Müslümanları öldürüp, Kudüs'ü sattılar
'Ilımlı İslam' projesinin yeni taşeronu Suudi Arabistan yönetimi, Kudüs için ABD ve İsrail'e karşı bir tutum duruş sergilemedi. Ayrıca İİT İstanbul zirvesine katılmayan Kral ile oğlu, toplantı sürerken kan döktü.
Kudüs’teki işgale karşı en net tepkinin yükseldiği İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesinde Suudi Arabistan’ın esamisi okunmadı. Ne Suud Kralı Selman bin Abdülaziz ne de onun veliahdı Muhammed bin Selman’ın İstanbul’daki zirvede adı geçmezken, Riyad’dan gelenler ancak ‘bakan’ düzeyinde kaldı. Bir ABD-İsrail projesi olan ‘ılımlı İslam’ dayatmasına ev sahipliği yapan ve ‘siyonistlere karşı savaşmanın caiz olmadığı’ fetvasına sahne olan Suud böylece ‘Kudüs’ diye bir davasının olmadığını tüm dünyaya ilan etmiş oldu. Krallık bu hareketiyle yetinmedi; Müslüman kanı akıtmaya bundan sonra da devam edeceği mesajını İİT zirvesinin yapıldığı saatlerde verdi: Yemen’i vuran Suud uçakları 51 kişiyi öldürdü, 90’dan fazlasını yaraladı. Yemen’in başkenti San’a’da katliamın yapıldığı dakikalarda, işgalci İsrail’in İstihbarat Bakanı Yisrael Katz ise Suud Veliaht Prensi Selman’ı ‘barış sürecine destek vermesi için’ Tel Aviv’e davet ediyordu.
SAFLARINI BELLİ ETTİLER
İslam ülkelerinin liderleri, kutsal toprakları İsrail’e peşkeş çekmeye cüret eden ABD yönetimine karşı net bir mesaj vermek için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla İstanbul’da toplandı. Suriye’nin üyeliği askıya alındığı için koltuk sayısı 56’ya düşen İİT’nin toplantısına 48 ülkeden katılım oldu. Filistin’e destek için 15 bin kilometre uzaktaki Güney Amerika’dan gelen Venezuella Devlet Başkanı Nicolas Maduro zirvenin ilgi odağı olurken, Suudi Arabistan’dan gelenlerin bakan düzeyinde kalması dikkat çekti. İİT zirvesine Riyad’dan gelenler, Devlet Bakanı Nizar bin Medeni ile İslam İşleri Bakanı Salih Abdülaziz Muhammed oldu. Ülkedeki TV kanallarına ‘Kudüs haberi yapılmaması için’ uyarılarda bulunan Riyad yönetimi, Müslüman dünyasına karşı Washington-Tel Aviv safını tercih ettiğini bir kez daha gösterdi.
IŞIKLI KÜRE EKİBİ YOK
İslam dünyasının tepkisini çeken Riyad, geçtiğimiz günlerde İsrail’e karşı savaşmanın caiz olmadığını ilan etmişti. Skandal fetvaya imza atan Suudi Arabistan Müftüsü Abdülaziz Al’i Şeyh, Hamas’ın da ‘terör örgütü olduğunu’ savunmuştu. Müslüman toplumları içeriden dönüştürme projesi olan ‘ılımlı İslam’ın ev sahipliğine de soyunan Riyad, ABD ve İsrail’le yaptığı ittifakı, İstanbul’u boykot ederek daha da perçinlemiş oldu. ABD’nin İsrail Büyükelçiğini Kudüs’e taşıyacaklarını söyleyen Trump’ın Riyad’da ‘ışıklı küre’ ile birlikte poz verdiği darbeci Sisi de, İİT zirvesine Mısır’dan sadece dışişleri bakanını gönderdi. Seçilmiş Devlet Başkanı Muhammed Mursi’ye darbe yaparak yönetime el koyan Abdülfettah es-Sisi, İsrail’e karşı Riyad’la birlikte sessiz kalacağını dünyaya ilan etmiş oldu.
O EKSEN İYİCE AÇIĞA ÇIKTI
Suud ve Mısır’ın düşük seviye tercihine 15 Temmuz hain darbe girişimi ve Katar ablukasının mimarlarından Birleşik Arap Emirlikleri de katıldı. BAE Devlet Başkanı Halife bin Zayid el-Nehyan İstanbul’a gelmezken, onun yerine dışişleri bakanı Abdullah bin Zayid geldi. Erdoğan’ın davetini geri çeviren BAE, Katar’a karşı yürütülen operasyonda başı çekmiş, 15 Temmuz ihanetine imza atan FETÖ’cülere de milyarlarca dolar destek sağlamıştı. ABD’nin İsrail’i korumak için bir süredir fiiliyata döktüğü Mısır-Suud-BAE ekseni böylece, İstanbul’daki İİT toplantısında düşük seviyede boy göstererek Kudüs davasını savunmayacağını bir kez daha gösterdi.