Bakandan bedelli askerlik tartışmalarına yanıt!
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık bedelli askerlik tartışmalarına son noktayı koydu. Işık, "Bakın Türkiye şu anda birkaç tane dünyanın başına bela terör örgütüyle mücadele ediyor. PKK ile mücadele sürüyor, DEAŞ ile mücadele var. Böyle bir dönemde bedelli askerliğin gündeme gelmesi dahi askerimizin moralini bozar. Terörle mücadele sürerken bedelli askerliğin konuşulmasını dahi doğru olmadığını düşünüyorum" dedi.
NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın sözlerinin satır başları şöyle:
'HER TÜRK ERKEĞİNİN ÖDEVİ'
"Diyelim ki polisler, 10 yıllık görev süresini doldurana kadar bir şekilde askerlikten ayrılırsa bu kişilerin tekrar askerlik yükümlülüğü geri geliyor. Herhangi bir sebeple askerlikten muafiyet varsa, muafiyet ortadan da kalkıyor. Bunun her askerin biliyorsunuz, her Türk erkeğinin askerlik yapma ve ödevi var. Buna yönelik bir düzenleme. Hem bizim imkanlarımız, hem de söylediğiniz mahsurun ortaya çıkmaması için, uygulayıcının gerekli düzenlemeleri yapabilmesine yönelik bir hukuki düzenleme.
'YPG MEKTUBU OLUMLU BİR GELİŞME'
Bu mektup olumlu bir mektup. ABD’nin YPG ile kurduğu ilişkinin doğru bir ilişki olmadığını, başka bir terör örgütü kullanılmasının kabul edilemez olduğunu defalarca konuştuk. Başlangıçtaki tavırları çok daha farklıydı. Bu mektup da bu açıdan olumlu bir gelişme. ABD’nin kendisini bir taahhüt altına almasını biz olumlu karşılıyoruz ama biz bütün sonuçları sahada göreceğiz. Bu süreç zor bir süreç. Daha önce ABD verdiği sözü tutmadı ve her görüşmemizde bu sözünüzde durmadınız… Bu bizim açımızdan bir yazılı taahhüttür. Bundan sonraki bütün adımları değerlendireceğiz.
Eğer ABD bunu yapmak isterse, yüzde yüz olmasa bile büyük oranda başarılı olur. Eğer ABD dağıttığı silahları toplamak isterse bunu yapabilecek imkanı var. Ama dağıttıktan sonra bahanelerle, yan yattı çamura battı yaklaşımıyla oyalarsa hiçbir zaman iyi niyetle olaya yaklaşım anlamına gelmez.
İlk gelen mektuptaki bilgiler çok genel bilgiler. Şu silahtan bu kadar şeklinde. Ama basına yansıyanla bize gelen mektuptaki bilgiler tam örtüşmüyor. NATO savunma bakanları toplantısı var, çarşamba günü ABD Savunma Bakanı ile görüşmemiz olacak. Ve orada da basına yansıyanlarla bize gelen mektubu karşılaştıracağız.
'PYD'NİN ŞIMARIK ÇOCUK OLMASINA MÜSAADE ETMEYİZ'
Gelen de bir kısım zırhlı araçlar var ama adetler arasında tutarsızlık var. Bunları oturacağız konuşacağız. Bize gönderdiğiniz bilgiyle basına yansıyan bilgiler arasında fark var. Belki de PYD’ye verilen silahların toplanmasına yönelik birlikte bir mekanizma oluşturabilir miyiz ona da bakacağız.
Nerede Türk askeri olacak, kaç asker olacak, oradaki riskler nasıl elemine edilecek, bunlar teknik olarak askerimizin çalıştığı konular.
Şu çok net ki, PYD’nin şımarık çocuk olmasına müsaade etmeyecek Türkiye. Türkiye’ye yönelik en küçük ir tehdit angajman kuralları gereğince karşılığını bulacak. PYD YPG terör örgütünün Türkiye’ye yönelik en küçük bir hareketi anında cezalandırılacak. Bu konuda herkesin dikkatli olması, terör örgütünün hasmane bir tavrının cezalandırılacağının herkes tarafından bilinmesi lazım.
Burada şuna bakmamız gerekiyor, Rakka operasyonundan sonra oluşacak riskler şimdiden değerlendiriliyor ve atılması gereken adımlar atılıyor. Sınır fiziğindeki güvenlik sistemimiz, duvar bitmek üzere. Yeni sınır entegre güvenlik sistemini başlattık, 6 ay içerisinde belirli bir sınırda tüm teknolojik imkanların devreye alındığı, kameralarla, balonlarla, İHA’larla tamamen sınırın 24 saat kontrol altına alındığı bir yapıya geçiyoruz. Bunu da bütün sınırımıza yaygınlaştıracağız.
'FETÖ’CÜ FİRARİLERLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİR DÜZENLEME YAPTIK'
Bu KHK’da çok önemli maddemiz var. FETÖ firarilerinin yurt dışına kaçanların, yarın bir hukuki boşluk dolmaması için bir düzenleme yaptık. Türkiye’ye dönmeyen firarilarin kanun karşısında bir koruma altına girmemeleriyle ilgili önemli bir düzenleme yaptık.
Helikopter engel tanıma sistemiyle ilgili başlatılan proje var. Sürekli gecikmiş. 13 tane kahraman vatan evladı şehit olunca, gelin bakalım nedir projenin son durumu diye baktığımızda aslında elimizde helikopterlere takılacak bir sistem var. Önce tablet bilgisayarlara aktaralım, GPS modüllerine yükleyelim, helikopterlere koyalım. Ama bu sistem sürekli güncellenmesi gereken bir sistem.
Bu KHK ile döşenen her şebeke, yapılan her yükselti harita genel komutanlığına bildirmek zorunda. Harita Genel Komutanlığı, hemen pasif helikopter tanıma sistemine aktaracak. Belli periyodlarla bu program güncellenecek. Önce portatif olarak tablet olarak takacağız, sonra da kendi bilgisayarlarımıza aktaracağız.
Askerlik mesleği çok ihtisas gerektiren bir meslek. Evet bir demokratik ülkede son sözü siviller söyler. Ama siviller son sözü söylerken askerlerle çok yakın çalışma içerisinde bulunurlar. Askerlerin görüşlerini alırlar ve sonuçta karar verirler. Ben aklıma böyle geldi, gece rüyamda bunu gördüm böyle yapacağız diye bir anlayış olamaz.
Şu anda da iyi bir koordinasyon var aramızda. YAŞ geldiğinde elbette ki kuvvet komutanlarımızın görev süresi doluyor, terfi edecek askerlerimizin durumları… Kuvvet komutanları YAŞ’a girmiyor, bunun bilinmesi lazım. Görev süresini uzatıp uzatmama kararı yetkisi hükümettedir. Hükümet Sayın Cumhurbaşkanımızla bu konuyu değerlendirecek ve karar alacak.
'TSK'DA YENİ FETÖ İHRACI OLABİLİR'
TSK içindeki FETÖ yapılanmasının belinin kırıldığını, artık sistematik olarak faaliyet gösteremeyecek hale geldiğini söyleyebiliriz. Yeni ihraç da olabilir. Bazıları kendisini inanılmaz saklıyor olabilir. Hiçbir istihbarat raporuna elimizde bilgi bulunmadığı takdirde, itirafçının ifadesini alıyoruz, diğer araştırmaları yaptığımızda bakıyoruz ki çok önemli bir örgüt elemanı. Ona da göre de gereğini yapıyoruz. TSK’da bir harekat kabiliyetleri kalmadı. Bu temizlik çalışmasını da sürdüreceğiz.
Kışla içerisinde istihbarat toplama konusu askerlerle MİT arasında tartışılmış bir konu. Başbakanlık bu konuları çalıştı, nasıl olması gerektiği yönünde. Bu görevin MİT’e mi verlmesi, emniyet istihbarata mı, genelkurmayda mı olması yönünde başbakanlık bir çalışma yaptı. Önümüzdeki günlerde karar verilecek.
BEDELLİ ASKERLİK
Bakın Türkiye şu anda birkaç tane dünyanın başına bela terör örgütüyle mücadele ediyor. PKK ile mücadele sürüyor, DEAŞ ile mücadele var. Böyle bir dönemde bedelli askerliğin gündeme gelmesi dahi askerimizin moralini bozar. Terörle mücadele sürerken bedelli askerliğin konuşulmasını dahi doğru olmadığını düşünüyorum.
Bu konu çok speküle edilen bir konu. Balkan savaşlarıyla ortaya çıkan o günden bu yana Türkiye ile Yunanistan arasında gerilime neden olan bir konu bu. Bu şu anlama gelmiyor, Türkiye kendi milli çıkarlarından zerrece taviz veremez. Hiçbir şey verilmedi. Türkiye kendi ulusal çıkarları konusunda hiçbir adım atmakta tereddüt de etmez. Bugüne kadar verilen bir tek çakıl taşı yoktur. Ama biz şuna da alet olamayız, karşı taraftaki savunma bakanı bir partinin genel başkanı. Ne zaman bir şey olsa buraya geliyor. Bizim onların şovuna alet olmamızı bekliyorlar. Bugüne kadar da en küçük bir olumsuz gelişme yaşanmadı. Birileri speküle edebilir ama bu devlet politikasıdır. Dönüş de yok taviz de yok.
Türkiye Ege’deki haklarından zerrece geri adım atmaz. Ama dediğim gibi biz birilerinin şovuna da alet olamayız."