Erdoğan'a yürek dağlayan mektup: Ablam tecavüze uğradı, intihar etti!
Akşt'in haberine göre, Çavkari, “Esir şehrin kızından…” diye başlayan mektubunda çektikleri mezalimi sıralıyor ve “Türklerin askerleri gelince önce iffet ve namusumuz kurtuldu, sonra da karnımız doydu” diyor.
Afrinli Çavkari’nin Türkiye’ye hitaben yazdığı ve Akit’e ulaşan acı mektubunun tercümesini aynen aktarıyoruz:
Bunları yazdığım için çok korkuyorum. Siz gelince Süryani, Arap, Kürt ve Türkmenlerin esareti, teröristlerin de hayali bitti. Esaret altında yaşamak çok kötü. Çünkü tecavüz, gasp ve ölüm her an ensemizde. Her türlü haberleşme yasak ve sıkı denetimde. Zaten dünyanın da kulakları tıkalı. Aslında yaşadıklarımız dünyaca malum sır.
"ABLAM TECAVÜZE UĞRADI İNTİHAR ETTİ"
Ben beş çocuklu ailenin üçüncü 14 yaşındaki kızıyım. Babam 6 yıl önce öldü. 4 yıldır her türlü yabancı teröristler burada. PYD/PKK dışında DEAŞ’lılar da var ve çok güzel anlaşıyorlar. En büyük ablam evli, burada değiller. İkinci ablam geçen yıl Azad isimli teröristin evimizde tecavüzü neticesi hamile kaldı. Daha sonra da intihar etti. Yine geçen yıl 11 yaşındaki erkek kardeşim Maksut’u zorla bizden alıp gerilla yapacağız diye götürdüler. Bir daha da haber alamadık. Evde 7 yaşında kardeşim, hasta annem ve ben varız. Biz de ev hapsindeydik. 7 ay kadar önce Amerikalı subaylar gördüm burada. Çaresizlik ve sıkıntılarımızı anlatmak için yanaştım. Fakat dilenci diye kovdular, sonra da kollarında Apo resimleri olan teröristler bize kızıp ev hapsi verdi. Bir daha evden çıkmaya kalkışırsanız annenizi de öldürürüz dediler. Buralarda bizim gibi işbirlikçi olmayan çok tutsak ev hapisli aileler var. Sadece teröristlere yardım edenler özgür.
Benim babam Süryani, annem Kürt ve çok dua ettim Tanrı’ya bu zulüm bitsin diye. Ayda bir banyo için su getirmemiz ve günde bir ekmek hakkımız var. Cezalılara davranış bu.
Siz geliyorsunuz diye bırakıp kaçtılar bizi. Yüksek tepelerden ışıklarını seyrettiğimiz Türklerin askerleri gelince önce iffet ve namusumuz kurtuldu, sonra da karnımız doydu. Kardeşim Maksut için çok üzülüyorum çünkü o daha çok küçük. Ne kendi başına banyo yapar ne de yalnız uyuyabilir. Geceleri korkar ve üstünü açar. Ne olur küçük kardeşim Maksut ve götürdükleri diğer küçük çocuklar, teröristlerin elinden kurtarılsın.
Biz teröristlere bir daha esir olmak istemiyoruz. Bizi kurtaran büyük lider Sayın Erdoğan’ın ellerinden öpüyorum. Ölmemiz gerekiyorsa canımızı siz alın. Bizi ne olur bir daha teröristlerin esaretine bırakmayın…”