Bir haftada 72 terörist etkisiz hale getirildi

27 Ekim 2017 Cuma

Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, teröristle mücadele harekatı kapsamında 19-25 Ekim tarihlerinde bölücü terör örgütü PKK'nın sürekli barınma alanı ve yurt içine geçiş güzergahı olarak kullanması sebebiyle büyük önem taşıyan, özellikle Hakkari, Şırnak, Siirt, Diyarbakır, Erzurum ve Irak’ın kuzeyindeki bölgeleri teröristlerden temizlemek amacıyla yürütülen operasyonlara aralıksız devam edildiği vurgulandı.

Bu kapsamda, Hakkari Yüksekova İkiyakalar, Şırnak merkez Namaz Dağı, Siirt Baykan, Pervari Yazlıca Dağı, Diyarbakır Lice, Erzurum Şenkaya ve Irak'ın kuzeyindeki Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerinde orta çaplı operasyonlar düzenlendiği belirtilen açıklamada, 72 teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Açıklamada, 18 piyade tüfeği, 2 makineli tüfek, 2 keskin nişancı tüfeği, bir roketatar, bir av tüfeği, 7 tabanca olmak üzere 31 silah, 1,2 kilogram C-4 plastik patlayıcı, 202 kilogram amonyum nitrat, 23 el bombası, 3 bin 968 çeşitli cins ve çapta hafif mühimmat, 9 RPG-7 mühimmatı, 2 kilogram dinamit lokumu, 152 fünye, 37 şarjör, 18 telsiz, 2 el dürbünü, 3 gaz maskesi ve 27 tüp ele geçirildiği kaydedilerek, 53 el yapımı patlayıcı ile teröristlerce kullanılan 21 silah mevzisi, sığınak, barınak, mağara ve deponun imha edildiği bilgisine yer verildi.

PKK'nın en önemli finansal kaynaklarından kaçakçılık ve uyuşturucuyla mücadeleye yönelik hudut hattında alınan tedbirler ve yürütülen operasyonlar sonucu 8 silah, 62 bin 97 paket kaçak sigara, 34 kaçak telefon, 286 küçükbaş hayvan ve 389 kilogram esrarın ele geçirildiğine işaret edilen açıklamada, sınırlardan yasa dışı yollardan geçmeye çalışan 13 bin 249 kişinin yakalandığı belirtildi.

Açıklamada, aynı dönemdeki operasyonlarda 7 askerin şehit olduğu, 11 askerin yaralandığı ifade edildi.

Bu hafta özellikle Hakkari, Şırnak ve Irak'ın kuzeyinde bulunan Zap bölgesindeki Zer Tepe ile Avaşin-Basyan bölgesindeki Batin'de yürütülen etkili operasyonlar sonucunda bölücü terör örgütüne önemli kayıplar verdirilerek ağır darbe indirildiği kaydedildi.

Suriye'deki harekat
Açıklamada, Suriye’nin kuzeyinde hudut güvenliğini sağlamak, terör örgütü DEAŞ'ın tehdit ve saldırılarını önlemek, yerlerinden edilmiş kimselerin yurtlarına dönüşüne katkı sağlamak ve sivilleri korumak, terör olaylarından zarar görmelerini engellemek amacıyla yürütülen harekatta, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından desteklenen ÖSO'nun yoğun ve kararlı mücadelesi sayesinde Azaz-Cerablus'ta bulunan 243 meskun mahal ve 2 bin 15 kilometrekarelik alanın kontrol altına alındığı hatırlatıldı.

Bab bölgesinde patlayıcı ve mayın arama temizleme çalışmaları sürdürülürken terörist PKK/PYD unsurlarının Afrin'den doğuya, Münbiç'ten batıya doğru olabilecek saldırılarını durdurmaya yönelik tedbirlerin uygulanmasına da hassasiyetle devam edildiği, bu kapsamda özellikle Azez-Mare ve zaman zaman da Münbiç bölgesinden taciz ve saldırılara misliyle mukabelede bulunulduğu, bölgedeki normalleşme, altyapı, üstyapı ve yerel yönetimlerin desteklenmesi gibi çalışmalara katkı sağlandığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Astana Süreci kapsamında ateşkesin etkinliğinin artırılması, çatışmaların sona erdirilmesi, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönüşü için uygun şartların sağlanması ve ihtilafın barışçıl yollarla çözülmesi için uygun koşulların oluşturulmasına destek sağlamak maksadıyla belirlenen gerginliği azaltma bölgelerinden biri olan İdlib bölgesinde Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları, Gerginliği Azaltma Kontrol Gücü olarak görev yapmaktadır. Bu kapsamda, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları, tespit edilen bölgelerde gözlem noktaları tesis etmek üzere 8 Ekim 2017 tarihinden itibaren keşif faaliyetlerine başlamış, 13 Ekim 2017 tarihinde 1 numaralı gözlem noktasını, 23 Ekim 2017 tarihinde ise 2 numaralı gözlem noktasını tesis etmiştir.

Diğer gözlem noktalarının açılarak faaliyete geçirilmelerine yönelik çalışmalara devam edilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları, bölgedeki görevlerini Astana Süreci'nde garantör ülkelerce mutabık kalınan angajman kuralları çerçevesinde sürdürmektedir."