Bahçeli parmağındaki yüzüğü açıkladı!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Antalya kampı dönüşünde Milliyet’e 2019’da hayata geçirilecek Cumhurbaşkanlığı sisteminin şifrelerini anlattı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini Türk siyasi hayatının üçüncü evresi olarak nitelendiren Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine, “ay yıldız” adını verdi. Elleriyle sembolleri tarif ederek, “ay yıldız yönetimini” anlatan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi; güçlü yönetim, güçlü Meclis’le birlikte iki sütun üzerindedir. Güçlü Meclis; yasama, denetim, denge, güçlü yürütme ise Cumhurbaşkanı ve hükümetten ibarettir. Birisi etkin yasama denge ve denetim diğeri de cumhurbaşkanı hükümet. Etkin yasama ve denetim Türkiye’de tüm siyasi partilerin katılımıyla oluşacak olan 600 milletvekilini temsil ediyor. Diğeri ise halk tarafından seçilmiş cumhurbaşkanı ve onun kuracağı hükümeti temsil ediyor. O zaman etkin yasama, etkin denetim ve denge ise 600 milletvekilinden oluşuyorsa o şöyle bir ‘ay’dır. Cumhurbaşkanı ise hükümet olarak ‘yıldız’dır. O zaman 2019’da oluşacak olan sistemin adının milli ve yerli kavram olarak, ‘ay yıldız’ diyebilirsiniz. ‘Ay yıldız yönetimi’ adı. Gelecek ay yıldızlı al bayrağın altındadır. İttifak olur olmaz adına ne denirse denilsin. Ama Cumhurbaşkanı hükümet sistemi şöyle iki tane sütuna dayanıyor. Tek olmuş olsa sistem değişikliği çok çabuk çıkarılır. O zaman değiştirmek kaldırmak kolaydır. Çift olursa iki sütün üzerine inşa edilirse güçlü olur sarsılmaz.”
Bahçeli, “ay yıldız”ın cumhuriyetin tarihsel sürecini de anlattığını belirtti.
ABD’ye gözdağı
Bahçeli, Ak Parti ile yürütülen ittifak görüşmelerine ilişkin olarak, “henüz resmi bir şey iletilmiş değil. Anayasa değişikliği görüşmelerinde 32 madde ile gelinmişti ve 18 maddede mutabakat sağlanmıştı. Şimdi ise anayasa değişikliğindeki sistemin tersi oluyor. Üç madde ile geldiler, kaç maddede bitecek henüz belli değil. Yeni düzenlemeler eklenebiliyor, tartışılırken yeni bir durum akla geliyor. Ancak bir an evvel bitmesi gerekiyor. Kim neye göre hazırlanacaksa ona göre hazırlanmalı. Bir de Meclis boyutu var tabi. Yasalaştırma sürecinde Meclis’in gündemi yoğun, bir çok konu var önümüzde” diye konuştu. Bahçeli, Antalya’daki kamp sırasında gazetecilerle yaptığı sohbette ise PYD/YPG’ye destek veren ABD’ye sert çıkarak, “Vietnam” hatırlatmasıyla gözdağı verdi. Bahçeli, “Amerika Vietnam’da yaşadıklarını unutmaz. Yıllarca etkileri sürdü. Semptomları hala devam ediyor. Oradan Amerika’ya dönenlerin yaşadıkları... 20 milyonluk bir ülke 200 milyonluk ülkeye kök söktürdü. Türkiye onların beş katını yapar” dedi.
Afrin yüzüğü
Parmağında “Afrin” adını verdiği yüzüğü taşıyan Bahçeli, Afrin’e girilmesi gerektiğini vurgularken buna uygun bir yüzükle kampa geldiğini belirtti. CHP’nin Afrin’e girilmemesi çıkışını yüzük üzerinden eleştiren Bahçeli, “Afrin’e kadar kaç kilometre gitmişler askerlerimiz. Kapısına kadar gelmişler. Ne diyecekler? ‘Pardon dönelim’ mi diyecekler. Bu yüzüğü de özellikle taktım. Bu ne demektir? Üzerinde Türk bayrağı var, bir tarafında Selçuklu bir tarafında Yeniçeri var. Her zaman takılmaz. Sabah yüzüğü taktım. Bu yüzük Afrin’e gireceğimizin işareti” ifadelerini kullandı. Afrin operasyonunda saldırıya uğrayan tankın, ABD silahıyla vurulduğu iddialarıyla ilgili konuşan Bahçeli, “Öyle bir sonuç elde edildiği an, delillendiği vakit. ABD benim nezdimde, ‘sabıkalı devlet’ olur. Bu yeni bir kavramdır. Terörist devlet var, ancak sabıkalısı yok” değerlendirmesinde bulundu.
Kurultaya, ‘kartlı’ geri sayım
Bahçeli, 18 Mart 2018’de gerçekleştirilecek kurultayı geri sayımını ise özel bastırdığı kartla takip ediyor. Cebinden kurultay takvimini gün gün işleyen kartı çıkartan Bahçeli, bir aydan fazla bir zaman kaldığını sözlerine ekledi.
Derneğimize Türk adı verilmemişti
Bahçeli, Türk Tabipler Birliği’nden Türk ifadesinin çıkarılması tartışmasını yakından izlediklerini belirtirken, şöyle konuştu: “Türk kavramına aşırı derecede hasım olan unsurlar, kendi kuruluşundaki Türk kavramının silinmesinde Türkiye yandaşı oldu. Bu çelişki. Ortada daha yasa yok bir şey yok ama Türkiye’de herkes Türk ve Türkiye kavramı üzerinden bir tartışma yapmaya çalışıyorlar. Bu kavramı iyi niyetle değerlendirenler olduğu gibi bazı kavramlar üzerinden bugün erişilmiş olan şuuru törpülemeye ve zedelemeye çalışanlar da var. Yasa gelir üzerinde tartışılır. Mesela sivil toplum kuruluşu olarak bir kadın hareketi kurduk. Bu derneğin ilk tüzüğü hazırlandığında adı Türk Kadın Hareketleri Derneği idi. Sonra İçişleri Bakanlığı, ‘bu ismi kullanamazsınız’ dedi. Bize verilmediği zaman biz ayağa mı kalktık? Türklük elden gidiyor diye bas bas bağırdık mı? Şimdi size ne oluyor?”