ÖSO'yu terörist olarak göstermeye çalışanlara kapak: Bizde Mehmet'iz!
Afrin’in en zorlu cephelerinden birinde Mehmetçik’le omuz omuza savaşan ve göğsünde taşıdığı ‘Bir ölür bin diriliz’ yazılı TSK peçiyle dikkat çeken 21 yaşındaki Muhammed Zaib, “Aynı siperde can veriyoruz. Kader ortağıyız. Biz de Mehmet'iz... Türk askeri bizim kardeşlerimiz.” dedi.
Muhammed Zaib, “Ben bu savaşta 52 yakınımı kaybettim. Bizi tanımadan yorum yapanlar yanılıyor” dedi. Deyrizor doğumlu olduğunu belirten Zaib, “Türk askerine Muhammed’in kısaltması olarak, ‘Mehmetçik’ denildiğini öğrendim, biz de birer Mehmetçiğiz ve özgürlük savaşı veriyoruz” açıklamasında bulundu.
Yeni Şafak'ın haberine göre, Savaşla daha 16 yaşındayken tanışan Zaib, Afrin operasyonuna ilişkin duygularını şu sözlerle dile getirdi:
KADER ORTAĞIYIZ
“Aynı hedef için savaşıp aynı siperde can veriyoruz. Türk askerleri ve komutanları ile uyum içerisindeyiz. Bize çok iyi davranıyorlar ve Suriye içerisinde canlarını bize emanet ediyorlar. ÖSO konusunda olumsuz konuşanlar bizi tanımıyorlar. Bizimle hiç konuşmadan, birlikte vakit geçirmeden nasıl ‘terörist’ damgası vurabiliyorlar, anlamak güç... Dedelerimiz tarihte birçok cephede birlikte savaştı. Şimdi de Cerablus’ta başlayan kader ortaklığımız var. Türk askeri bizim Müslüman kardeşlerimiz. Onları seviyoruz ve bize karşı ‘koruyucu abi şefkati’ ile yaklaşıyorlar. DEAŞ’ı birlikte temizledik. Şimdi sıra PKK’da. Ancak bizim isteğimiz, tüm Suriye’yi işgalci zalimlerden temizlemek...”
AİLEMDEN 52 ŞEHİT VAR
“Biz aslen Deyrizorluyuz ancak babam savaş başladığında devlet memuru olarak Humus’ta görevliydi. Esed’in varil bombardımanında bir seferde aralarında abimin de yer aldığı 25 kişiyi şehit verdik. Sonrasında DEAŞ bölgeye geldi ve amcamın oğullarıyla birlikte aile fertlerimden 8 kişiyi daha ‘mürted’ diyerek katlettiler. Ailemden tam 52 şehidim var. Ben 16 yaşımda kendimi mücadelenin içerisinde buldum. Biz okuyamadık; hayatım zorluklarla geçti. Kusayr, Deyrizor, Halep ve İdlib cephelerinde savaştım. İlk olarak Faruk Tugaylarında cephe gerisinde görevler üstlendim, sonra cepheye gittim ve birçok kez yaralandım.”
BELKİ ONLARA KAVUŞURUM
“Annem ve babam şu an İdlib-Atme kampında yaşıyor. Afrin sonrası yol açılıyor. Ailemin Fırat Kalkanı bölgesine geçmesini ve güvenli bir yerde normal hayata dönmesini çok istiyorum. Biz 7 kardeşiz ve yıllar içinde tüm bağlarımız koptu. Savaşımız, sevdiklerimizin biz ölsek de onların diğer milletler gibi savaş ve ölümden uzak bir hayata kavuşmaları içindir. Afrin’de bazı çatışmalara katıldım. PKK’dan korkmuyoruz. Örgüt sinsi tuzaklarla yürüyüşümüzü yavaşlatmaya çalışıyor. Şehit olmak istiyorum, çünkü birçok sevdiklerim şehit oldu, belki onlara kavuşurum.”
TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE EDEN EN BÜYÜK GÜÇ
ÖSO 2011’de başlayan Suriye iç savaşında kurulduğu ilk günden itibaren terör örgütlerinin karşısındaki en büyük güç olarak ayakta kalma mücadelesi verdi. Suriye halkını korumak ve haklarını savunmak için kurulan ÖSO, Esed rejiminden sonra en büyük mücadelesini DEAŞ terör örgütüne karşı yürüttü.
4 DÜŞMANLA SAVAŞIYOR
Rejim ve DEAŞ’ın yanı sıra El-Nusra, PKK/PYD de vekalet savaşında ÖSO’yu düşman olarak hedef aldı. El Nusra uzantılı Heyet Tahrir El Şam örgütü ile İdlib’de yoğun çatışmalar atlatan ÖSO, önemli isimlerinden biri olan Ahmed el Soud’u suikaste kurban verdi. Kirli vekalet savaşında başını ABD’nin çektiği koalisyon güçleri PKK/PYD’ye, Rusya ise pazarlık masasına daha güçlü oturtmak istediği Şam rejimine avantaj sağlamak için ÖSO’yu bombalamaktan çekinmedi.