Dünya'nın gözü İstanbul'da! Kritik 'Kudüs' zirvesinde İsrail ve ABD'ye...
İslam İşbirliği Teşkilatı Kudüs gündemi ile Lütfi Kırdar Kültür ve Kongre Merkezinde olağanüstü toplandı. Zirveye 16'sı devlet başkanı düzeyinde 48 ülkeden temsilci katılıdı.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak tanıma ve ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma yönündeki planını açıklamasının ardından dönem başkanı Türkiye’nin ev sahipliğinde olağanüstü toplandı. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi, Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor.
Liderler Lütfi Kırdar Kültür ve Kongre Merkezinde bir araya geldi ve birlikte aile fotoğrafı verdikten sonra toplantı salonuna geçti.
Açılışı Kuran-ı Kerim tiklaveti ile başlayan zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşuyor. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle;
"Kudüs’ün kardeşi İstanbul’dan, tüm kardeşlerime, Kudüs dostlarına selamlarımı yolluyorum.Bugün burada İslam’ın ilk kıblesi ve El Aksa’nın şehri Kudüs’ümüzün tarihi statüsüne yapılan tecavüzü ele almak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Davetime icabet ederek, Müslümanlarla birlikte tüm insanlık için tarihi önemi olan toplantıya iştirakiniz için her birinize teşekkür ediyorum. ABD’nin Başkanı uluslararası hukuku hiçe sayarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını açıklamıştır.
HİÇ BİR ÜLKE KUDÜS'TE BÜYÜKELÇİLİK BULUNDURAMAZ
Hiç uzun söze gerek yok, Kudüs’te bu kadim şehrin sokaklarında birkaç dakika dolaşan herkes orasının işgal altında olduğunu anlayacaktır.Zaten işgal altında olan bu şehirle ilgili böyle bir kararın açıklanmasının hiçbir hükmü olamaz. ABD’nin veto yetkisine sahip olduğu BM Güvenlik Konseyi’nin 1980 tarihinde aldığı karara göre hiçbir ülke Kudüs’te büyükelçilik bulunduramaz. Nitekim ABD’nin bu hukuksuz kararına sadece Kudüs’ü işgal altında tutan İsrail destek vermiştir. Bu gayri meşru kararı kabul etmeyen tüm ülkelere teşekkür ediyoruz.
PAPA KARARLI BİR DURUŞ SERGİLEDİ
Sayın Papa dahil olmak üzere, şu ana kadar yaptığım tüm görüşmelerde bu kararlı duruş teyit edilmiştir. İslam ülkeleri de ABD’nin Kudüs’le ilgili kararını külliyen reddetmiştir. Zirve dönem başkanı olarak, dünya kamuoyuna çağrıda bulunarak bu kararın vicdan, hukuk, ahlak ve tarih önünde hükümsüz olduğunu ilan ettik. Bu karar her şeyden önce barıştan yana tavır koyan, barışı isteyen taraf olduğunu defalarca ispatlayan Filistinlilerin cezalandırılmaları anlamına geliyor.
FİLİSTİN KÜÇÜLÜRKEN İSRAİL BÜYÜYOR
Bu karar şimdi sizlere haritada da göstereceğim. 1947’den bu yana Filistin’de neler oldu bunu görmenizde büyük faydalar var. Sene 1947, BM paylaşım planı. Bu paylaşım planında Filistin ciddi manada küçülme yaşıyor, İsrail ise büyüyor. Sene 1949 – 67 arasına bakıyoruz, Filistin ciddi manada küçülüyor, İsrail ise büyümeye devam ediyor. Ve geliyoruz bugüne. İşte buyurun, şu anda 1947’de İsrail neyse, şimdi de Filistin ne yazık ki aynı duruma getirildi.
İSRAİL BİR İŞGAL VE TERÖR DEVLETİDİR
Böyle bir taksimi inanın kurt kuzu mücadelesinde kurt bile yapmaz. Ama bu taksim, işte burada yapıldı. Sizlere ayrıca bunların birer tablo üzerinde de dağıtılmış olması lazım. Zaten de biliyorsunuz. 1947’den günümüze işte Filistin toprakları bu hale getirildi. Bu şunu gösteriyor, İsrail bir işgal devletidir. Bunun yanında İsrail aynı zamanda bir terör devletidir.
EY TRUMP SANA DAHA NEYİ ANLATALIM
“Erdoğan niye böyle söylüyorsun?” Nasıl söylemeyeyim? 10 yaşındaki çocukları o terörist askerler alıyor gözaltına ve demir kafeslerin içine bunları yığıyorlar. Gözleri bağlanıyor, ve 14 yaşındaki çocuk dipçikleniyor. Öbür tarafta bir yavru, kız çocuğu. Annesi yavrusuna sarılıyor ve o tabloda bakıyorsunuz anne dipçikle dövülüyor ve o çocuk elinden alınıyor. Bu işgalci değil de, terörist değil de nedir? Bunun izahı var mı? İnsan olan, vicdan sahibi olan buralardan gerekli dersi alması lazım. Şuraya bak, 20’ye yakın asker, o çocuk gözleri bağlı, yüzü kan revan içinde.Bunu ispat etmek için, ey Trump sana daha neyi anlatalım? Her şey ortada. İsrail’e zaten bir şey anlatmamıza gerek yok.
BEN YAPTIM DEMEKLE OLMAZ, DÜNYA SİZDEN İBARET DEĞİL
Tabi bu kararla işgal, abluka, yasa dışı yerleşimler, ev yıkma, yerinden etme, arazi ve mülk gasp etme ev cinayet suçlarının faili İsrail yaptığı tüm terör eylemleri için adeta ödüllendirilmiştir. Bu ödülü veren tek başına da olsa şu anda Trump’tır. Ben yaptım oldu demekle, bu dünyada hiçbir şey olmuyor. Dünya sizden ibaret değil, BM’nin üyesi 196 üye var. Bütünüyle bu karar içerisinde şüphesiz ki 196 dünya ülkesinin buna tavır koyacağına inanıyorum.
ABD TÜM FANATİKLERİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMÜŞTÜR
Siz Amerika olarak güçlü bir ülke olabilirsiniz, silahlarınız olabilir, 16 nükleer başlığa sahip bir Amerika olabilirsiniz, bol miktarda uçaklarınız olabilir. Ama bunlar sizin güçlü olduğunuzu ifade etmez. Eğer haklıysanız güçlüsünüz, eğer haklı değilseniz şunu bilin ki hiçbir zaman güçlü olamazsınız. Barışı isteyenlerin değil, imkansız hale getirenlerin yanında duran ABD, terörizmle yoğun mücadelenin yürütüldüğü böyle bir dönemde, tüm fanatiklerin ekmeğine yağ sürmüştür.Bunu Suriye’de de gördük, YPG PYD’nin yanına DEAŞ’a karşı mücadele etmek üzere o terör örgütlerini yanına alarak onlarla beraber mücadelenin içerisine girmiştir. Sayın Trump, kendilerine bunu anlattığım için rahat rahat konuşuyorum. Niye? Bir terör örgütünü bir başka terör örgütüyle yok edemezsiniz ve sadece Kuzey Suriye’ye 4 bin TIR’ı aşkın zırhlı taşıyıcılar, tank top nakşedilmiştir. Peki bu silahlar niçin geldi? Neden getirildi? Demek ki orada bulunan terör örgütlerine bu destekler verildi.
TÜM İNSANLIĞA TEHDİTİN KAPILARI AÇILDI
Kudüs kararıyla ateşlenen fitil, tüm insanlığa yönelik tehditlerin kapısını açmıştır. Hukuku çiğneyen vicdanları yaralayan bu tür adımlar, uluslararası sisteme ve BM’ye yönelik güveni de dinamitliyor. Hepimizin geleceğini ilgilendiren bu duruma seyirci kalamayız. Amerika’nın Kudüs kararı uluslararası hukuku çiğnemenin yanında medeniyetimize indirilmiş ağır bir darbedir. Hristiyan alemi için büyük önem taşıyan Kudüs’teki kilisenin balkonunda 162 yıldır hassas mezhebi dengeler sebebiyle öylece duran ahşap merdiven bize şehirle ilgili aslında çok şey anlatıyor. Kudüs’ün tüm inançlar için taşıdığı öneme saygı duyan Sayın Papa’ya, aklı selim sahibi Musevilere, Kıpti’lere, tahkir edilseler de herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.Asırlardır namusları olarak gördükleri Kudüs’e hizmet eden, koruyan Filistinli kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
KUDÜS ÇAĞRISI: TÜM KARDEŞLERİMİZ ZİYARET ETMELİ
Artık daha geç kalamayız diyorum. İslam ülkeleri olarak başkenti Kudüs olan, egemen ve bağımsız Filistin devleti talebinden asla vazgeçmeyeceğiz. İsrail askerlerinin, Filistinli kardeşlerimize uyguladığı zulmü lanetliyoruz. Filistin davasının tüm şehitlerini rahmetle anıyoruz. Geçen hafta Kudüs’te İslam idaresinin sona erişinin 100’ncü yıl dönümüydü. Birinci dünya savaşında Filistin cephelerinde çatışan ve toprağa düşen tüm şehitlerimizi Allah’tan rahmetle andık. Müslümanlara düşen görev Kudüs’e sahip çıkmaktır. Ülkemizdeki ve dünyanın her yerindeki tüm kardeşlerimizden, imkan ve fırsat buldukça Kudüs’e gitmelerini özellikle istiyoruz.
KUDÜS KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR
Bir kez daha ifade ediyorum ki Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Harem-i Şerif, ebediyete kadar Müslümanlara ait kalacaktır. Giderek artan, yerleşimci saldırılarına karşı buranın hamiliğini üstlenen Ürdün Kralı 2’nci Abdullah kardeşimizle dik duruşumuzu da devem ettireceğiz. Selahaddin Eyyubi’nin altın tavsiyesi rehber olmalıdır. “Dostlarıyla uğraşanlar, hasımlarını yenemez” Henüz Filistin devletini tanımamış ülkelerin artık bu önemli adımı atmaları, bölgede aklı selimi ve adaleti ayakta tutacak dengenin sağlanabilmesi bakımından şarttır.Özellikle Avrupa’nın İsrail’in bir tarafından yerleşimleri genişletirken, diğer taraftan Filisin devletini tanımayın barışa mani olur söyleminin esiri olmaktan vazgeçmesi gerekiyor. İşgali devam ettiren devlet kabul görürken, barış isteyen, tarihi Filistin topraklarının neredeyse 5’te 1’ini kabul eden tarafın tanınmıyor olmasının hiçbir makul sebebi yoktur.
KUDÜS'Ü FİLİSTİN DEVLETİNİN İŞGAL ALTINDAKİ BAŞKENTİ OLARAK TANIMAYA DAVET EDİYORUM
Amerika’nın bu açıklamasından sonra barış zemini başka türlü canlı tutulamaz. İsrail’in dünyayı oyalamasına prim verilmemelidir. İşgal edenle, edilen arasında tarafsız kalmak zulme destek vermektir. Bunun için en azından Filistin’in uluslararası anlaşmalara dahil olma süreci hızlandırılmalıdır. İslam ülkeleri olarak, Filistin devletinin tam temsili konusunda daha güçlü bir irade ortaya koymalıyız. Bugün buradan bunun çıkması gerekmektedir. Amerika’yı attığı bu hukuk dışı adımdan bir an evvel geri dönmeye davet ediyoruz. Arabuluculuk vasfını tamamen yitiren Amerika’nın yerine, dünya barışı için sorumluluk üstlenmelerini bekliyoruz. Kudüs'ü Filistin devletinin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyorum.
MAHMUT ABBAS: İSRAİL'E MEYDAN OKUYORUM!
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Trump'ın skandal Kudüs kararına karşı düzenlenen İstanbul’daki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi'nde, "İsrail’e buradan meydan okuyorum, bana sınırlarını göstersin" ifadelerini kullandı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Trump'ın skandal Kudüs kararına karşı düzenlenen İstanbul’daki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi'nde konuştu. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir diyen Abbas, “Yahudilerin meşruiyetleri var, bizim de var. İsrail’in yönetimi var, nüfusu var ama sınırları yok. Sınırları olmayan İsrail nasıl devlet olarak tanınır. İsrail’e buradan meydan okuyorum, bana sınırlarını göstersin” şekline konuştu.
Mahmud Abbas'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
"KUDÜS'ÜN İŞGALİNE KARŞI BURADAYIZ"
Bizler bugün burada Kudüs'ün işgaline durmak, Kudüs'ün kimyasının bozulmamasına karşı bütün Müslümanları arkamıza alarak Kudüs'ün işgaline karşı buradayız.
"ARTIK SAĞLAM KARARLAR ALMALIYIZ"
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum. Burada olmaktan mutluluk duydum. Bizler artık çok net ve sağlam kararlar almalıyız. İşgal altındaki Filistin'in devlet olması için çalışmamız gerekiyor.
"KUDÜS'Ü SAVUNMAYA DAVET EDECEĞİZ"
Filistin halkını ve Mescid-i Aksa'da nöbet tutan kardeşlerimizi sağlamlıyorum. Kadim şehirde yaşayan tüm Müslümanları ve Hristiyanları selamlıyorum. Bizler Filistin'in başkenti olma Kudüs'ü savunmaya davet edeceğiz.
"ABD TARAFINDAN ALINAN TEK YÖNLÜ KARAR GEÇERSİZDİR"
ABD Başkanı Donald Trump'ın kararı uluslararası hukuka ve anlaşmalara yönelik ihlaldir. Hiçbir ülkenin elçiliğini Kudüs'e taşıması BM kararlarına göre yasal değildir. ABD tarafından alınan tek yönlü karar geçersizdir. ABD artık barış konusunda ara bulucu vasfını yitirmiştir. ABD'nin gelecekte siyasi barış sürecinde yer almasına asla ve asla izin vermeyeceğiz
Bize bir anda yüzyılın tokadını vurdular, bu yapılan uluslar arası hukuka BM kararına açık ihlaldir.
ABD'nin kararı Kudüs'te İsrail'e hiçbir meşruiyet vermeyecektir., Kudüs hem Müslümanların hem de Hristiyanların yaşam mekanı olarak kalacaktır.
ABD Kongresi halen daha ısrarla bizi terör örgütü olarak kabul etmek istiyor, terörün mucidi ta kandilleri.
İSRAİL'E MEYDAN OKUYORUM!
Uluslararası örgütlerle ilgili bir anlaşma yaptık, bazı uluslararası teşkilatlara üye olmayı kabul ettik, ABD bu anlaşmayı bozdu bize bozuyoruz.
İsrail'i kim koruyor ve uluslararası hukuka pervasızca saldıran tavırları karşında onu koruyan kim?
Biz kendi toprağımızdayız. Yahudilerin meşruiyetleri var, bizim de var. İsrail'in yönetimi var, nüfusu var ama sınırları yok. Sınırları olmayan İsrail nasıl devlet olarak tanınır. İsrail'e buradan meydan okuyorum, bana sınırlarını göstersin.
"ABD ARABULUCULUK KONUSUNDA VASFINI YİTİRMİŞTİR"
Kudüs Filistin'in başkenti olmazsa bölgeye barış ve istikrar gelmez.
BM nezdinde uluslararası mekanizma kurmaya çağırıyoruz. ABD arabuluculuk konusunda vasfını yitirmiştir.
ABD'yi büyük elçiliklerini Kudüs'e taşımamaları konusunda uyarıyoruz, çünkü buda açık bir ihlaldir.
Bizi tanıyan devlet sayısı İsrail'i tanıyan devlet sayısında daha fazla. Bizimle İsrail arasında anlaşma var, Riayet etmezlerse biz de geçersiz sayarız. İsrail'e biz işgal altındayız; altyapı, eğitim, sağlık her şeyi siz yapın diyeceğiz, İsrail başka türlü anlamıyor.
Bir yüzyıldan beri büyük zulme haksızlığa maruz kaldınız. Ama başımız dik, zafere olana inancımızla durmayacağız, Allah şahittir. İki devletli çözümün hayata gerilmesini zamanı gelmiştir. İbadet özgürlüğünü Cenab-ı Allah vermiştir. Herkese ibadet hakkı vereceğiz.