'İsrail bir terör devletidir'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’e bu kez çok sert çıktı.
İstanbul'da yapılan 'İnovasyon Haftası'nın kapanış töreninde konuşan Erdoğan, açık bir şekilde “İsrail bir işgal devletidir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan konuşmasında ABD Başkanı Donald Trump'a da dikkat çeken göndermelerde bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Ülkemizi karalamak adına yapılan kampanyalar değil. 10 Ekim 1922 tarihli bir ABD gazetesi Mustafa Kemal'i 'Korkunç Türklerin en korkuncu' olarak niteliyor. Bir diğeri (aynı dönem) Mustafa Kemal'i 'bir terör sembolü' olarak niteledi.
Bunların bugünden farkı var mı? Dün böyle yaptılar bugün de aynısını yapıyorlar.
Bunlar 1922 Mudanya Mütarakesi'nin imzalanmasının ardından gelmişti.
Ne zaman bu millet ayağa kalkmaya çalışsa ABD ve Avrupa medyasında hakkımızda olumsuz algı oluşturulmaya çalışılıyor.
Bizim sadece paramızı değil siyaseten de yönetmeye çalışıyorlar. Davos'ta o zamanki IMF Başkanı siyaseten akıl vermeye kalktı. Ben dedim ki 'Taksitlerinizi alıyor musunuz?' Sustu. Sene 2013. Borçları ödedik, defteri kapadım.
2 gündür Yunanistan'daydım. 150 bine yakın soydaşımızın olduğu Gümülcine'de o annelerin gözyaşlarını tespit ettim. Umut neresi? Umut, Türkiye. Buraya bakıyorlar. Türkiye'nin sendelemesi demek o kardeşlerimizin de sendelemesi demek.
Oradaki okuldan Celal Bayar ismini kazımışlar. Böyle bir şey olabilir mi?
ABD'nin aldığı karar ne vicdanla, ne adaletle, ne uluslararası hukukla ne de bölgenin gerçeği ile bağdaşmıyor. Tarih dünde kalırsa yazık. Tarihi geleceğe taşımak çok önemli. ABD son açıklamasıyla altında imzası olan BM kararını hiçe saydı. Hiç kimse hukukun üzerinde değildir. Kimse pazusuna güvenerek uluslararası hukuku yok sayamaz.
İsrail bir işgal devletidir. Şu anda polisiyle oradaki gençleri, çocukları terör estirerek vuruyorlar.
F-16'larıyla Gazze'ye saldırıyorlar. Niye? Ben güçlüyüm diye. Güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Haklı olan güçlüdür.
Bir kısım Yahudiler de bundan rahatsız. Trump 'Ben yaptım oldu' anlayışıyla bir yere gitmek istiyor. Dünyayı yönetmek bu kadar, kusura bakmayın, kolay değil. Güçlü olmak size bu hakkı vermez. Hele hele büyük ülkelerin liderleri, buradan sesleniyorum, dünyada çatışmakla değil, barıştırmakla görevlidir. Bunu yapması lazım.
ABD'nin Kudüs kararının bizim nazarımızda hiçbir hükmü yoktur. Sizlere Filistin haritalarını gösterdim.
Nerelerden nerelere geldik. Bunu ancak devlet terörü yapanlar yapar. Kudüs'ün kaderi 1967'den beri hiçbir hukuk, ahlak tanımadan Filistinlilerin topraklarını gasbeden işgalci bir devletin ellerine bırakılamaz. Bunun adı kuzuyu vahşi bir kurda teslim etmek olur. Kudüs bizim göz bebeğimizdir. Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Kudüs bizim için bir kırmızı çizgidir. Hatta 1.7 milyarlık İslam aleminin kırmızı çizgisidir. Bu bir provokasyondur. Bu provokasyonun arkasında Evanjelistler var. Asla rıza göstermeyeceğiz.
Müslümanlar haklı oldukları bu meselede işgalcilere malzeme vermemelidir. Tepkimizi gösterirken demokrasiden ayrılmamalıyız. Biz asla ırkçı olamayız. Masumlara zarar veremeyiz. Aksi takdirde farkımız kalmaz.