Kültür ve Turizm bakanı Mahir Ünal, sanatçı ve müzik alanında faaliyet yürüten meslek birliklerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, müzik alanında faaliyet yürüten meslek birliklerinin temsilcileriyle bir araya gelerek, telif hakları ve Gelir Vergisi Kanunu tasarısında yer alan "telif gelirlerinden vergi alınması" konusundaki taleplerini dinledi. Ünal, Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayında, sanatçı Orhan Gencebay, Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği (MÜYAP) Genel Koordinatörü Bülent Forta, MÜYAP Başkanı Bülent Seyhan, Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) Başkanı Burhan Şeşen, Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği Grubu (MSG) Başkan Yardımcısı Ferhat Göçer, Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Üyesi Ali Rıza Binboğa'yı kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen toplantıda sanatçılar, telif hakları ile Gelir Vergisi Kanunu tasarısında yer alan "telif gelirlerinden vergi alınması" konusundaki taleplerini anlattı. Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, her iki konuya ilişkin henüz netleşen bir karar olmadığını belirtti. Bakan Ünal'ın, konuya ilişkin sektörün paydaşlarıyla görüş alışverişini sürdürdüğü, ayrıca Maliye Bakanı Naci Ağbal ile görüştüğü belirtildi. Söz konusu tasarının, bütçe görüşmelerinin ardından TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda ele alınacağı kaydedildi.
Zorlukları aşmak için görüştük Sanatçı Orhan Gencebay, Bakan Ünal ile yaptıkları toplantının ardından yaptığı açıklamada, görüşmenin gayet olumlu geçtiğini belirterek, telif sorununun en iyi şekilde çözüleceğine inandıklarını söyledi. Gelir Vergisi Kanunu tasarısında, teliften gelir vergisi alınmasına ilişkin bir maddenin yer aldığını belirten Gencebay, "Böyle bir şeyin son derece dikkatli düşünülmesi gerekiyor. Dünyada da bu telif muafiyeti vardır. Zaten bizim sektörümüz zor durumda, bu zorlukları aşmak için Bakanımızla görüştük. Birçok konuda uzlaştık, bundan sonra inşallah o doğrultuda gerekeni yapacağız" diye konuştu. Gencebay, başta Maliye Bakanı Ağbal olmak üzere diğer bakanlık ziyaretlerinin devam edeceği bilgisini vererek, kendilerini ifade etmek istediklerini anlattı. En önemli konunun telifin alınamaması olduğuna vurgu yapan Gencebay, şöyle devam etti: "Biz, kendi yağımızla kavrulan bir sektörüz. Sanatçılar sanatı üreten kişilerdir. Sanatçıyı yaşatmalıyız ki, sanat yaşasın. Şu anda on binlerce sanatçımız zor, bazıları ise sefil durumda. Dolayısıyla sanatımızı hem korumamız hem de geliştirmemiz lazım. Böyle giderse bir nesil sonra asimilasyona gideceğimizi ifade ediyoruz. Kendi değerlerimizi bulamayabilir, kendi kültürümüze yabancılık çekebiliriz. Bu tehlikeyi devletimiz ve bakanlığımızla aşacağız." Orhan Gencebay, söz konusu mağduriyetin, dijital platformlardan, müzik kullanan ticari müesseselerden hakların alınamamasına kadar uzandığını söyledi. Sanatçının yaşaması için bunların aşılması gerektiğini yineleyen Gencebay, söz konusu görüşmelerin de bu hakların alınması için yapıldığını kaydetti.
Belimizi doğrultmaya çalışıyoruz Sanatçı Gencebay, alamadıkları teliften gelir vergisi verilmesi konusunu da Bakan Ünal ile görüştüklerini belirterek, "Bu olağanüstü bizi zorlayacak bir şey. Böyle bir şeyi düşünmek dahi istemiyoruz. Çünkü zaten alınamayan bir şey var, alınan olağanüstü cüzi. Biz belimizi doğrultmaya çalışıyoruz. Sanatımızı doğrultmaya çalışırken böyle bir şeyin konu edilmesi son derece dikkati çekici ve bize büyük zorluk verecektir" dedi. Bakan Ünal'ın ifadelerinden bu zorlukların aşılacağını gördüğünü dile getiren Gencebay, bu çalışmaları başlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da teşekkür etti. Gencebay, sektörde geçen yıl bin civarında albüm yapıldığını, geçen yıl Fransa'da 50 bin, İngiltere'de 35-40 bin albümün çıktığını anlatarak, geçen yıl Türkiye'de 20 milyon avro brüt telif toplandığını, bu rakam nete indirildiğinde 12-13 milyon avro elde edildiğini söyledi. Almanya'da ise 1,5 milyar avro telif toplandığını aktaran Gencebay, "Biz gelişmiş bir ülkeyle kıyasladığımızda 50-60-80 bazen 100'de bir durumdayız. Bunun nedeni bir şeylerin gereği gibi olmamasından ve korunamamızdan kaynaklanmaktadır. Bu durumda Türk sanatı oluşacak ve bir de korunacak. Bunları aşacağımız ümidindeyiz. Sanatçının manevi yönleri son derece önemli. Ben vefat ettikten 70 sene sonra eserlerim anonim oluyor, torunlarıma kalmıyor. Bu da işin manevi yönü. Böyle bir durumda gelir vergisinin talep edilmesi, düşündürücü değil mi?" diye sordu.