI GÖRECEĞİZ'
Benim gibi düşünüyorsanız tamam, düşünmüyorsanız değil… böyle bir düşüncede olacaksak bir yere varamayız zaten. Piyasada mutabık çerçevede aynı düşündüğümüz şeyler olduğu gibi farklı baktığınız resimler de olabilir. Merkez Bankası data setine bütün bu bilgi birikimine en güçlü erişimi olan kurum; bizden bile, bir çok kurumdan bile. Sahip olduğu yetişmiş insan kadrosu… “Şöyle olursa böyle olursa” Merkez Bankası’nın haklı çıktığı resim var.
Ne deniyor? Marj ve makas var. Diyor ki MB, biz burada para politikasıyla ilgili konu dışında mali disiplini de görmemiz lazım. Bununla ilgili adımları gözlemleyerek bakacağız diyor. Herkesin bir sorumluluğu var. OVP konusunda bizim, hazinenin maliyetinin görevi var. Bir numaralı hedefimiz, öncelikli enflasyon ve faiz düşüşü. Tek haneli rakamlar, ki ben çok net söylüyorum 2019 yılı itibariyle biz tek hanelileri göreceğiz inşallah. Birilerinin tahminleri gibi… Bu düşüş trendinin kırılmasını güçlü şekilde göreceğiz. Çok somut adımlar atmaya başladık, süreç devam edecek. Kamudan başlayarak, tasarruf mali disiplin sürecin adımlarını zaten piyasa görüyor.
FAİZ AÇIKLAMASI
Ben bugün ve yarınla tespitte bulunmak durumunda değilim. 5 yıllık öyle güçlü resim çizeceğiz ki biz, OVP açıklandığında, adımların hepsinin koordineli bir şekilde ulaşmaya çalıştığımız büyük güçlü Türkiye hedefiyle ne kadar uyumlu olduğu görecek. Fiyat istikrarı, enflasyonun düşmesi, faizlerin düşüp ne kadar düşüş trendi olduğunu herkes görecek.
Bu, emin olun; piyasa dediğimiz olgu, menfaat açısından bir algıyla yürür. Bu resme oynayan herkes daha büyük kâr kazanacak. Kazan-kazan’dan kastım o. Reel sektör de nasiplenecek. Borçlanma maliyeti, yatırım maliyetleri, faizlerin düşmesi istihdama da direkt etki yapacağı için bunu ortaya koyacak. Bugünden yarına yaşamayacağız. Hele devletler hiç yaşamaz; 5 yıl. Devletlerin trendinde 5-10 yıl bile küçük süreler.