CHP İstanbul Kongresi'nde gergin anlar

13 Ocak 2018 Cumartesi

CHP 36. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, "Bazen CHP’nin tabanında, ‘biz’ değil, ‘ben’ mücadelesinin yapıldığını görüyorum" diyerek partilileri uyardı. Bu uyarıdan iki saat sonra İstanbul İl Başkan Yardımcısı Muharrem Aktaş ile bir grup arasında gerginlik yaşandı.

CHP 36. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde, CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Muharrem Aktaş ile bir grup arasında gerginlik yaşandı. Muharrem Aktaş, kongrede söz alarak konuşmaya başladı. Aktaş'ın Sarıyer ilçesinde yapılan mahalle seçimlerinde usulsüzlük olduğunu iddia etmesi üzeri, Sarıyer ilçe teşkilatı üyesi bir grup slogan atarak tepki gösterdi. Grup, “Hak, hukuk, adalet" şeklinde slogan attı. “Hak, hukuk, adalet nerede" yazılı bir pankart da açan grup, Aktaş'ı yuhaladı. Bunun üzerine divan kurulu salonda bulunanları sakinleştirmeye çalıştı.

Ardından divan kurulu, tüzük gereği il yöneticilerinin kongrede konuşma hakkının olmadığını belirterek, Aktaş'ın konuşmasını bitirmesini istedi. Divan kurulunun bu sözleri salondan yoğun alkış aldı. Muharrem Aktaş ise delege sıfatıyla konuşma hakkının olduğunu belirterek, konuşmasını sürdürmek istedi. Salondan yeniden tepki gelmesi üzerine Aktaş, “İl delegelerinin gerçeği öğrenmesine misafirlerimiz tarafından engel olunmuştur" diyerek kürsüden ayrıldı.

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

CHP İstanbul 36. Olağan İl Kongresi'nde Kılıçdaroğlu, parti üyelerine şöyle seslenmişti: “Bazen CHP’nin tabanında, ‘biz’ değil, ‘ben’ mücadelesinin yapıldığını görüyorum. Bu tarihimize ve geleneklerimize aykırıdır. Bunu CHP’nin belli çevrelerine aşılayan, 12 Eylül darbecileridir. Bütün CHP’lilere söylüyorum. Bir kişi, ‘Ben ne olacağım’ diye düşünüyorsa hemen CHP’den ayrılsın. CHP’li olmak demek, bir dava adamı olmak demektir. Sıradan bir parti kimliği değildir. Çünkü CHP bir dilekçe ile kurulmadı. CHP’nin tarihi savaş meydanlarında yazılmıştır. Demokrasiyi savunmak, kadın erkek eşitliğini savunmak, çağdaş bir eğitim vermek, üniversitelerin bilgi üretmesini sağlamak, öğretmenleri baş tacı yapmak bizim temel görevimizdir. ‘Ben yapacağım’, ‘o yapamaz’. ‘Ben bilirim’ ben yapacağım’ diyorsan, buradan ayrılıp gideceksin.”