Kılıçdaroğlu: Meşru olmayan süreçte koltuğa oturan kişiyi niçin kutlayacağım
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran seçimleri ve anayasa değişikliği için yapılan referandumun meşru olmadığını ileri sürerek, "Ne anayasa değişikliği ne bu seçimler asla ve asla meşru değildir. ‘Erdoğan'ı kutlamayacak mısın’ dediler? Meşru olmayan süreç içinde cumhurbaşkanı koltuğuna oturan kişiyi ben hangi gerekçeyle ve niçin kutlayacağım? Sandık önemlidir demokraside. Ama tek başına sandık demokrasinin gerekçesi değildir. Sandık tek başına bir seçime meşruiyet kazandırmaktır" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mecliste partisinin grup toplantısında konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu'nun serbest bırakılması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Enis Berberoğlu hangi gerekçeyle hapiste, şu anda aramızda değil. Anayasanın 138'inci maddesini okuyorum: Anayasaya uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ makam mevki kişi yargı yetkisinin kullanılmasına mahkemelere emir veremez, genelge gönderemez. Bu kadar açık ve net. Ama bu kürsüde geçen yasama döneminde hakimlere talimat verildiğini, tahkimde bulunulduğunu belgeleriyle açıkladım. Vicdani kanaatinize, hukukun üstünlüğüne göre mi karar vereceksiniz yoksa sarayın tahkimlerine göre mi karar vereceksiniz ? Yargının, hakimin hukukun üstünlüğüne göre karar vermesi lazım. Enis Berberoğlu'nun içeride kaldığı her saat hukuksuzluktur. Yargıyla gölge düşürmeyin ve beklemeden gereğini yapın.
Eren Erdem eski milletvekilimiz. Hakkında soruşturma açılmıştı milletvekiliyken. Gözaltına alındı ve tutuklandı. Sanıyorlar ki biz baskı kurdukça milletvekillerini hapse attıkça Kılıçdaroğlu geri adım atacak. Sizin feriştahınız gelse geri adım atmayacak. Dava benim şahsi davam değil. Adalet istiyoruz. Hakkı hukuku istiyoruz. Hukuksuzluğu hukuk kültürü olarak bize yutturmaya çalışıyorlar."
'TREN KAZASINI TBMM'YE GETİRİP, AYRINTILARIYLA ARAŞTIRILMASINI İSTEYECEĞİZ'
Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta Tekirdağ'da meydana gelen tren kazasının nedenlerinin ayrıntılarıyla araştırılması için konuyu TBMM'ye getireceklerini kaydederek şöyle dedi:
"Tren kazasında 24 vatandaşımız hayatını kaybetti. Genel başkan yardımcımız başkanlığında bir heyet gitti bölgeye. Rapor hazırladılar. Yarın bu raporu kazanın olduğu alanda kamuoyuyla paylaşacağız. Ulaştırma Bakanı kazayla ilgili hemen bir açıklama yaptı ve aşırı yağışlar nedeniyle menfez ile ray arasındaki toprağın boşaldığını bu nedenle kazanın meydana geldiğini açıkladı. Aşırı yağıştan değil o raylar ile menfez arasındaki açıklık. Toprağın yeterince baskılanmamasından kaynaklanıyor. Önümüzdeki süreçte konuyu TBMM'ye getirip tüm ayrıntılarıyla araştırılmasını isteyeceğiz."
'ODTÜ'DEKİ KARİKATÜR TWİTTER HESABIMDAN YAYINLANACAK, NE YAPACAKSIN'
Kemal Kılıçdaroğlu, ODTÜ'de mezuniyet töreni sırasında taşıdıkları pankart nedeniyle 'Cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla tutuklanan öğrencileri anımsatarak şöyle konuştu:
"ODTÜ'lülerde herkes birbirine hocam der. Çünkü kimse kimseden üstün değildir. Bu yüzden herkes birbirine hocam der. Reis, başkan gibi lafları kullanmazlar. Penguen dergisinde 13 yıl önce yayınlanan karikatürü taşıyorlar. ‘Neden bunu taşıdınız, cumhurbaşkanına hakaret ettiniz.’ Karikatürü çizen yargılanmış, beraat edilmiş. Beraat kararında şöyle diyor. 'Kişinin düşünce ve fikirleri olumsuz da içerebilir. Önemli olan değer yargılarına ilişkin düşünce ve fikirlerini serbestçe ifade edilebilmesidir. Toplumu etkileme ve ileriye götürme gücüne sahip davacıdır, eleştiriye açık olması gerekir. Bu nedenle karikatürlerin hakaret amacı taşımadığını kanaatine varıldığı' diyerek 13 yıl önce dava reddine karar verildi. 13 yıl önce buna tahammül ediyor 13 yıl sonra edemiyor. Benim twitter hesabımdan bugün bu karikatür yayınlanacak. Bütün vekil arkadaşlarım bu karikatürü yayınlasınlar. Bak koydum twitter hesabına buyur bakalım ne yapacaksın."
'DARBE ÖNLENEBİLİRDİ, ÖNLENMEDİ; SONUÇLARINDAN YARARLANILDI'
Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin 2'nci yıl dönümü olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:
"İki 15 Temmuz var. Birincisi, halkın 15 Temmuz'u. Halk bu darbe girişimini püskürttü. Gazi Meclise uygun olarak mücadele ettiler. Bu 15 Temmuz Halkın 15 Temmuz'u. Dolayısıyla bu 15 Temmuz direnme hakkını kullanan halkın bir destanıdır. Bir de sarayın 15 Temmuz'u var. Halkın direnme hakkı sonucu elde ettiği hakkı kendi çıkarları için kullanan sarayın 15 Temmuz'u var. 20 Temmuz'da OHAL ilan ederek, sivil darbe yaparak başlamıştır. İki konuyu çok iyi halka anlatmamamız lazım. Daha ayrıntılara gireceğim. Sarayın 15 Temmuz'u kontrollü darbe sonucu ortaya çıkan tablodur. ‘Darbenin olacağı biliniyor’ diye dedik kontrollü bu yüzden. Erdoğan dahil aksini söyleyen bir kişi yok. İki; önlenmedi darbe önlenebilirdi. Sonuçlarından yararlanıldı."
'ERDOĞAN DARBEYİ FIRSATA ÇEVİRMEK İÇİN MARMARİS'TE SAKLANIYORDU'
FETÖ'nün Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz'ün kim olduğunun 8 yıl öncesinden bilindiğini savunan Kemal Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
"Kim bu Adil Öksüz? 15 Temmuz akşamı diğerleriyle beraber gözaltına alınır. FETÖ imamı olduğu 8 yıl önceden biliniyor. Defalarca ABD'ye gidip geliyor. Bir üniversite hocası. Eğer MİT ‘ben Adil Öksüz'ün kim olduğunu bilmiyordum o gece öğrendim’ diyorsa o teşkilatı hemen kapatmak lazım. Ama kim olduğunu benden daha iyi biliyorlar. Herkese ters kelepçe takılmış o neredeyse baş tacı edilmiş. Ali İhsan Sarıkoca, o gece karakola gidip Adil öksüz ile görüşüyor. Sen Başbakanlık müşavirisin. Kim bu, nasıl izin veriyor ? Ne görüşüyorlar ? Bunlar karanlık noktadır. Sarayın 15 Temmuz'unun ne kadar karanlık olduğunu herkesin bilmesini istiyorum. 250 kişinin kanı Erdoğan'ın yakasındadır. Ben 250 kişinin hakkını savunmayacak mıyım? Darbeci diyorsan bir numaralı darbeci sensin. Erdoğan'da darbenin olacağını biliyordu. Niye saklanıyordu Marmaris'te. Darbeyi fırsata çevirmek için."
'SİZİN ÇETE OLDUĞUNUZ İSPAT EDECEĞİM'
OHAL kararnameleriyle 1 milyon mağdur ailenin olduğunu bildiren Kemal Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
"OHAL Kararnameleriyle masumiyet ilkesi açıkça çiğnendi. Toplu cezalandırma yöntemine baktılar. Gazeteciler yazarlar çizerler hapse atıldı. Hala hapiste bir kısmı. FETÖ ile mücadele iktidara muhalif olan herkesle mücadeleye dönüştü. Anayasa mahkemesi korkudan eski kararlarının arkasında bile duramadı. İktidar FETÖ borsası kurdu. Onların yetkilileri söylüyor bunları. Parayı bastıran, siyasi gücü olan çıktı. Ne siyasi güçleri ne ceplerinde dolarları vardı askeri öğrencilerin. Ama onlar içerde diğerleri dışarıda. Bir milyonu aşkın mağdur aile var. FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıkmayınca bunlar devam edecek. Siyasi ayağını bulamıyorlar. FETÖ'nün siyasi ayağı bir numaralı siyasi ayağı şu anda sarayda oturuyor. Şimdi parlamentoya bir yasa getiriyorlar OHAL'i sürekli kılmak için. Aynısını hayata geçiriyorlar. Zalimin zulmü bir gün bizim inançlı mücadelemizle sona erecektir. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Bir şeyi daha unutmayın her darbe kendi hukukunu yaratır. Sizin çete olduğunuz ispat edeceğim."
'NE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ NE BU SEÇİMLER ASLA VE ASLA MEŞRU DEĞİL'
Seçimlerin meşru olmadığını ileri süren Kemal Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Bu seçim, referandum tarihe mühürsüz seçim olarak girdi. Bir yolsuzluk YSK tarafından onaylandı. Meşru olmayan zeminde anayasa değişikliği gerçekleşti. Seçimlerde meşru bir sonuç elde ettiklerini düşünüyorlar. Ne anayasa değişikliği ne bu seçimler asla ve asla meşru değildir. ‘Erdoğan'ı kutlamayacak mısın dediler?’ Meşru olmayan süreç içinde cumhurbaşkanı koltuğuna oturan kişiyi ben hangi gerekçeyle ve niçin kutlayacağım? Sandık önemlidir demokraside. Ama tek başına sandık demokrasinin gerekçesi değildir. Sandık tek başına bir seçime meşruiyet kazandırmaktır. 82 anayasası meşru muydu? Herkes biliyor ki o anayasa meşru anayasa değil. Sizin yaptığınız seçim de adil değil. Eşit koşullarda yapılmıyorsa meşru olamaz, olmaz da zaten."