Başbakan'dan CHP'ye! Öyle bir cevap veririm ki
Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti grup toplantısında CHP'yi hedef aldı.
Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle...
Son zamanlarda ana muhalefet partisi CHP'de ciddiyeti giderek artan bir uslüp bozulması yaşanıyor. Sayın (CHP lideri) Kılıçdaroğlu'nun ne dediğini anlayan varsa beri gelsin. Ana muhalefet partisi sözcülerinin de ayarı kaçmış bir dil kullanmaya atan sebebi de merak ediyoruz. Bir parti sözcüsü (Bülent Tezcan) geçen gün Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) hakkında münasebetsiz laflar etti. Bunu dinleyince adam parti sözcüsü mü parti sövücüsü mü doğrusu anlayamadım.
TERBİYEM MÜSADE ETMİYOR
Burada terbiyem müsade etmiyor öyle bir cevap veririm ki altından kalkamazlar. Şeddeli diktatör arıyorlarsa geçmişlerine geleneklerine baksınlar.
Sayın Kılıçdaroğlu sadece Cumhurbaşkanımıza partinize değil aynı zamanda millete de hakaret etmekten geri durmuyor. Sandığa gidip oy veren vatandaşlara yükleniyor niye AK Parti'ye oy veriyorsunuz diye onlardan hesap sormaya çalışıyor. Sen ikide bir cumhurbaşkanımıza saygısızlık yapacaksın meşru siyaset dilinin dışına düşeceksin sonra da saygı bekleyeceksin. Diyor ki 'Evet' oyu verenlerin çoğu pişman nereden biliyorsun? Başarısızlığının faturasını AK Parti'ye ve onun liderine hakaret ederek örtemezsin. Çalış çabala bir gün belki sen de iktidar olursun.
KENDİ PARTİNİ KURTAR
Bi de diyor ki 'Demorkasinin namusunu kurtaralım'. Merak etme AK Parti 15 senedir milletimizle birlikte demokrasinin namusunu vesayetçilere darbecilere karşı korudu, korumaya devam ediyor. Eğer bir şey kurtarmak istiyorsan ileri gidemeyen partini kurtar. Bu ülkenin siyasetinde artık bu ayıplı dilin yeri yok herkes ne konuştuğunu bilecek.
Arkadaşlarımızın bu bilinçle görev yaptıklarını ve görevlerini başka arkadaşlara devrettiklerini biliyoruz. Belediyelerimizdeki istifa ve değişim de aynı anlayışla gerçekleşiyor. Bunu nöbet değişimi olarak görüyoruz. Başka partiler gibi görev bitene kadar değil, son nefesi verene kadardır. Görevlerini devreden bütün belediye başkanlarımıza bir kez daha hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.
BIRAKMAK ZORUNDA KALDILAR
Kuzey Irak'ta gayrimeşru referandum oldu, 'Bu refarandumu tanımıyoruz' dedik. 'Bütün havalimanları sınır kapıları merkezi hükümetin kontrolünde olmalıdır' dedik. 'Irak Anayasası'na göre Irak'ın toprak bütünlüğü asla zedelenmemelidir' dedik. 'Bu referandumu yapanlar bunun bedelini ödemelidir' dedik. Ne oldu? 'Bunlar artık orada yöneticilik yapamaz' dedik. Bırakmak zorunda kaldılar. Habur sınır kapısı da bu sabah itibarıyla merkezi hükümete teslim edildi. Bundan böyle Habur geçişindeki bütün kontroller Irak hükümeti tarafından yapılacak. Mevcut güzergah devam edecek kısa vadede de Telafer üzerinden ayrı bir koridoru da devreye alacağız.